| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 22.01.2014 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 523 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine partimiz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
1'inci maddede vermiş olduğumuz bu önergenin dikkate alınmış olmasını olumlu buluyoruz. Bu maddenin tekliften çıkarılmış olması olumludur ancak şunu özellikle ifade etmek istiyoruz: Bu yapılan düzenlemenin tamamı, kanun teklifinin tamamının Genel Kuruldan çekilmesi ve bir Anayasa değişikliği zemini aranarak tüm siyasi partilerin ortaklaşa yapacağı bir düzenlemeyle Genel Kurula getirilmesinin doğru olan yöntem ve metodoloji olduğunu belirtmek istiyoruz çünkü başından beri de kamuoyuna bu düzenlemeyle ilgili düşüncelerimizi aktarıyoruz.
Burada bizim önemsediğimiz iki ilke var: Birincisi, yapılan düzenleme tarafsız ve bağımsız bir yargıya hizmet eden bir düzenleme midir? İkincisi, kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun bir düzenleme midir?
Şimdi, bu her iki ilkede de bir ortak mutabakatın burada şekillenmediğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz çünkü 3 siyasi parti, bu yaptığınız düzenlemeyle tarafsız ve bağımsız bir yargıyı oluşturmak bir yana, yargıyı yürütmenin denetimine verecek bazı düzenlemeler yaptığınızı, Adalet Bakanlığına güçlü yetkilerle yargı üzerinde bir tahakküm kurduğunuzu düşünüyor.
Dolayısıyla, böyle bir düşünce, toplumun, halkın yüzde 50'sini temsil eden siyasi partiler de varken sizin bu düzenlemeyi kendi bildiğiniz şekilde buraya getirmeniz doğru değildir.
O nedenle, aslında başından beri 3 siyasi partiyle ortaklaşarak bir Anayasa değişikliğinin uzlaşmasını aramanız gerekiyordu. Komisyon görüşmeleri sırasında da Sayın Adalet Bakanı grubumuzu ziyaret ettiğinde yine kendisine ifade etmiştik, komisyonda bu görüşmelerin derhâl durdurulmasını, her 3 siyasi partiyle ortak bir Anayasa metninin oluşturularak bunun komisyona ve Genel Kurula getirilmesini önermiştik ama maalesef, bir taraftan bizimle görüşülüyordu, bir taraftan da komisyon bu verilen kanun teklifini görüşmeye devam ediyordu. Buradaki samimiyetsizliğin bütün bu tartışmayı beraberinde getirdiğini ifade etmek istiyoruz.
Bakın, bizim başından beri söylediğimiz bir şey var: Biz HSYK'nın bugünkü yapısından rahatsızız, bunun değişmesi gerekir ancak değişirken, dediğimiz gibi, Anayasa uzlaşmasıyla, birincisi, kaynakların çeşitliliğini gözetmek gerekir; ikincisi ise milletin iradesi Parlamentonun iradesini mutlaka devreye koymak gerekir. "Kaynakların çeşitliliği" derken, Yargıtay Genel Kurulu, Danıştay Genel Kurulu dışında meslek deneyimi olan avukatlardan, hâkimlerden, üniversitelerden, sivil toplum alanlarından da demokratik seçim süreçleriyle mutlaka bu HSYK'ya üye verilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu demokratik seçim süreçlerinden geçen adaylar Parlamentoya gelir, Parlamentoda nitelikli çoğunlukla HSYK'da görevlendirilecek olan adaylar seçilir. Doğru olan yöntemin bu olduğuna inanıyoruz. O nedenle sadece bu 1'inci maddeyle ilgili düzenlemenin geri çekilmesi değil, kanun teklifinin tamamen geri çekilmesinin önemli olduğunu ifade etmek istiyoruz.
Bakın, bu yaptığınız, buraya getirdiğiniz teklifle siyaseten siz kendi kendinizi boşa çıkarıyorsunuz; hatta diğer siyasi partiler için de bu geçerli, BDP dışındaki siyasi partiler için de geçerli. Bu HSYK düzenlemesini de içeren Anayasa değişikliğine 12 Eylül referandumunda cansiparane "evet" dediniz, AK PARTİ Grubu olarak bunun için meydanlara gidip oy topladınız; diğer siyasi partiler de, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi de bu HSYK düzenlemesini içeren Anayasa teklifine "hayır" demişti. Şimdi roller değişti, sizin iki yıl önce "evet" dediğinize bugün siz "hayır" diyorsunuz, onların "hayır" dediğine bugün onlar "evet" diyecek bir pozisyona geldiler ama başından beri Barış ve Demokrasi Partisi bu her iki görüşü de kabul etmediğini 12 Eylül referandumunda sandık başına gitmeyerek boykotla ortaya koydu. Bugün de bu HSYK'da düzenleme yapılmalı ama mutlaka anayasal düzenlemeyle, kuvvetler ayrılığı ilkesi ve tarafsız ve bağımsız bir yargıyla oluşturulması gerektiğini ifade ediyorum.
Umarım bu önerilerimizi, bu görüşlerimizi sizler de dikkate alır ve Genel Kuruldan bu düzenlemeyi geri çeker, bir anayasal uzlaşma zemini ararsınız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)