| Konu: | DIŞ POLİTİKADAKİ GELİŞMELERE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 16.01.2014 |
ŞAFAK PAVEY (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söylemiştim, yarattığınız canavarın sizi teslim alması içten bile değildi. Uyarımı kulakları sağır eden bir sessizlikle karşılayıp hayatımı dart tahtasına çevirdiniz, hatta komutla saldıranlar sahiplerini bile utandırdılar ve bu günlere geldik. Yurdumuz oyun tahtanıza döndü, dış ilişkilerden medyaya, eğitimden asayişe, nereye elimizi atsak dökülüyor. Tarihimiz boyunca hiç görülmemiş, akıl dışı, siyasi, sosyal, ekonomik, hukuk anlamında pespayelik içindeyiz. Devlet aklını tarikatlara emanet edip ülkemizi Pakistanizme teslim ettiniz. "En acımasız savaşlarda en vahşi savaşçıları gördüm, böyle vahşet görmedim." demişti kamplarınızı gezen gazeteci Coşkun Aral. BM denetiminden korumak için mülteci değil, konuk saydığınız cihatçılardan söz ediyorum. Böylece istedikleri gibi çıkıp cihat için kafa kesip dönebiliyorlardı.
Esad'ı diktatör olduğu için değil, Nusayri olduğu için devirmeyi planladınız. Diktatörlerle derdiniz olsaydı Sudanlı El Beşir kankanız olmazdı. Esad'ı diktatör olduğu için değil, Nusayri olduğu için devirmeyi planladığınızı söylemiştim. Mart 2011'de başlayan protestoları bölgesel savaşa çevirdiniz bu yüzden. El Kaide'nin Suriye'ye girişini sağladınız, resmî-sivil toplum kuruluşunuzun görünmez tırlarıyla silahlandırdınız. İnsani yardımın itibarını yerle bir ettiniz. Dünyanın sakındığı El Kaide uğruna çok kültürlülük incimiz olan Hatay'ı feda ettiniz. Bizi, komşusunun ülkesi yanıp kül olurken çıra taşıyan fırsatçılar hâline düşürdünüz. Reyhanlı'da bomba atanı değil, duyuranı, Utku Bal'ı tutuklayıp işkenceden geçirdiniz; tıpkı yolsuzluk yapanı değil, soruşturanı görevden aldığınız gibi.
Suriye'de gösteriler başladığında mezhepsel akıl dışılığa teslim olmasaydınız iyi bir sivil önderlikle, en az zayiatlı bir reformla sonuçlanabilirdi. Yabancı cihatçılar karışınca Suriye halkının reform rüyası çalındı. Sivil eylemler yerine askerîleşme fikri Suriye'ye Suriyeli olmayanlar tarafından enjekte edildi. Ne kadarını biliyor, ne kadarına göz yumuyordunuz? Bu kanlı Orta Doğu klasiğinin ne kadarında senaristlik yaptınız?
Aral'ın ifadesiyle, iki ay sonra Emevi Camisi'nde namaz kılmayı vadeden emperyal iştahınız ağır bir insan maliyetiyle kursağınızda kaldı. Suriye gibi melez toplumlarda mezhepçilik durdurulamayan iç savaş demektir. Şimdi elinizde savaş içinde birçok savaş var. En iyi ihtimalle 97 bin ölü, 2 milyon perişan gerçek mülteci, fuhuş için satılan binlerce kadın, açlıktan kedi yiyen, çökmüş bir halk var.
Sizi uyardığımızda tuhaf bir tekerlemeyle karşılaştık: "Esed'e gittiniz." Dünyada herhâlde daha mizahi bir durum olamaz. Bizi aile tatillerini Beşar Esad'ın sarayında yapanlar suçluyorlardı. Sizden Suriye politikanızda "Çok saftık. Bize CHP kumpas kurdu." şakasını bile bekliyorum. Elbette, Suriye Başkanıyla görüştük çünkü bu vahşi geleceği öngörmüştük. Böylece, Birleşmiş Milletler diplomasisine karınca kararınca bir katkımız oldu.
Suriye politikanız iflas etti. Öngörmezliğinizle hayal edemediğiniz bir durumdasınız. Esad sorun olmak yerine çözümün bir parçası oldu. Uluslararası toplum Esad'la birlikte çalışmanın Esad'a karşı olmaktan daha çok kazandıracağını düşünüyor. Bu, radikal İslamcıların dehşetini gören uluslararası toplumun çıkarlarının Suriye Hükûmetiyle birleşmesi demek. Eğer diplomatik masada yer almak istiyorsanız savaşçı transferinden vazgeçmek zorundasınız ama vazgeçerseniz bu kez de kendi yarattığınız El Kaide canavarı öfkesini Türkiye'ye çevirecektir. Cephedeki cihatçıları dizginlemek gücü kimsede yok. Gerçeği bize sadece felaketler gösterir. Felaket davetiyesinin sahibi olarak Suriye politikanız trajik bir maskaralığa dönüştü, un ufak oldu. Sizi bu güzel havalar mahvetti diye düşünüyorum, o azametli ihtişam mahvetti. Işık sızdırmaz malikânelerinizde, zırhlı araçlarınızla, görmeden ve görünmeden yaşayarak, gelmiş geçmiş en varlıklı, en seçkinci siyasi hanedan oldunuz. Gündelik seçmenlerinizden o kadar uzaksınız ki olup bitenlerin ya farkında değilsiniz ya da umurunuzda değil ama bu çakma öz güven, içinde bulunduğunuz kargaşayı kapatmaya yetmiyor. Unutmayın ki Titanic de batıncaya kadar dünyanın en güzel gemisiydi.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)