| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 18.12.2013 |
CHP GRUBU ADINA TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; 10'uncu madde üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, az önce Sayın Başkan yorgunluktan bahsetti ama şu soruyu sormadan da geçemeyeceğim sözlerimin başında. Ben iki gündür AKP Grubunda bir durgunluk görüyorum. Bu durgunluğun sebebini de merak ediyorum. Bu gerçekten el kaldırıp indirmekten kaynaklanan bir yorgunluk mu, yoksa dünden bu yana Türkiye'de yaşanan gelişmelerin verdiği bir durum mu?
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Hiç alakası yok.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Durgunluk değil, vurgunluk!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Biz dimdik ayaktayız.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hiçbir şey yok, hiç alakası yok Tanju.
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Dimdik ayaktayız biz.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ama dışarıdan bakılınca dimdik ayakta gibi görünmüyorsunuz, öncelikle onu söyleyeyim.
Arkadaşlar, ben size bir şey soracağım. Şimdi, 1994 yılında bir değerli Türk büyüğümüz açıklama yapmış, diyor ki: "Yolsuzluğu babam yapsa cezalandırırım."
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Doğru.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Aynı noktadayız.
ALİM IŞIK (Kütahya) - "Türk büyüğü" deme bir büyüğümüz de, adam "Türk'üm" demiyor.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Kim biliyor musunuz bu açıklamayı yapan? Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Diyor ki: "Yolsuzluğu yapan babam bile olsa cezalandırırım." (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Aynen, aynen katılıyoruz.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, bakın Türkiye'de Sayın Başbakanın bu sözünden cesaret alan bir namuslu savcı çıkmış bir operasyon düzenliyor, diyor ki: 'Türkiye'de yolsuzluğu kim yaparsa yapsın cezalandırırım. Babam bile yapsa ben bunu cezalandırırım.' diyen bir Başbakanın yönettiği ülkede ben rahatça soruşturmamı yaparım." diyor ve samimi olarak bir soruşturma başlatılıyor.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - O savcılara dün ateş püskürüyordun, ateş, ateş!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Peki, bu soruşturmada soruşturulan konular neler arkadaşlar, şöyle bir hatırlayalım: Rüşvet var. Ne için rüşvet var? İhaleler için rüşvet var, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı vermek için rüşvet var, yolsuzluklar var, kara para aklama var. Ana başlıkları bunlar.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Nereden biliyorsun?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - E, bunu herkes söylüyor.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Yargı kararını versin, ondan sonra konuşacağız.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Senin bildiğini ben de biliyorum elbette.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Maşallah, her şeyden haberiniz var, bizim haberimiz yok ama sizin var!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, Başbakan şunu da söylüyor, diyor ki...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Siz yargıç mısınız? Mahkeme kararı olmadan...
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Müsaade ederseniz...
..."Adli süreç devam ediyor, bu yüzden konuşamam." ama bir yandan da kendilerine tuzak kurulduğundan bahsediyor ama şunu hiç söyleyemiyor: "Yok, bu iddialar mesnetsiz, aslı astarı yok, iftira bunlar." bile diyemiyor.
AHMET YENİ (Samsun) - Mahkemeye müdahale edemezsiniz.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, "Mahkemeye müdahale etmeyin." güzel de Ergenekon süreci başladığında Sayın Başbakan "Ben bu sürecin savcısıyım." demişti, hatırlar mısınız? Şimdi biz aynı Başbakandan şunu bekledik, "Yolsuzluk yapan babam bile olsa cezalandırırım." diyen Başbakan şunu demeliydi: "Bu sürecin savcısı bundan sonra benim." Diyebildi mi peki? Diyemedi.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Aynen öyle yaparız ama haysiyet cellatlığına da izin vermeyiz.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, suçlamalar sonucunda kimler gözaltına alındı, hatırlatıyorum: 3 değerli bakanımızın oğlu, bakanların özel kalem müdürleri...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Demek ki kimsenin gözünün yaşına bakmıyor...
TANJU ÖZCAN (Devamla) - ...bir kamu bankasının genel müdürü, iktidara çok yakın olduğunu bildiğimiz iş adamları, bir sayın bakan hakkında da rüşvet alırken çekilmiş görüntüleri olduğu söyleniyor. İktidar bakanlarından bir tanesi de bugüne kadar çıkıp "Yok böyle bir şey, nereden çıktı?" demedi veya en azından "Bu bakan ben değilim." de demedi. Çok dikkat çekicidir.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sükût ikrardan gelir.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Peki, bu kadar ciddi bir soruşturma varken, bu kadar ciddi gözaltılar varken Sayın Başbakan ne dedi? Az önce söyledim, "Bize tuzak kurdular." dedi, "Bize tuzak kurdular." Kim tuzak kurdu, nasıl kurdu bilmiyorum ama Sayın Başbakandan ben şu cevabı beklerdim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, milletvekili olarak: "Yok kardeşim bunlar. Bunlar iftira, birileri bize iftira attı, sayın bakanlara iftira attı, onların çocuklarına iftira attı, kamu bankası genel müdürümüze iftira attı." demesini beklerdim.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - O zaman sen ne söyleyecektin?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ama böyle bir şey söylenmedi arkadaşlar.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Öyle söylese sen ne söyleyecektin?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ne yapıldı peki arkadaşlar?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Başbakan mahkeme değil ki.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - İşte onu söylese, ne söyleyecektin?
BAŞKAN - Rica ediyorum ya, yapmayın!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Tam tersi, ne yapıldı arkadaşlar?
BAŞKAN - Lütfen!
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Öyle söyleseydi sen ne söyleyecektin, onu söyle?
BAŞKAN - E, peki, şimdi...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Neyi yapmayın ya, haysiyet cellatlığına izin vermeyiz!
BAŞKAN - Tamam canım, çıkar cevap...
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sayın Başkan, müsaade ederlerse devam edeceğim.
"Bu iş nereye giderse gitsin, sonuna kadar gitsin." denileceğine...
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Gitsin.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - ...ne yaptı bizim Başbakanımız?
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Emniyet müdürlerini görevden aldı.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Hiçbir şey yapmadı. Bakanlar aynen görevde, suçlanan bakanlar görevde, çocuklar gözaltında.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Suçun şahsiliği ilkesi var.
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Savcıyı, emniyet müdürünü görevden aldı.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Tam tersi, görevden alması gereken bakanları görevden almadı. O görevden alınması gereken bakanlar, görevden alınmaması gereken, soruşturmayı yürüten polis müdürlerini görevden aldı. Hatta, Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı olan AKP'li bir zatımuhterem artık aday olduğunu unuttu, hâlâ Adalet Bakanı saikiyle davranıp, HSYK'ya müdahale edip savcıların görev yerlerini bile değiştirmeye, soruşturmadan el çektirtmeye çalıştı.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Adalet Bakanı o, Adalet Bakanı!
EŞREF TAŞ (Bingöl) - Bakan, Bakan!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar biz neden bahsediyoruz? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Gülüyorsunuz bazılarınız da niye güldüğünüzü bile anlamıyorum!
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sana gülüyoruz, sana!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bakın, bir ülkede İçişleri Bakanının oğlu kendi maiyetindeki polisler tarafından evinden alınmış sabaha karşı.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Mahkeme kararını bekleyin.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - O İçişleri Bakanı görevinin başında "Vay, siz benim oğlumu nasıl gözaltına alırsınız?" der gibi oradaki polis müdürlerini görevden alıyor. Bu, yürütmenin yargıya karşı açık müdahalesidir. Bu bir darbedir arkadaşlar, darbedir; bunun adı darbedir, koymak lazım. (CHP sıralarından alkışlar)
Böyle bir şey siz dünyada duydunuz mu? Bakın, böyle bir iddia Japonya'da olsa ne olurdu? Japonya'da bir bakanın oğlu rüşvet almaktan dolayı gözaltına alınsaydı, kara para aklamaktan dolayı gözaltına alınsaydı o bakan intihar ederdi.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Mahkeme kararını bekleyin mahkeme kararını, ondan sonra konuşursunuz!
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sen hukukçu değil misin?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Avrupa'da veya herhangi bir dünya ülkesinde en azından o bakan ne yapardı biliyor musunuz? Özür dilerdi ve görevinden istifa ederdi.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sen hukukçu değil misin?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Veya bir başka ülkedeki bir başbakan ne yapardı biliyor musunuz bu durum karşısında? Onları kulaklarından tutup o görevlerinden alır kenara koyardı.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sizin babanız suç işlese sizi mi suçlayacağız!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - "Yargı derhâl gereğini yapmalıdır." derdi. Bunların hiçbiri yapılmadığı gibi, tam tersi, Sayın Başbakan, hâlâ bu bakanlar sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Suçlu olduklarını ne biliyorsun ya?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - ...bakanlarımızın çocuklarının herhangi bir suçu, günahı yokmuş gibi "Bize tuzak kurdular." diyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Masumiyet karinesi ne? Tanju, masumiyet karinesini anlatsana!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, ben hukukçuyum, biraz samimi olalım.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Masumiyet karinesini anlat!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ya, soruyorum size, hepiniz akşama kadar şurada İnternet'i takip ediyorsunuz: ya, İçişleri Bakanımızın oğlunun evinden para sayma makinesi çıkıyor, para sayma makinesi, siz hâlâ neden bahsediyorsunuz! Bir danışmanlık şirketi sahibinin evinden para sayma makinesi çıkıyor.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Çıkar.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Çok miktarda para çıktığından da bahsetmiyorum, ayakkabı kutularındaki paralardan da bahsetmiyorum.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Suç mu?
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Demek ki o kadar çok para var ki elinden gelip geçen, artık eliyle saymaya yorulmuş adam, siz hâlâ nelerden bahsediyorsunuz.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Bizim bakkal Ahmet'te de var o.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Niye kıskanıyorsun ya, niye kıskanıyorsun! Bizim çocukları staja göndereceğiz oraya!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Arkadaşlar, sizi vicdanlı olmaya davet ediyorum, biraz vicdanlı olun. Bakın, yaşananlardan çok rahatsız olduğunuzu biliyorum, bu işlerin içinde bazılarınızın olduğunu da tahmin ediyorum ama büyük bir çoğunluğunuzun bu işlerin içinde olduğuna inanmıyorum, inanmak da istemiyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, böyle bir şey var mı, olur mu böyle bir şey!
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ama arkadaşlar en azından şunu çıkın, Sayın Başbakana söyleyin: "Ne oluyor Sayın Başbakanım, bu bakanlar hâlâ niye görevde?" deyin, Allah'ınızı severseniz bunu söyleyin.
Arkadaşlar, bakın, buradan açık söylüyorum, dünyada bunun örneği görülmemiştir. Ya Sayın Başbakan bu bakanları azledecek, görevlerinden alacak ya da Sayın Başbakan onlarla birlikte o kayığa binecek ve derhâl istifa edecek.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Emrin olur.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bu yükü AKP Hükûmeti taşıyamaz, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti böyle bir yükü, böyle bir utancı taşıyamaz.
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Üç ay sonra seçim var, seçim. Üç ay sonra seçim var.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Sizi bu utanca ortak olmamaya davet ediyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, sayın milletvekilleri, tabii, aslında belediyelerden, il özel idarelerinden bahsedecektim ama gündem Türkiye'de o kadar hızlı ki... Aslında, şöyle bakın, Türkiye'deki AKP'li belediye başkanları, aynı, İçişleri Bakanının oğlu muamelesi görüyor. Ne yapıyor? Kendi oğlu için polis müdürlerini görevden alıyor, soruşturmayı engellemeye çalışıyor; hangi AKP'li belediye başkanı hakkında bir suç duyurusu, şikâyet olursa da soruşturma izni vermemek suretiyle o belediye başkanını kendi oğlu gibi koruyor âdeta. Bunları biliyorsunuz arkadaşlar.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bir sürü belediye başkanına soruşturma izni verildi, gözaltına alındı, tutuklandı, onu söylemiyorsunuz. Sizin derdiniz başka.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Türkiye'nin en çok şikâyet edilen belediye başkanı Bolu'nun Belediye Başkanıdır Sayın Metiner ve Bolu'nun Belediye Başkanı hakkında verilmiş daha şu güne kadar üç tane soruşturma izni yok. "Araştırmak istiyoruz, yolsuzluk iddiaları var, bunları araştırayım." diyor savcı, buna dahi izin verilmiyor. Yüzlerce şikâyetten bahsediyorum, üç tane soruşturma izni yok diyorum ortada. Soruşturulması ayıp mı?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Onlarca insan gösterebiliriz size.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bir vatandaş şikâyette bulunuyorsa, "Bunu soruşturun." diyorsa savcı da, İçişleri Bakanı neden bunu engelliyor?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ucu kendine dokunur diye.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Ucu kendine dokunur diye mi endişe ediyor? Evet, ucu kendine dokunur diye mi endişe ediyor? Aynı soruyu o zaman şöyle değiştirerek soralım: Sayın Başbakan o zaman, bu son soruşturmada bu bakanları görevde tutmak suretiyle ve o bakanlar eliyle savcıları değiştirmeye çalışarak, polis müdürlerini değiştirterek ucunun kendine dokunmasını mı engellemeye çalışıyor? O zaman bu soruyu da mı soralım?
Arkadaşlar, yerel yönetimlerle ilgili de çok vahim iddialar var. Bugün İçişleri Bakanının soruşturma iznine tabi olduğu için birçok konu ortaya çıkmıyor ama inşallah 2015 yılında veya yakın tarihte, devri iktidarınız sona erdikten sonra...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Çok beklersiniz onu, çok beklersiniz.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - ...o belediyelerinizdeki yolsuzluklar da teker teker ortaya çıkacak, Türk milleti bunu öğrenme şansı bulacak.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)