| Konu: | 16/12/2013 TARİHLİ 33'ÜNCÜ BİRLEŞİMDEKİ BAZI İFADELERİNİ DÜZELTTİĞİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2013 |
ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz her türlü siyasal tartışmaya açık ve tartışmalarla, insani diyaloğa dayalı tartışmalarla her türlü sorunun çözülebileceği kanaatindeyiz ve bu konuda diyalogdan hiçbir zaman çekinmedik ama hakaret, küfür, tehditlere ilişkin bizim insani refleksler geliştirmemiz de bizim en doğal hakkımız. Hiç kimsenin bir halkı terörize eden gerçekleri gerçek dışı bir dille ifade etme hakkına sahip olmadığını ifade etmek istiyorum. Ben bir siyasi temsilci olarak, bir Kürdistanlı olarak, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu ülkede cumhuriyet tarihinin kuruluşundan bu yana, karanlık birtakım güçlerin bu devlette halkları karşı karşıya getirdiğini ve devlet adına devlet güçlerinin birçok katliamının olduğunu ve bu yapılan katliamları basında çarpıtıp farklı örgütlere mal ettiğine tanıklık eden bir birey olarak ben, Kürdistan'da kurulmuş Kürdistan İşçi Partisinin bir parti olarak kurulduğunu ama o dönemin siyasi koşullarının buna elverişli olmadığını ve kendisine yönelen devlet baskısından dolayı silaha sarılmak zorunda kaldığını ve PKK'nin bir özgürlük hareketi olduğunu mitinglerde de ifade etmişim, bunun hukuki sorumluluğunu üstüme alıyorum. PKK'yi bir terörist örgüt olarak görmediğimi, özgürlük hareketi olarak değerlendirdiğimi her platformda ifade etmişim. Bunun için idam sehpasında kendi sehpamı tekmeleyecek kadar bir iradeye sahibim ve burada PKK'ye atfedilen katliamların, PKK'ye atfedilen suçların aslında devlet güçleri tarafından işlendiğini; köylerin yakılıp yıkıldığını, on binlerce insanın asit kuyularına atıldığını, insanların idam edildiği...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Aynısını söylüyor, düzeltmiyor ki.
ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - köylerde yakılan canlı canlı insanların olduğunu, buna ilişkin eski valilerin, eski askerî yetkililerin açıklamalarının olduğunu ifade ettim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dinlediğimiz şeylere bak ya.
ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Ama burada ayrı bir sorun var. Bu Mecliste, ben söylediğim her sözün arkasındayım. Aynı Deniz Gezmiş gibi, ben idam sehpasını kendi ayaklarımla tekmelerim doğruyu söylemek pahasına. Çünkü, ben burada bu iş için görev aldım ve halka söz verdim, değerlerime söz verdim. Değerlerimden asla geri adım atmam, değerlerimi sahipsiz bırakmam. Ama önemli bir sorun, Meclisin güvenilirliği açısından birileri, söylenmiş ya da söylenmemiş sözleri, kendi tutanağını birilerine siyasi baskı oluşturup yapıyorsa o zaman Meclisin takdirine bırakıyorum.
Benimle ilgili de, benim ifadem alınmadan, benim görüşlerime başvurulmadan, benimle ilgili bir hukuki sürecin başlatılmış olması, kınama cezasının verilmiş olmasını da bir Meclis skandalı olarak değerlendiriyorum. Bir, en adi mahkemelerde bile ifadeye başvurulur, savunmada değerlendirilir, direkt muhatabı olan bensem, benim görüşlerime...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - ...benim değerlendirmeme başvurmaksızın beni kınayan bir güdümlü Meclisi de ben kınamak istedim, kınıyorum.