| Konu: | İSTANBUL MİLLETVEKİLİ HALİDE İNCEKARA'NIN SATAŞMA NEDENİYLE YAPTIĞI KONUŞMASI SIRASINDA ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 15.01.2014 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Sayın Başkanım, ben zaten kimseye sataşmada bulunmamıştım, sadece Başbakan tarafından ifade edilmiş, hem de grup toplantısında ifade edilmiş bir kelimenin üzerinde durdum ve bunun hangi anlama geldiğini anlattım. Kimseye, burada herhangi bir gruba da sataşmada bulunmadım ama bunu yaparken de ne ağzımızı gere gere yaptık ne de ağzımızı gevşete gevşete yaptık, böyle bir şey söz konusu değil.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Nasıl yaptın, başka türlü olmaz ki zaten.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Biz normal bir ağızla konuştuk ama sizin gözleriniz farklı görüyorsa, eğri görüyorsa, gevşek görüyorsa, sert görüyorsa söyleyeceğim bir şey yok; o sizin gözlerinizin bozukluğudur, gözlük takarsınız meseleyi bitirirsiniz ama şurasını söyleyeyim: Söylediklerimizin her biri, kendi Sayın Başbakanınızın ağzından çıkan sözlerdir; sizlerin, yetkili Hükûmetin kişilerinden çıkan sözlerdir. Dolayısıyla, bunların aksini iddia etmeniz sizi kurtarmayacaktır, yolsuzluğunuzun üzerini örtmeyecektir. Ne yaparsanız yapın tuz kokmuştur. Dolayısıyla, kokmuş olan tuzu hazmedeceksiniz ve bunu millete anlatmaya çalışacaksınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Hesabını verecekler, hesabını!
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Ne anlatacak, hesap verecek, hesap!
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Yanlışınız şurada oldu: Eğer 17 Aralıkta bu olaylar ortaya çıktığı zaman Sayın Başbakan hemen söz edilen kişileri görevden alsaydı ve haklarında derhâl takibat başlatsaydı o zaman bu sözlere muhatap olmazdınız ama aksini yaptınız, koruma altına aldınız çünkü ucunun ta kendilerine kadar geleceğini yine kendileri ifade ettiler. İstediğiniz kadar çırpının, artık batakta çırpınmanın anlamı yoktur, batmaya mahkûmsunuz.
Hepinize saygılar. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)