GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:42
Tarih:02.01.2014

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kürsüye gelmeden evvel Sayın İçişleri Bakanının bir açıklamasını okudum İnternet sitelerinde. Yakalanan tırla ilgili soru soran gazetecilere "Herkes işini bilecek." diye bir ifade kullanıyor. Ben bu işin ne olduğunu çok merak ediyorum. Şu anda yargıya intikal eden götürme, soyma işleri dâhil midir bu işlere?

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Var, var!

KAMER GENÇ (Tunceli) - Var, var, onlar dâhil!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Rüşvet var mıdır bu işlerin içerisinde? Ayakkabı kutusu var mıdır bu işlerin içerisinde? Bu millet bu tırda ne olduğunu merak ediyor. Bu tıra baskın yapan polisi engelleyeceksiniz, onları alıp bir yere süreceksiniz, ondan sonra bu tırla ilgili masum birtakım ifadeler kullanacaksınız. Bu, Türkiye'yi uluslararası arenada çok güç duruma düşüren birtakım hadiselerin vuku bulması hadisesidir, sonucudur. Türkiye'de tırlarla Suriye'ye neyin gideceğini herkes biliyor, çok saklamaya da gerek yok.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ayakkabı kutusu!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Ayakkabı kutusu mu gidiyor? Evet, onu merak ediyorum. Rıza'nın altınları mı gidiyor? Yani, şu anda ortada bir soygun var, bu soygunda kaçırılan mallar var. Bu tırın içinde bu mallar mı var? Türkiye'nin hazinesi mi kaçırılıyor? Merak ediyor millet, biz de merak ediyoruz.

Bir de gündemde olan bir konuyu söyleyeceğim. Sayın bakan çocukları cezaevinde. Daha önce burada da söylemiştim; hiçbir babaya Allah böyle bir acı yaşatmasın, çok kötü bir iştir. Sayın Bakanın, eşinin, oğlunu ziyarete gitmesi en tabii hakkı. Ancak ben Sayın İlker Başbuğ'u ziyarete gitmiştim Silivri'ye. Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir Paşa. Bir saat boyunca Paşa kendisinin içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalıştı. Bir saat yetmedi, gardiyan geldi "Sayın Paşam, içeri geçer misiniz." dedi. İlker Başbuğ "Müsaade eder misiniz, bir şey daha anlatacağım." dedi, "Sayın Paşam, içeri geçin." dedi. Bakın, bir Genelkurmay Başkanına bir gardiyanın ifadesi bu ve bir saat tamamlandığı için Genelkurmay Başkanı derdest edilip içeri götürüldü. Türkiye'de hayırsever olduğunu hiçbirimizin bilmediği ama son yapılan operasyonlarla beraber hayrının kime dokunduğunu öğrendiğimiz, sayın bakanlara, birtakım bürokratlara rüşvet verdiği iddiasında bulunulan hayırsever iş adamı Rıza Sarraf'ın eşi Sayın Ebru Gündeş haftada 3 kez iki buçuk saat açık görüş yapıyor. Eşi daha fazla görüşsün. Peki, Engin Alan'ın kabahati ne? Engin Alan ayda 1 defa eşiyle bir saat görüşebiliyor, açık görüş, haftada 1 defa da bir saat demir parmaklıklar arkasında görüşüyor. Şimdi, Engin Alan'ın bu millete verdiği zararı anlatın, bir de bu Rıza Sarraf'ın verdiği zararı anlatın. Siz bu memleketi soyanlarla beraber hareket ediyorsunuz, bu memleketi soyanlara imtiyaz gösteriyorsunuz. Aranızda çok temiz olduğunu bildiğim, inandığım insanlar var. Bu soyguna dur demek bizim kadar onların da vazifesi. Bu soygunu durdurmazsanız çocuklarınız, evlatlarınız, torunlarınız bunun hesabını size sorar. Günahtır.

Beytülmal dedik hep beraber, öyle büyüdük. Ee, nerede beytülmal? Beytülmal paramparça ediliyor ve siz de buna seyirci kalıyorsunuz. Bunu kendinize yapılan en büyük zulüm olarak görün. Lütfen bu konuda parti taassubundan kurtulun. İktidar dediğin geçer, biter. Şu anda cezaevinde bulunanlarla yer değiştirirsiniz, yer değiştirmek zorunda kalırsınız. Daha önce de söyledim, biz hapishaneciyiz, gelip oraya sizleri de ziyaret edeceğiz. Şu anda çok kızıyoruz ama ziyaretinize geleceğiz mutlaka. Orada size de bu görüş konusunda sıkıntılar getirildiğinde buralara gelip dillendireceğiz, hapishaneleriniz soğuksa buraya gelip anlatacağız, eşinize ziyaret izni verilmediği zaman buralara gelip anlatacağız. Bu zulme dur demek bizlerin olduğu kadar sizlerin de vazifesi, görevi. O yüzden, gelin, lütfen, bu soyguna dur demeye... Toplumun hazır olduğu... Toplum "Artık soyulmak istemiyoruz. Hırsız var." diye sokakta bağırıyor. Gelin toplumun bu sesine kulak verin, bu memleketi bu soygundan hep beraber kurtaralım.

Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun. (MHP sıralarından alkışlar)