GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ULUSLARARASI PARLAMENTER FAALİYETLERİNE VE DIŞ İLİŞKİLERİMİZE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:46
Tarih:14.01.2014

YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dış politikada alınan kararlar milletimizin geleceğini çok yakından ilgilendirmektedir. Bu ülke hepimizin, ben de bir parlamenteri olarak uluslararası alanda milletimizin ve ülkemizin menfaatlerini en üst seviyede temsil etme azmi ve gayreti içindeyim.

150 civarında ülkenin temsil edildiği, IMF-Dünya Bankası Parlamenterler Ağında seçilmiş İcra Kurulu Üyesi sıfatıyla yürüttüğüm faaliyetlerimin yanında, 130'un üzerinde ülkenin temsil edildiği Küresel Hareket Parlamenterleri İcra Kurulu Üyeliğim de devam etmektedir. Küresel Hareket Parlamenterleri olarak, 9-10 Aralık 2013 tarihlerinde, Kolombiya Devlet Başkanı ile Kolombiya Kongre Başkanının daveti üzerine 35'inci Parlamenter Forumu'nu bu ülkede gerçekleştirdik. Kolombiya Kongresi'nde "İstikrarlı ve Sürdürülebilir Barış Süreçlerinin Desteklenmesinde Parlamenterlerin Rolü" konulu bir toplantı yaptık ve 50'nin üzerinde ülkeden gelen parlamenterlerin imzasıyla hükûmetlerin bu yöndeki faaliyetlerini desteklemek amacıyla bir de deklarasyon yayınladık. Ayrıca, 2014 ve 2015 yıllarında görev yapacak İcra Kurulu üyeleri seçiminde oyların yüzde 80'ini alarak tekrar seçildim.

Yine, Türkiye'yi yakından ilgilendiren, Birleşmiş Milletler Silah Ticareti Anlaşması'nın kabulü sürecinde de Küresel Hareket Parlamenterleri olarak etkin bir çalışma yürüttük. Türkiye'nin de imza koyduğu bu anlaşmanın bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanması, kontrolsüz silah ticaretinin önlemesi çabaları açısından önemli bir adım olacaktır.

Kolombiya programından sonra 13-15 Aralık 2013 tarihlerinde Monaco'da yapılan Dünya Politika Konferansı'na ve 17-21 Aralık 2013 tarihlerinde ise Berlin'de Kültürel Diplomasi Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleşen yıllık Kültürel Diplomasi Konferansına katılarak buralarda da Türkiye'yi temsil ettim. Bu toplantılarda benim tek gündem maddem, ülkemi en iyi şekilde nasıl temsil edebilirim sorusu ve bunun cevabıdır.

Dış politikamız, içinde bulunduğumuz bölgenin güç dengelerinin korunması bir yana, Türkiye'ye itibar ve güç kaybettirdi, bölgedeki ilişkilerimizi daha büyük tehlikeye itti. Bölgede radikal grupları destekleyen ülke görünümü ön plana çıktı. Türkiye'nin bölgedeki dengeli, güvenilir gücünü kaybetmesi, millî güvenliğimiz de dâhil, pek çok diplomatik krize karşılık bizi kırılgan hâle getirdi. El Kaide'nin kurduğu devlet yapısı şu anda sınır komşumuz oldu. Bölgesel liderlik peşinde koşarken hemen yanı başımızdaki 3 ülkede büyükelçisi olmayan bir ülke konumuna geldik. Bu çelişkili politikalar nedeniyle küresel barış ve istikrara katkı yapamayan bir ülke görüntüsü veriyoruz.

Türkiye'nin dış politikasını yönlendiren Hükûmet, bu ülkenin insanlarının bir fil dişi kulesinde değil, bölgesinde ve dünyada karşılıklı iletişim içinde yaşama arzusunda olduğunu unutamaz. Bu ülkede hukuk normlarının çoğunluk anlayışına göre değil, evrensel değerlere göre düzenlenme mecburiyetinden kimse kaçamaz. Aksi takdirde, otoriter bir yapının oluşacağı kaygıları ortadan kaldırılamaz.

Demokrasinin kurumsallaştığı ülkelerde en küçük yolsuzluk söylentisi bile istifaya neden olurken hırsızlık ve yolsuzluk belgelerinin havada uçuştuğu bir dönemde bunların üzerine hep birlikte gitmek yerine gündem maharetli bir şekilde saptırılmamalıdır. Bu yolsuzluklar ampulü patlatırsa Türkiye'nin ışıksız ve enerjisiz kalacak hâli yoktur. Ampul patlayınca yerine yenisi gelir. Sistem böyle çalıştığı için de kimse çıkıp "Neden bu ampul patladı?" diye sorgulama lüzumunu hissetmez. Devletin devamlılığı hiçbir şeyle kıyas kabul etmez, her şeyin üstündedir.

Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü alanındaki endişelerin giderilmesi ise daha fazla gazete, radyo veya televizyon sayısıyla değil, kesimlere veya kişilere karşı ayrım yapmayan, tarafsız yayıncılığın teşvik edilmesiyle mümkündür. Bölgesel ve küresel güç dengelerini barış ve istikrar yönünde hareket ettiremiyorsanız Türkiye'de var olan yolsuzluk kaygılarını ve sağır sultanın bile haberdar olduğu belgeleri küresel komploya bağlayarak ülkenin imajını düzeltemezsiniz.

Alo 171 Sigara Bırakma Hattı'na güvenen ve buraya başvuran insanların alacağı ilaç konusunda bile suistimale varan söylentiler medyada yazılıp çiziliyorsa bu durum, basit bir ticari olay şeklinde değerlendirilip geçiştirilemez.

Türkiye'nin günümüz dünya gerçekleriyle uyumlu politikalar geliştirememesi, oldukça yüksek olan uyuşmazlık maliyetlerine yenilerini ekleyecektir.

Ülkemiz, 100 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiği, milyonlarca kişinin evlerinden olduğu Suriye trajedisini en yakından yaşayan ülkedir. Şu anda kaç milyon Suriyelinin Türkiye'de olduğunu hiç kimse söyleyemiyor. Suriye'de savaş isteyen tek ülke durumuna düştük. Şimdi ise bu ülkeyle ilgili yürütülen barış görüşmelerindeki etkinliğimiz sıfırlanma noktasına yakındır. Bu gidişat düzeltilmeye muhtaçtır ve milletimizin menfaatleri bunu gerektirmektedir.

Dış politikada iktidar-muhalefet ayrımı yapılarak politika geliştirilemez. Burada bütün kesimleri kucaklayabilecek bir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUSUF ZİYA İRBEÇ (Devamla) - ...dış politika yaklaşımına acilen ihtiyaç vardır.

Saygılarımla. (MHP sıralarından alkışlar)