GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:42
Tarih:02.01.2014

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; 45'inci maddeye ilişkin olarak vermiş olduğumuz önerge dolayısıyla söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, ikinci gününü yaşamakta olduğumuz 2014 yılının Türk İslam âlemine güzellikler getirmesini Yüce Yaradan'dan diliyorum. Diliyorum ki 2013 yılında Doğu Türkistan'dan Batı Trakya'ya, Kafkaslardan Orta Doğu'ya uzanan coğrafyada varlığını devam ettiren Türk milletinin yaşamış olduğu katliamlar, gözyaşları ve acılar 2014 yılında görülmez, Türk milleti, birliğini, dirliğini, tüm saldırı ve ihanetlere rağmen muhafaza eder.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski Meclis Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin yaptığı bir açıklamada, kendisi Adalet Bakanıyken Yargıtayda görülmekte olan bir dosyanın incelenmek üzere ve görüşü alınmak üzere Pensilvanya'ya, Fethullah Gülen'e gönderildiğini ifade etmiştir.

Eğer bu husus doğru ise, başta Yargıtay olmak üzere tüm yargı mercileri tarafından verilen kararların, bu şekilde birileri tarafından incelendiği ve yargı dışı mekanizmaların sonucu tespit ettiği anlamı çıkmaktadır ki bu durum da başta yüksek yargı olmak üzere tüm yargı kararlarının şaibeli olduğu anlamına gelir. Hâkimlerin, savcıların müzakerelerde harcadıkları zamanlar, aldıkları kararlar, sabahlara kadar yazdıkları gerekçeler için sarf ettikleri emekler heba olmuş demektir. Bu şaibeyi ortadan kaldırmak için hükûmet, Adalet Bakanı veya Sayın Mehmet Ali Şahin bahsettiği ismi ve dosyayı kamuoyuyla paylaşmak zorundadır, bunu yaparken de Adalet Bakanı olarak bu konuda gereğini niçin yapmadığını ya da yapamadığını bizlere ve kamuoyuna izah etmek zorundadır. Eğer bu husus doğru değil ise, Mehmet Ali Şahin Bey hükûmetin elini rahatlatmak ya da dikkat dağıtmak gayesiyle böyle bir hususu ortaya atmış ise, bu gerçek dışı ifadeden dolayı bütün siyasi sıfatlarını ve görevlerini bırakmalı ve Türk milletinden özür dilemelidir.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yapmak istediğimiz değişiklikle, bilimsel çalışmalara katılacak sağlık kurum ve kuruluşlarının tespitinde ilgili hastanelerin etik kurulunun da onayının alınmasını sağlamak arzusundayız. Böylece, bazı merkez ve hastanelerde yapılacak klinik araştırmalar için diğer sağlık kurum ve kuruluşlarının da dâhil edilip edilmemesi sürecinde, etik kurulu da söz sahibi olarak, bu kurulların yapılacak bilimsel çalışmalardaki denetleyici özelliği muhafaza edilmesi amaçlanmıştır.

Bu düzenlemenin daha sağlıklı olabilmesi açısından bu önergemizin uygun bulunacağını yüce heyetinizden umuyor ve istirham ediyorum.

Diğer yandan, bir devletin temel vazifeleri sayılmak istense akla hemen gelen kavramlar "güvenlik", "eğitim", "sağlık" ve "adalet"tir. Bugün müzakere ettiğimiz tasarı, devletin temel vazifelerinden biri olan sağlık alanında önemli değişiklikler yapan bir tasarıdır.

Sağlıkta dönüşüme dair söylemlerin Hükûmet tarafından çok dile getirildiği bir dönem yaşamaktayız. Gerçekten bir dönüşüm yaşandığı kabul edilmelidir ancak bu dönüşüme dair bazı tespitleri de dile getirmeliyiz. Öncelikle, sağlıkta dönüşüm, köklü değişim hamlelerinin 57'nci Hükûmet döneminde ele alındığının altı çizilmelidir. Bugün, Sosyal Güvenlik Kurumunun sosyal güvenlikte tek çatı olması, sağlık kuruluşlarının tek çatı altında birleşmesi, istenilen eczanelerden faydalanılmasına ilişkin fikrî ve hukuki altyapı 57'nci Hükûmet döneminin konuştuğu, tartıştığı, projelendirdiği çalışmalardır. Özel sağlık kuruluşlarından sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki herkesin yararlanabilmesine ilişkin protokol 57'nci Hükûmet döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında o dönem imzalanmıştı. Bunu hafızalarınıza sunmak isterim. Bugün, on birinci yılını tamamlamış olan AKP hükûmetlerinin kendisinden önce yapılanları yok sayması, inkâr etmesi çok sık rastlanılan bir durumdur. Bu ise vefasızlıktan başka bir şey değildir. Tıpkı 2009'da dünyada baş gösteren finans sistemi kaynaklı krizin Türkiye'yi daha az etkilemiş olmasının sebebinin 57'nci Hükûmet tarafından disipline edilen bankacılık sistemi olmasının AKP hükûmetlerince inkâr edildiği gibi; tıpkı Marmaray Projesi'nin 57'nci Hükûmet tarafından hazırlanmış, projelendirilmiş, finans sözleşmesi imzalanmış, temel atma aşamasına gelinmiş olmasına rağmen bu hususun halktan saklanmaya çalışılmasında olduğu gibi.

Bu düşüncelerle tasarının hayırlı olmasını diler, önergemizin kabulünü istirham eder, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)