| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 22.01.2014 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konumuz hukuk, ben de hukuksuzluktan bahsedeceğim. Yıl 1993, anlı şanlı ordumuz tanklarıyla, toplarıyla bir gece bir köye girerler -bu köy Zengök, Muş'ta doğduğum köy- köyü yakarlar, bütün evleri eşyalarla birlikte yakarlar. Köyün gençlerini de topluca alıp getirirler, bir kısmını öldürürler, bir kısmını da alır getirirler, terörle mücadeleye teslim ederler ve terörle mücadele birimleri kendilerine göre bir senaryo çizerler ve o çocuklar o gündür bugündür, yirmi bir yıldır cezaevindedirler. Yani, haktan, hukuktan ve adaletten bahsediyorsunuz ve yirmi bir yıldır -Allah adına söylüyorum- her köyde bu hikâye vardır, her evde böyle bir acı vardır. Ama, buraya çıkıp sadece Balyoz'dan, Ergenekon'dan dem vuranlar, bu topraklarda bu kadar acıların yaşandığından bir tek laf bile etmezler. Yirmi bir yıldır bu insanlar yatıyorlar Terörle Mücadele Yasası'ndan ve o dönemin... Bakın, gidip orada evleri, barkları yakanlar tek bir soruşturmaya dâhil olmuyorlar. Aradan yirmi üç yıl geçiyor, terörle mücadeleden dolayı zarar görenlerin zararları tanzim ediliyor. Ne kadar? 3 bin lira, 4 bin lira, 14 bin lira, 24 bin lira, bakın 24 bin lira, veyahut da 30 bin lira. yirmi üç yıl, yirmi dört yıl köyüne gidememiş insanlar, mağdur olmuş, evleri yakılmış insanlar ama bu insanlar, yirmi yıl sonra eski para birimiyle 5 milyar lira para alıyorlar. Bırakın bu parayı ama bu yirmi bir yıldır içeride olan insanlar...
MEHMET METİNER (Adıyaman) - O yasaları değiştirmemiz lazım.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Yirmi bir yıldır bu insanlar içeride ve bu insanlar Muş cezaevindeydiler.
Sayın Bakanım, bu insanları, gece bir operasyonla 45 kişiyi Muş'tan alıp götürdüler. Hem Muş'taki savcı ve oradaki infaz koruma memurlarının saldırısına maruz kaldılar ve sonra bir gece operasyon yapıldı. Zaten bütün hayatlarına düşen gece operasyonudur. Evleri yakılırken gece operasyonu oluyor, oradan alınırken, getirilip tutuklanırken gece operasyonu oluyor. Muş'ta bu insanlar, tekrar hem cezaevinde saldırıya maruz kalıyor hem tekrar bir gece operasyonuna maruz kalan 43 insan -45 mi- alınıp bir uçakla Tekirdağ'a götürülüyor ve Tekirdağ'a götürülürken de orada tekrar saldırıya maruz kalıyorlar, bunlar çırılçıplak edilip ve orada tekrar işkenceye maruz kalıyorlar. Bunu sizin yetkili birimlerle de konuştuk. Bu işkence cezaevlerinin birçoğunda var, birçok yerde bu saldırılar var. Yani sadece bu HSYK değil, bizim bir bütün olarak şikâyetlerimizin dinlenmesi lazım. Yani bu konuda, benim söylediklerim sadece benim yaşadıklarımdır, benim köyümde... Eminim ki hepinizin, Kürt coğrafyasında yaşayan bütün arkadaşlarımızın hem köyünde hem evinde hem de yanı başında bu haksızlıklar her gün devam ediyor.
O vesileyle, yani bir an önce bu Terörle Mücadele Yasası'nın ortadan kaldırılması gerekir. Bütün mağduriyetlerin ortadan kaldırılması gerekir. Hep birlikte söyleniyor, "Yeniden yargılanma." Kim için söyleniyor? Balyoz ve Ergenekon için.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Herkes için söyleniyor, herkes için.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Herkes için söyleyeceğiz, herkes için. Yani tek kalemde iki kesimi, birilerinin sırtı kalınsa sürekli... Her gün, bakıyoruz, medyada sırtı kalın olanlarla ilgili çarşaf çarşaf haberler var ama sahipsizlerle ilgili tek haber yoktur. Yani, 28 Şubatın mağduru olan Mirzabeyoğlu mudur? Pardon, belki, net...
İSMAİL AYDIN (Bursa) -Mirzabeyoğlu, doğru.
EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Doğru.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Evet.
Bunun mağduriyetini bütün hepimiz biliyoruz ki 28 Şubatın mağdurudur, orada on altı yıldır cezaevinde kalıyor. Yani, bu acıların arasına bir ayrım koymadan, hepimizin bu konuda bir vicdan sahibi... Ve bu vicdanı hukuka dönüştürmemiz gerekir.
Hepinize teşekkür ederim. (BDP sıralarından alkışlar)