GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:35
Tarih:18.12.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sekiz gündür bütçe meselelerini görüşmeye çalışıyoruz. İnşallah cuma günü de son noktayı koyup, 2014 yılı merkezi yönetim bütçesini ve 2012 yılıyla ilgili merkezî yönetim bütçesinin kesin hesap kanununun oylamalarını yapıp gerçekleştireceğiz. Bütçemizin öncelikle milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Dün ve bugün ortaya çıkan çeşitli operasyonlarla ilgili, dün yaşadığımız, 3 bakanımızın oğlunun da adının geçtiği ifade edilen soruşturma sonucunda Hükûmet Sözcümüz yaklaşık bir saat önce bu konuyla ilgili açıklamalar yaptı, AK PARTİ sözcüsü olarak sözcü Genel Başkan Yardımcımız açıklamalar yaptı ve biraz önce de, herhâlde, muhtemelen Sayın Başbakanımız bu konuyla ilgili açıklamalar yaptı.

Değerli milletvekilleri, her kim ki yolsuzluk yapıyorsa, her kim ki bu ülkenin tüyü bitmedik yetiminin hakkını yiyorsa, her kim ki nüfuz kullanarak bilerek veya bilmeyerek kendi menfaatine bir şey temin ediyorsa, onun üzerine sonuna kadar gidilmesi gerektiğini ifade ediyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Niye önünü kapatıyorsunuz? Niye alıyorsunuz görevden? Savcıyı görevden niye alıyorsunuz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - On bir yıldır bu memlekette mafyayla, çeteyle...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Polisleri görevden alıyorsunuz. Savcıları görevden alıyorsunuz. Korku var, korku.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Polis müdürlerini görevden aldınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...yolsuzlukla mücadele eden bir iktidarın, bu süreç içerisinde kim yaparsa yapsın, ucu nereye giderse gitsin...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya ucu size geldiği için... Ucu, Tayyip'e geliyor Tayyip'e...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) -...bu konuyu araştırmak boynunun borcudur ve vazifesidir. İnşallah bu süreç içerisinde bu gerçekleşecek...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yiğit olun, yiğit! Dürüst olun, dürüst!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama değerli milletvekilleri, bakın "Beraatizimmet asıldır." diye bir esas vardır ama daha ortada...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Biz dürüst oluyoruz!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, şu korsan yayını durdurur musunuz?

BAŞKAN - Efendim?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şu korsan yayını durdurur musunuz?

BAŞKAN - Durdurmaya çalışıyorum da olmuyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Dürüst olsun efendim, doğru konuşsun. Hem polisleri görevden alıyorlar hem savcıları görevden alıyorlar, bir de "Nereye ucu dokunursa..." diyor.

BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın grup başkan vekiline rica etsek belki susturabilir.

BAŞKAN - Sanmıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ucu dokunuyor bunlara, Recep Erdoğan'a dokunuyor, onun için...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Grup Başkan Vekilim...

BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Grup Başkan Vekili, susturun, konuşalım.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sana ne ya!

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Ya, siz buraya talimat vermeye...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Grup başkan vekili benim amirim değil. Evvela insanca konuş!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, İç Tüzük hükümleri belli. Konuşan konuşmacıya...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ben milletvekiliyim, bağımsız...

BAŞKAN - Sayın Elitaş, siz buraya hitap edin Genel Kurula.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama konuşamıyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen önüne bak...

BAŞKAN - Sayın Genç, rica ediyorum, lütfen...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkanım, milletvekiline saygı göstersin!

BAŞKAN - Bakın, ben çok zor durumda kalıyorum ama...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ne demek yani, grup başkan vekilim beni sustursun!

BAŞKAN - İşte, anladım ama ben çok zor durumda kalıyorum her seferinde.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır, yani ben kişiliğimi bilen bir insanım, nerede ne zaman konuşacağımı biliyorum ama Parlamentoya saygı göstersin!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kişiliğini, şahsiyetini, yerini bilseydin oradan laf atmazdın.

BAŞKAN - Lütfen, rica ediyorum...

KAMER GENÇ (Tunceli) - "Ucu nereye dokunursa dokunsun." diyor, niye savcıyı görevden alıyorlar? Niye polisi görevden alıyorlar?

BAŞKAN - Bakın, defalarca siz bunu söylediniz, arkadaşlar söyledi, çıktı cevap veriyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yiğit olun, yiğit! Çıkın, dürüst konuşun!

BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Dürüst olun, dürüst!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Seninle bir konuya, tartışmaya girmiyorum, seni de ciddiye almıyorum, seni de muhatap almıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ben de seni muhatap almıyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - O zaman sus, laf atma, sus!

RECEP ÖZEL (Isparta) - O zaman sus!

BAŞKAN - Sayın Elitaş, siz devam eder misiniz lütfen.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Az sonra senin servetini getiririm.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Dürüst ol, dürüst!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Az sonra senin servetinin ne olduğunu getiririm. Ömür boyunca memurluk yapmış bir adamın çocuğunun üzerine 10 tane gayrimenkul nereden gelir? Senin çocuğunun üzerinde 10 tane gayrimenkul...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu varsa, şerefli adamsan açalım soruşturmayı...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Senin çocuğun burada, Mecliste memur olarak çalışıyor, 10 tane gayrimenkulü nereden bulmuş?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bak, soruşturmayı açalım... Tamam, peki, ben şimdi sana cevap vereceğim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Senin çocuğun bu Mecliste memur olarak çalışıyor, en fazla maaşı 3 bin liradır; 10 tane gayrimenkulü nereden bulmuş, onun şeyini ver sen, dürüstlük timsali olarak ortaya çıkıyorsun!

BAŞKAN - Buyurun Sayın Elitaş, siz...

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, beraatizimmet asıldır.

Şimdi, bir ifade okuyacağım: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinden bu senenin başında bir operasyon başlatıldı, çeşitli iddialar var. İddialar içerisinde diyor ki: "Sahte fatura kullanmak, 10 misli fiyatla asfalt almak..."

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - 29 polis müdürü görevden alınmış Sayın Elitaş, nasıl oluyor bu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "...10 katı fiyatla toprak kazımını yapmak, 5 katı fiyatla beton alımını yapmak, edimin ifasına fesat karıştırmak." Ama şu anda bu iş yargıda. Yargı sürecinde olan bir şeyi ifade ederek, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığının bunları bunları yaptığını ifade etmek yanlıştır, yargı son kararını verecektir. Nitekim 10 Aralık tarihinde, 9 Aralık tarihinde birinci derece mahkeme bir milletvekili hakkında otuz dört yıl hüküm vermesine rağmen, darbe yapmakla suçlanmasına rağmen, o milletvekiliyle ilgili son aşamaya gelmediğinden dolayı, Yargıtay kesin kararını onamadığından dolayı milletvekili arkadaşımız hukuk felsefesi çerçevesinde karar verilene kadar hâlâ masumdur.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Elitaş, bunu siz söylemediniz mi? Beş yıl herkesi darbeci diye suçladınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama değerli milletvekilleri böyle bir hadise çıktı diye ya niye doğru söylediğimiz şeylerden rahatsız oluyorsunuz?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ama herkesi darbecilikle suçlamadınız mı? Beş yıldır da herkesi darbecilikle suçlamadınız mı Allah aşkına?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Burada konuşanları biz dinliyoruz, dikkate alıyoruz, ciddiye alıyoruz.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Ergenekon sürecinde, Balyoz sürecinde bunları söyledim ben.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ne evler yaktınız, kimini fuhşa soktunuz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, ama bir şeyi kalkıp da kesin hükümlü olarak, kesin hüküm vererek iddiaları, araştırmaları, soruşturmaları sanki bitmiş gibi ortaya koymak, o insanları töhmet altında bırakmak hukuka saygısızlıktır, insan ahlakına olan saygısızlıktır. (CHP sıralarından gürültüler)

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Ya, yıllarca bunu yapmadınız mı ya?

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Peki, o bakanların orada kalması normal mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Türkiye üzerine eskiden oyunlar oynanırdı, Türkiye'de bir vesayet vardı. Bu vesayet de üç yılda bir, beş yılda bir birilerinin ne yapacağıyla ilgili dikkatle beklenirdi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Elitaş, 300 tane subay fuhuşla suçlandı bu yargı tarafından, aynı yargı tarafından.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Birileri manşet atardı, derdi ki: "Görevliler ne zaman gelecek?" "Ordu göreve." diye davet eden üniversite profesörleri vardı, "Genç subaylar rahatsızdır." diye manşet atan gazetecilerimiz vardı.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Elitaş, bu bakanların görevde kalması doğru mu, değil mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Genelkurmay Başkanlığında "Hadi, daha ne olacak?" diye ordu komutanlarıyla toplantı yapıp göreve davet eden gazeteciler vardı.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Para sayma makinelerı var, para sayma makineleri!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, Gezi olaylarıyla ilgili ortaya çıktığında Gezi olaylarının öncüsü biri, dedi ki: "Maksat ağaç değil, nereye gideceği belli."

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Elitaş, işiniz çok zor, çok.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Kim o öncüsü? 4 milyon insan çıktı ortaya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...ve "şanlı haziran direnişi" dedikleri... Ondan önce cumhuriyet mitingleriyle ilgili, halkın iradesiyle seçilmiş Parlamentoyu içine sindiremeyenler, içselleştiremeyenler...

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Bu laflar eskidi, yeni laflar bulmanız lazım.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Hikâye anlatmaya mı çıktın oraya?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ..."Muhtar dahi olamaz." diye ifade ettikleri bir kişinin liderliğinde -Genel Başkanın- sürekli yükselerek yüzde 50 halkın gönlüne girmiş bir siyasi partiyi içine kabul edemeyenler, bunu hazmedemeyenler derin güçleri göreve çağırma ile faaliyet ederlerdi.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sürekli yükseldiniz, çok yükseldiniz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, hiçbir zaman fırsatçılık yapmadık, fırsat içinde de bulunmadık.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Elitaş, bakın bu resimlere!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, yaşadığım bir hadiseyi anlatıyorum size: 17 Ağustos 1999 depremi oldu.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Şimdi yaşananları anlat, şimdi yaşananları!

TANJU ÖZCAN (Bolu) - O Bakanın, o görevde kalması doğru mu değil mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aziz Yıldırım'ın resmine bak, Aziz Yıldırım'ın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 17 Ağustos 1999 depremi oldu, o zaman hepimizin yüreği yandı.

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Ağbaba lütfen yapmayın tamam yapmayın, bakın cevap veriyor, konuşuyor.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Zorlamayalım işi zor zaten, anlatamıyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - O depremde yaşayan, içinde olan birisi olarak ifade ediyorum Türkiye'nin en büyük soba imalat eden firmaların yönetim kurulu başkanı, genel müdürü olarak. Geldiler, dediler ki: "17 Ağustos depreminde katalitik sobaya ihtiyacımız var." En fazla soba imal eden firmanın genel müdürüyüm. "Tamam." dedik.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - TOMA'ları kim sattı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Biz bundan bir kuruş para kazanmayacağız, fiyatımız 33 dolardır." dedik, bir sobanın fiyatı. "Günde ne kadar yaparsınız?" "1.000 veya 1.200 tane yaparız, daha da artırabiliriz, belki 1.500'e çıkarabiliriz. Neye ihtiyacınız var?" "45 bin soba ihtiyacımız var." "33 dolara veririz." dedik. Dediler ki bize: "Hayır, biz 33 dolardan almayacağız." "Kaçtan alacaksınız?" Bu ya 1 dolar kâr eder ya 1 dolar zarar eder ya da başa baş gelir. Sanki benden ikram bekliyor gibi. "Ne istiyorsanız onu verin." "Biz sizden 45 dolara alacağız" dediler. "Ne yapıyorsunuz, 45 dolara nasıl alınabilir?" dedik. Ve değerli arkadaşlar, biz veremedik 33 dolardan, 45 dolardan aldılar.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Yeterlilik yoktur.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sonra, hasbelkader milletvekili olduk. Arkasından, o süreç içerisinde 80 bin ranza istediler. Dedim ki: "80 bin ranzayı 16 milyon liraya veririm." o günkü fiyatla.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya intihar eden subayların hesabını ver intihar eden subayların. Yarın Ali Tatar'ın ölüm yıl dönümü. Ali Tatar, onuruna yediremedi kendini vurdu, sizin yüzünüzden!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Hayır, 29 bin liraya alacağız." dediler. "Veremeyiz" dedik. "İnsanın vicdanı sızlar, buzun üstüne temel atmak demektir bu iş." dedik.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Şimdi mi aklınıza geldi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Işığı gördüğünde, ateşi gördüğünde erir, biter." dedik.

Sonra, milletvekili olduk, Soruşturma Komisyonu Başkanı olduk. Bakın, enteresan.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Şimdi vicdan kalmamış herhâlde.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sen paradan bahset sen, bahset.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, lütfen.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Soruşturma Komisyonu Başkanı olduk. İncelerken incelerken baktık ki, o ranzalar, 80 bin ranza 29 bin liradan alınmış ve 45 bin katalitik soba 45 dolardan alınmış. Felaketten zengin olanları gördük. Felaketi fırsat bilip zengin olanları gördük, değerlendirdik.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi Sayın Elitaş çok güzel anlatıyor, nereden nereye getirdi Sayın Başkan, bravo yani.

BAŞKAN - Olabilir, olabilir. Herkes aynını yapıyor, habire bir şey diyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bakın, şu anda soruşturmalar devam ediyor. Bu soruşturmalar çerçevesinde savcıların yeri değiştirilmedi, savcılar da görevden alınmadı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Elitaş, unutmamak lazım; Erzincan depreminde de yolsuzluk oldu Sayın Elitaş. Esas konu aslında o olması lazım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 52 kişinin gözaltında bulunduğu durumda savcılara yardımcı olmak üzere Ergenekon iddianamesinde de bu iş oldu, Balyoz iddianamesinde de bu iş oldu.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Allah, Allah! 300 kişi getirdin de bunlar yedek savcı tayin edildi mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu Osmanlı döneminde padişahın veziri de yolsuzluk yapmıştı, idam edildi; onu da anlatın Sayın Elitaş. Konu oraya geliyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Savcılara yardımcı olmak üzere 2 tane daha savcı ilave edildi.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yetkiyi onlardan alıp kendi adamlarınıza veriyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bunu fırsata dönüştürmeyelim.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Allah var, Allah, yukarıda. Allah var, unutma.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Allah'tan kork.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Siyasette, bakın, iftiraları, soruşturmaları iftira kapsamında getirip gerçek gibi ifade etmek yarın bu Parlamentonun itibarını zedeler. "Birileri rahatsız." diye manşet atanlar başka şeyleri rahatsız diye ifade ederler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Elitaş, bu kadar... Bravo!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bugün, bu konuların başka kaynaklardan olduğunu hepimizin bilmesi gerekir diye ifade ediyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP sıralarından "Bravo[!]" sesleri, alkışlar)