| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 22.01.2014 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Her ne kadar hukuki bir konu konuşuluyorsa ben bir hukukçu değilim. Biraz önce burada böyle bir "Hukukçu olmayanların bu konuda düşünce beyan etmemesi gerekir." gibi laflar da duydum ama ne yazık ki 12 Eylül Anayasası'nı da hazırlayanlar, 60 Anayasası'nı da hazırlayanlar, o darbe yasalarını, bu ülkenin hukukçuları olmuş ve ben bu ülkede hukuk mağduruyum. Halk olarak da hukukun mağduruyuz ve bu gece hukukla ilgili yasalar görüşülüyor. Keşke biz inansaydık, bu değişiklik, bu ülkede yargıyı bağımsızlaştıracak bu inancımız olsaydı, canımız feda. Vallahi buna inanmıyoruz. Bu gece, biz ve arkadaşlarımız, yaşadıklarımızı, o hikâyelerimizi, bire bir yaşadıklarımızı bu hukuksuzlukla ilgili sizlerle paylaşacağız.
Şimdi, yıl 2009. 17 Ağustosta Elâzığ Karakoçan'da askerî alanda bir hadise olmuştu. Bir teğmen pimi çekip bombayı bir askerin eline vermişti.
Sayın Bakanım, eğer bunu dinlerseniz çok sevinirim.
Ve 4 tane asker yaşamını yitirmişti. Şimdi, hukuktan, yargıdan bahsediyoruz ama askerî yargının bu konudaki keyfiyetine bir şey demiyoruz. Yani 17 Ağustos 2009'da bir teğmenin kompleksi pimi çekip bombayı askerin eline veriyor ve 4 tane asker yaşamını yitirdi. Askerî yargı bu teğmeni yargıladı, dokuz yıl iki ay ceza verdi. Bakın, 4 insanın canı ve 4 insan katlediliyor; dokuz yıl iki ay. O dönem Grup Başkan Vekili olan Sayın Adalet Bakanımızın açıklaması var, diyor ki: "Trafik kazası da olsa..." Yani bu, trafik kazasının muamelesini gördü. Şimdi siz Adalet Bakanısınız, o dönemde çıktınız, "Vicdanım bu konuda sızlıyor." dediniz ve şimdi Adalet Bakanısınız, sizden adalet talep ediyoruz. Yani bu yasaları derhâl düzenleyin. Sadece HSYK değil, Terörle Mücadele Yasası, özel yetkili mahkemeler, bu askerler... Şimdi, bakın, o adam elini kolunu sallayarak şu anda dolaşıyor, 4 tane gencecik insan yaşamını yitirdi ama biz o askerlerle ilgili tek şey yapmıyoruz ve yapamıyoruz.
Yine, dün de söyledim, Roboski'deki o takipsizlik kararı... Vallahi, siz ne yaparsanız yapın biz sizi takip edeceğiz, o takipsizlik kararını veren savcıları, askerî yargıçları. Biz gece gündüz sizin rüyanızda olacağız, ensenizde olacağız. Yani sizin apoletlerinizden, üniformanızdan, tankınızdan korkmuyoruz ve sizin ensenizde olacağız.
Eğer bunları düzenlerseniz bu ülkede yargıyı bağımsızlaştırabilirsiniz. Eğer Terörle Mücadele Yasası'ndan dolayı on binlerce insan mağdur ve içerideyse hâlâ, bu Terörle Mücadele Yasası'nı ortadan kaldırmadan, bu özel yetkili savcıları ve mahkemeleri ortadan kaldırmadan, o gizli tanıkları... Ne olduklarını bilmiyoruz. Bu gizli tanıklar kim, neyin nesi; hiç kimsenin haberi yok ama bir gizli tanığın beyanları doğrultusunda hüküm kuruluyor ve insanların... Yani yediden yetmişe bir mağduriyet yaşanıyor.
Bu vesileyle, eğer siz gerçekten yargıyı bağımsızlaştırmak istiyorsanız söylediğimiz noktada el atmalısınız. Yani burada büyük bir mağduriyet oldu ve oluştu. Bakın, şike davasında 3 kez yasaları bir anda, bir yıl içerisinde değiştirdiniz. HSYK'yla ilgili 2010'da değişiklik yaptınız, bugün 2014 yani daha üç yıl bitmedi, yeni bir değişikliğe gidiyorsunuz. Ya bunun kökü nerede? Sevgili arkadaşlar, çıkıp hep böyle yemin ediyorsunuz, "Şu Anayasa'ya sadakat, sadakat." Ben bu Anayasa'nın neyine sadık olacağım ya, bu darbe Anayasa'sını niye savunacağım? Bütün sorunlarımız bu Anayasa'yla ilgilidir. Bu Anayasa durduğu müddetçe siz hangi yasaları değiştirirseniz değiştirin hukuku ve huzuru yakalayamazsınız.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)