GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:50
Tarih:22.01.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.

Her zaman olduğu gibi, burada dile getirilen önerilere yine kapalısınız, dile getirilen eleştirileri dikkate almıyorsunuz. Belki de parmak kaldır, parmak indir hesabıyla bu kanun teklifini geçirmekte kararlısınız ama yanlış bir iş yapıyorsunuz, biz yine uyaralım. Çünkü, bu yaptığınız düzenlemeyle hiç kimse, hatta sizin tabanınızın da büyük bir kısmı bağımsız ve tarafsız bir HSYK yaptığınıza inanmıyor. Eminim ki bu sıralarda oturan milletvekillerinin de çoğunluğunda böyle bir inanç yoktur. Bir düzenleme yapılmalı ama şu anda Türkiye toplumunun büyük bir kısmı, bu yapılan düzenlemeyi yargıyı ele geçirme girişimi olarak değerlendiriyor. İşte, 12 Eylül referandumunda "Kemalistlerden alalım, kendimize göre dizayn ederiz." dediniz, cemaatle birlikte hareket ettiniz, birlikte ortak listeler yaptınız. Aradan iki yıl, üç yıl geçmedi, şimdi, "Yargı, cemaatin vesayetinde, ama alıp kendi vesayetimize götürmek istiyoruz." diyorsunuz, bunun anlamı budur. Peki, bu halkın, bu 76 milyonun hakkını, hukukunu savunacak, adalet dağıtacak bir tarafsız ve bağımsız yargı hakkı yok mudur? Bu konuda samimiyetiniz maalesef inandırıcılıktan uzaktır.

İki nedenle uzaktır. Bakın, birincisi: Bu 17 Aralıktan sonra biz hemen Meclise iki komisyon önerdik. İki komisyonumuz şuydu: Birincisi, yolsuzlukla mücadele komisyonuydu, ikincisi, paralel devletle mücadele komisyonuydu. Aslında o teklifin sizden gelmesi gerekiyordu, o komisyonu sizin kurdurmanız gerekiyordu. Sizin bu Mecliste bir komisyonla "Diğer siyasi partilerle birlikte yolsuzlukların üzerine gidelim." önerisi getirmeniz gerekirdi, bir komisyonla da "Paralel devletle birlikte mücadele edelim." önerisi getirmeniz gerekirdi. Eğer bunu yapsaydınız bugün burada her kürsüye çıkan yolsuzluktan, hırsızlıktan, rüşvetten bu kadar bahsetmezdi. Ama bunu yapmadığınız için şu anda yürütmüş olduğunuz, yargı ve emniyet üzerinde yürütmüş olduğunuz operasyon da bir paralel devletle mücadele anlayışından son derece uzaktır, bunu açık vurgulamamız gerekiyor.

Bu kürsüden, biz defalarca buraya geldiğimizde "10 bin arkadaşımız cezaevine gönderiliyor, belediye başkanları, milletvekilleri, belediye meclis üyeleri yani kısacası milyonlarca oy cezaevine haksız, hukuksuz bir şekilde gönderiliyor." dediğimizde tek bir yargıç ya da savcının yerini değiştirmediniz. Bugüne kadar bu kürsüden bizler çocuklara tecavüz eden, insanlıktan çıkmış kamu görevlilerinin, askerlerin yargı tarafından aklandığını söylediğimizde tek bir savcının, hâkimin, yargıcın görev yerini değiştirmediniz. Baklava çaldığı için, aç olduğu için bugüne kadar kendi açlığının sorumlusunu sizin açığa çıkarmanız gerekirken onlarca yıl cezaya çarptırılan çocuklar olduğunda bir savcı ve yargıçtan hesap sormadınız. Taş attığı için onlarca yıl ceza yatan çocukların dramı, yine yakın dönemde arkadaşı yerine AKBİL bastığı için onlarca yıl ceza alan insanlara ceza yağdıran savcılar ve yargıçlarla ilgili düzenlemeyi yapmadığınız için şu anda inandırıcılığınız yok. Sokak ortasında Aydın Erdem'i, Şerzan Kurt'u, Gever'de en son 3 genci polis gündüz gözüyle, demokratik siyasi hakkını kullandığı için katlettiğinde bir tek polisin yerini değiştirmediniz. Gezi direnişinde 6 gencimizi yine polis orantısız müdahalelerle katlettiğinde tek bir polisin, emniyet müdürünün yerini değiştirmediniz. O nedenle, bu yapmış olduğunuz şey de paralel devletle mücadele görüntüsünden de son derece uzaktır.

Öneri bellidir. Meclis hem yolsuzlukları araştırma komisyonu hem paralel devletle mücadele komisyonu kurmuş olsaydı, bu HSYK düzenlemesi de bir anayasa düzenlemesi şeklinde Meclise gelmiş olsaydı, o zaman hep beraber farklı bir şeylerden bahsederdik ama ben yine çağrımı yapmak istiyorum: Bu kanun teklifinin Genel Kuruldan çekilmesi lazım, Anayasa uzlaşma zemininin diğer siyasi partilerle birlikte aranması lazım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)