GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:23.05.2012

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, Barış ve Demokrasi Partisinin getirmiş olduğu bu grup önerisinin doğrusu Meclisin zamanını işgal etmesi gerekir mi, onu da tartışmak belki gerekir. Saygıyla karşılıyorum.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yapmayın, bari bunu yapmayın!

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yapma, yapma, yapma! Böyle şeyler söylemeyin bari!

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Alim Hoca, bir saniye?

İdris Bey kendi iliyle ilgili bir konuyu burada gündeme getirmekle tabii kendi görevini yapmıştır ama bence olayın bu şekilde basite indirgenmemesi lazım, olayın resmi çok daha büyüktür. Türkiye'nin jeotermal potansiyeli nedir? Türkiye'nin enerji gereksinimi nedir? Türkiye'deki jeotermal potansiyelin ne kadarı, nerede değerlendirilmiş? Gerekli aramalar yapılıyor mu? Bunlar yerli yerinde kullanılabiliyor mu? Bu bir hükûmet politikası mı yoksa bir devlet politikası mıdır? Geçmişten geleceğe, gelecek nesillere bunu taşıdığımız zaman nasıl bir resimle karşılaşıyoruz? Bunu burada konuşmamız, müzakere etmemiz gerekiyor. O açıdan ben söyledim, yoksa İdris Bey'in buraya getirmiş olduğu önergeyi küçümsediğimden değildir.

Değerli arkadaşlar, tabii ki Bingöl Karlıova Hacılar köyünde Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi yüz yetmişin üzerinde saha var, jeotermal sahası var. Çoğu gerçi batıda bulunuyor ama yer yer Güneydoğu Anadolu'da, Doğu Anadolu'da da jeotermal sahalar var ve jeotermal kaynaklarımız üç, hatta dört esas sektörde kullanılmaktadır; bir tanesi enerji ki dünyanın üzerinde en fazla durduğu elektrik enerjisi üretiminde kullanılan jeotermal kaynaklar. Burada yüksek sıcaklık gerekiyor, 120 derecenin üzerindeki bir sıcaklık gerekiyor ve buna baktığımız zaman, Türkiye'de şu anda elektrik üretimi yapılan jeotermal potansiyeli 114 megavattır. Bu, önümüzdeki birkaç yıl içinde alınmış olan lisanslar, yapılan yatırımlarla beraber 650 megavata kadar çıkabilecektir ve nihai hedefimiz de 1.500 megavata kadar bu elektrik enerjisinde kullanılan jeotermal potansiyeli kullanmaktır. Aramalar devam ediyor, sıcaklığı yüksek olan yeni sahalar bulunur, o şekilde de inşallah daha fazla potansiyel bulunur ve elektriğe yerli kaynak olarak daha fazla hizmet eder çünkü -gerçekten, bu kürsüden de defalarca söyledik- maalesef, Türkiye'nin enerji ithalatının yüzde 72'si ithal kaynaklarla karşılanıyor. 109-110 milyon ton petrol eş değeri tüketimimiz var yılda, bunun ancak yüzde 28'ini yerli kaynaklardan kullanıyoruz; doğal gaz çok az, petrol çok az ve hidrolik, kömür, rüzgâr, jeotermal ve inşallah önümüzdeki dönemde güneş enerjisini de ciddi şekilde kullanmaya başlayacağız. Yani şunu söylemek istiyorum: Hükûmetimiz, uyguladığı politikayla yerleştirme oranını artırmaktadır çünkü aksi takdirde, biz devamlı, her sene çok büyük bir fatura ödüyoruz yurt dışına. Geçen sene, 2011 yılı enerji faturamız maalesef 54 milyar dolar olmuştur, enerji ithalatına verdiğimiz bedel 54 milyar dolar olmuştur. Onun için, biz yerli kaynaklarımızı geliştirmek mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla, enerji kaynaklarımızı, elektrik kaynaklarımızı değerlendirdiğimiz zaman da -her türlü enerji kaynağımızı- petrol olsun, doğal gaz olsun, jeotermal olsun, kömür olsun, rüzgâr olsun, hidroelektrik olsun ve güneş olsun, devletin mevcut bütçesiyle bunu yapabilme imkânı yok. Peki, ne yapmamız lazım? Özel sektöre açmamız lazım, yerli-yabancı fark etmez. Yabancı bir şirket de Türkiye'ye geldiğinde, Türk kanunlarına göre kurulduğunda artık o bir yerli firma statüsündedir, eşit muameleye tabidir. Dolayısıyla, MTA da yıllarca yapmış olduğu sondajlar ile tespit etmiş olduğu sahaları zaman içinde ihaleyle özel sektöre devretmiştir. Bugüne kadar seksen üç saha devredilmiştir, bunlardan bir tanesi de Bingöl Karlıova'daki -biraz önce İdris Bey'in bahsetmiş olduğu- sahadır. İdris Bey konuşması içinde şöyle bir şey kullandı, dedi ki? Birinci dönem AK PARTİ Hükûmetinde burada milletvekili olan bir AK PARTİ milletvekilinin ihaleyle ilgili bazı tereddütlerini, şüphelerini ve istifhamlarını ifade etti.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Belediye Başkanı da aynı şeyi söylüyor, şu anda  Belediye Başkanı.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Belediye Başkanı da söylemiştir.

Bir başka noktaya geleceğim buradan. Demek ki 2007 öncesinden itibaren bu saha ihale edilmek istenmiştir. Peki, son ihale tarihi ne zamandır? 2011 sekizinci ay.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Alakası yok.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Bu kadar zaman içinde defaatle bu saha ihale edilmiştir ve herkesin de haberi vardır, hiç kapalı kapılar ardında olmamıştır?

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Bu su 2010 tarihinde bulunmuştur Sayın Vekilim, yanlış bilgilendirme yapıyorsunuz.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - ?şeffaflıktan uzak değildir, tamamen şeffaf bir ortamda, herkesin bilgisi dâhilinde olmuştur ve 470 bin?

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - 2007'de su bulunmuş değildir, bilmeden konuşuyorsunuz.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Ama diyorsunuz ki: "Abdurrahman Bey bahsetmişti." Abdurrahman Bey 2007'den önce milletvekiliydi.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Abdurrahman Bey ihale süreciyle ilgili konuşuyordu. Suyun bulunma tarihi 2010'dur. Biraz hazırlık yapıp konuşun.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Dolayısıyla, 470 bin dolar ile bu saha devredilmiştir. Önemli olan bence, Bingöl halkının burada bu firmaya destek verip bir an önce -çünkü burası sadece konaklama için, daha doğrusu kaplıca olarak sıhhi amaçlı kullanılabilmektedir ısısı itibarıyla- bu firmanın orada ilgili tesisleri kurmasını sağlamaktır ve milletvekili arkadaşlarımızın da Belediye Başkanımızın da söylediği gelir, işte o zaman elde edilebilecektir. O saha yer altında kaldığı müddetçe, o su yer altında kaldığı müddetçe hiç kimseye faydası yok.

Bakın, bordan bahsediyoruz zaman zaman, trilyonlarca dolarlık bir bor rezervimiz var dünyaya dört yüz yıl yetecek kadar, dünya rezervinin yüzde 70'den fazlası Türkiye'dedir. Peki, bunu hemen, bir sene, üç sene, beş sene içinde ekonomiye kazandırabilme imkânı var mıdır? Hayır. O zaman, onun toplam geliri bugün sanki hemen ekonomiye kazandırılabiliyormuş gibi bir tez ortaya koyarsak bu kendimizi de halkımızı da yanıltmak anlamına gelir. O açıdan, Bingöllü kardeşlerimin -benim kanaatimi söylüyorum- keşke? Bizim ilimizde de var böyle bir jeotermal sahası. Hatta ben MTA Genel Müdürlüğüne şunu söyledim: Lütfen, hiçbir bedel almadan bunu bir an önce birilerine verin ama tesis yapma taahhüdünü alarak. "Arkadaş, şu kadar zaman içinde sen bu tesisi yapmazsan ben bu sahayı senden geri alırım." Dolayısıyla, burada önemli olan tesisi kurmaktır, yatırımı yapmaktır, onun önünü açmamız gerekiyor.

Şimdi, tabii, bir iki dakika zamanım var.

Değerli arkadaşlar, jeotermal potansiyelinden bahsederken enerjiyle ilgili olan kısmını söyledim. Serayla ilgili olan kısım... Şu anda ikinci kullanım alanı seracılıktı. Şu anda 2.800 dönüm sera Türkiye'de jeotermal suyla faaliyetini sürdürmektedir ve hedef 20 bin dönüme çıkmaktır. Önemli bir hedeftir, güzel bir hedeftir ve bu hedefi yakalamak için tabii ki bu eldeki, MTA'nın elindeki sahalar veyahut da özel sektörün kendi tespit ettiği, temin ettiği, bulduğu sahalar veyahut da MTA'nın yeni sondajlarla bulmaya çalıştığı sahalar özel sektöre devredilecek ki seracılık yapılsın. Herhâlde, devletten seracılık yapmasını beklememiz mümkün değil, bekleyemeyiz. Biraz önce MTA Genel Müdürüyle konuştuğumuzda? Hâlen Bingöl'de MTA jeotermal sondajlar yapmaktadır. Bizim bunu desteklememiz lazım, bizim teşekkür etmemiz lazım "Buyurun gelin daha fazla arama yapın." diye. "Petrol araması yapın, doğal gaz araması yapın, kömür araması yapın, maden araması yapın, jeotermal saha araması yapın." ve Türkiye'de 100 metrekarelik 1 milyon adet konuta yetecek kadar bir jeotermal potansiyelimiz var. Bunlar önemli potansiyeller. Avrupa'da, tahmin edersem, 1'inci sıradayız.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Potansiyeli değerlendirin Sayın Vekilim, değerlendirin.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - İşte, potansiyeli değerlendirmek için özel sektörün önünü açmamız lazım.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Öyle tespit yapmakla olmaz; icraat yapın, icraat.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Eğer bu şekil önergelerle biz ikide bir insanları iş yapmaktan, yatırım yapmaktan caydırmaya çalışırsak, maalesef, potansiyeli değerlendiremeyiz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yolsuzluktan caydırıyoruz Sayın Vekilim, yolsuzluk yapmaktan caydırıyoruz. Milletin malını çalmaktan alıkoymaya çalışıyoruz.

AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) - Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, bu önergenin büyük resmin içinde belki bir damla mertebesinde olduğunu? Ve fakat Bingöl söz konusu olduğunda Bingöl'deki bütün siyasetçilerin projenin önünü açıp bir an önce tesisin kurulması için gayret göstermeleri gerektiğine inanıyorum, bunu buradan ifade ediyorum ve önergenin aleyhinde olduğumu ifadeyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.