GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBUNUN, BASTIRILARAK DAĞITILAN 522 SIRA SAYILI KANUN TEKLİFİ'NİN KIRK SEKİZ SAAT GEÇMEDEN GÜNDEMİN "KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER" KISMININ 3'ÜNCÜ SIRASINA ALINMASINA, GENEL KURULUN ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİ İLE GÜNDEMDEKİ SIRALAMANIN YENİDEN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:47
Tarih:15.01.2014

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

17 Aralıkta yapılan bir operasyon neticesinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetiyle ilgili yapılan bir operasyonu, bugün görüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi temsilcisi yıllardır üzerinde durdukları, farklı farklı şekilde tanımladıkları bir camiayla ilgili sanki kol kola girmiş, bu mücadele içerisinde birlikte hareket ediyormuş görüntüsünü vermeye çalışıyor.

Basında yer aldığı çerçevede baktığımızda Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir Amerika gezisi oldu. Bu Amerika gezisi çerçevesinde orayla görüşüp görüşülmediği veya onlardan alınan talimat çerçevesinde adaylarının tespit edilip edilmediği konusunda da çeşitli iddialar var. Bu iddialara cevap vermezken Ankara belediye başkanı adayını gelip de hiç alakası olmayan -ki kendi partisine "Partimizi Cumhuriyet Halk Partileştiriyorsunuz." diyen- bir kişiyi Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanı olma mecburiyetinde hissetmelerinin nereye bağlı olduğunu herhâlde açıklamaları, ifade etmeleri gerekir. Yolsuzluktan dosyaları olan -şu andaki Genel Başkanının televizyonlarda, gazetelerde ifade ettiği belediye başkan adaylarıyla ilgili- partilerinden ihraç edilen bir kişiyi herhâlde "Amerika toplantısından sonra büyükşehir belediye başkanı adayı olarak gösterdikleri" şeklindeki basında yer alan ifadelerin de ne derece doğru olduğu konusunda...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu Mustafa, Amerika'ya bel bağlayan sensin. Bir defa, bu lafları söylerken insanın yüzü kızarır.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Senin bu konularda laf atmaya hakkın bile yok.

BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayınız.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sen tamamen kendi sicilini söylüyorsun, kendi sicilini!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Yani yolsuzlukla partisinden ihraç edilen bir kişiyi büyükşehir belediye başkanı olarak aday gösterme mecburiyeti ve bu ezikliği hissetmeden ifade etmesi de herhâlde kendileri adına ortaya çıkabilir. "Niye bunu böyle yaptık?" diye Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri de kendi içinde sorgulayabilir. Ama Sayın Başbakanın oğluyla ilgili bir düzmece operasyonla, "ifadeye çağırma" adıyla yapılan kararda, henüz daha ifadeye çağrılmamış, ne zaman yapılacağı da belli değil ama birileri herkesten önce, bir iki tane gazeteci herkesten önce bu ifadeye çağrılma meselesini yayınlıyor, sosyal medyada ifade etmeye çalışıyorlar, gazetelerde ifade etmeye çalışıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisinin temsilcisi de buradan mal bulmuş mağribî gibi...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hangi yolsuzluktan bahsediyorsun ya? Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal niye polise gidip de ifade vermiyor Mustafa, söyle onu. Bilal niye savcılığa gidip de ifade vermiyor? Tayyip'in arabasında ne işi var?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "...Başbakanın savcılıkça aranan oğlu Başbakanın arabasında gidiyor ve bunu da Başbakan olduğundan dolayı onun nüfuzunu kullanarak yapıyor." şeklinde, açıkçası yargıya, yargılanmaya, insanların masumiyet karinesine aykırı bir şekilde davranarak burada Sayın Başbakanımızı, Sayın Başbakanın oğlunu ve AK PARTİ'yi töhmet altında bırakacak şekilde açıklamalar yapma haksızlığını ifade etmeye çalışıyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ne töhmeti ya? Her şey ortada.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, yapılan işlerle ilgili yargı işine devam edecek ama yargı tarafsız ve bağımsız olacak. Yargının bağımsızlığına amenna ama yargı tarafsız olamadığı sürece, yargının verdiği kararlar da muhakkak ki tartışmaya konu olabilir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hırsızı yakalayan yargıç tarafsız değil mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Henüz daha yargı aşamasına gelmeyen bir konuyu sanki varmış gibi ifade etmek, bu seçim süreci içerisinde birilerinin kara kampanya yapmalarına çanak tutmak, peşkeş çekmek ve onların taşeron olarak kullanıldığı gibi taşeronun taşeronu olma durumuna da getirmek söz konusu olabilir.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Ne güzel konuşuyorsun, vallahi bravo!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, değerli milletvekilleri, Türkiye on bir yıl içerisinde, cumhuriyet tarihi içerisindeki en güçlü dönemlerini yaşıyor. Bugün, on bir yıl içerisinde Türkiye'nin küresel güçler içerisindeki bölgesel güç olma yolundaki attığı adımlar, küresel güçlerle artık figüran gibi değil bir aktör gibi ortaya çıkması birilerini rahatsız edebilir...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hırsızlığı yapanın küresel güçle ne alakası var?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...ama bu ülkede yaşayan her Türk vatandaşını memnun etmesi, gurur vermesi gerekir. Ama maalesef, üzülüyorum, ana muhalefet partisi bu gelişmeyi, bu iyileşmeyi Türkiye'nin bulunduğu konumu, tarihi boyunca en yüksek noktaya geldiği konumu rahatsızlık içerisinde takip ediyor. Türkiye'nin geçmiş dönemlerde olduğu gibi talimat alan bir ülke hâline dönmesi için dış güçler ve içerideki taşeronlarla birlikte yaptıkları olumsuz meseleleri sahiplenerek Türkiye'nin önünü tıkamakta, ana muhalefet partisinin temsilcileri taşeronun taşeronu gibi hareket etmeye çalışıyorlar.

Değerli milletvekilleri, bugün 2 tane uluslararası sözleşme ile Eskişehir'in kültür başkenti olmasıyla ilgili, gruplarla bir anlaşma yaptık. Biraz sonra, inşallah, bu konuları değerlendireceğiz, gündeme getireceğiz. Yarınki çalışma programımız da belli. Yine siyasi parti gruplarımızla "5 tane sözleşme" diye ifade ettik ama kaç tane çıkar, onu da gruplarla yaptığımız görüşme çerçevesinde değerlendireceğiz. Fakat bu konuşmaları, bu yaptığımız meseleleri, daha henüz ortada fol yok yumurta yokken birilerinin farklı bir maksatla ortaya çıkarıldığı... Ki, bugün basında yer aldığı gibi 7 tane iş adamının... Büyük ihaleleri kazanan iş adamlarıyla ilgili 25 tane torba içerisinde olan delilleri açmayan bir mahkemenin, bir savcının gözaltı kararıyla ilgili veya mal varlıklarını dondurma kararıyla ilgili yaptığı hareketin, Türkiye'nin ekonomisine -Türkiye'nin uluslararası piyasada olumsuz olarak değerlendirilmesine- ne büyük zararlar vereceğini herhâlde hep beraber görüyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Torbanın içini nereden gördün Mustafa?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bugün Türkiye'nin içerisinde bulunduğu olumsuzluklarla Türkiye ekonomisinin kaybetmesinden hiç kimse memnun olmaz. Asgari ücretli de bundan kaybedecek, tüyü bitmedik yetim de bundan kaybedecek. Türkiye'deki 76 milyon bundan kaybedecek.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Sayın Başkan, ne yapsınlar?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - AK PARTİ iktidarını yıpratmak üzere ortaya çıkarılmış bir senaryoyu, bir kurguyu, karalama kampanyasını ana muhalefet partisinin bu şekilde sahiplenmesi herhâlde içler acısıdır diye düşünüyorum. Değerli milletimize havale ediyorum.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Niye istifa etti Bakanlar o zaman?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.