| Konu: | BARTIN MİLLETVEKİLİ YILMAZ TUNÇ VE 77 MİLLETVEKİLİNİN; BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 24.01.2014 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, öncelikle dikkatinizi çekmek istiyorum, hepiniz bilirsiniz, Sayın Bakanım, siz de olmak üzere... Gitmiş Adalet Bakanımız, onu direkt ilgilendiriyordu ama herhâlde haberdar olur.
ALİ ÖZ (Mersin) - Savcıyı görevden almaya gitmiştir.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Şimdi, hepiniz bilirsiniz arkadaşlar, Topkapı Sarayı Müzesini, Topkapı Sarayını biliyorsunuzdur. Hele hele Üsküdar tarafından, Kadıköy tarafından baktığınızda da Topkapı Sarayına, her şeyin önünde bir şey dikkatinizi çeker. Orada minareden de yüksek olan bir kule vardır. O kulenin adı nedir biliyor musunuz? O kulenin adı Kasr-ı Adil yani "Adalet Kulesi" ismini, "Adalet sarayı" adını taşır. Onun altında Divan-ı Hümayun toplanırdı. Yani Divan-ı Hümayun için, aldığı kararlar için şu söylenir: Her şeyin önünde adalet vardır, devletin önünde adalet vardır. Mamafih, sizin partinizin önünde de "adalet" kelimesi var.
Şimdi, bunu özellikle şunun için söylüyorum: Osmanlı Devleti bir yeri fethettiği zaman orada muhakkak ki "adaletname" adı altında, herkesin can ve mal güvenliğini emniyet altına aldığını belirten bir beyanname yayımlardı ve bunu bizzat padişah takip ederdi uyulup uyulmadığına dair ve aldıkları karar asla ve asla herhangi bir şekilde değiştirilmezdi.
Şimdi, siz, çıkardığınız Anayasa değişikliğinde yani 2010 yılında çıkardığınız Anayasa değişikliğinde HSYK'yla ilgili bir karar aldınız, 159'uncu madde ve burada aslında bugün sıkıntı duyduğunuzu söyleyerek yine Anayasa değişikliği istiyorsunuz ama birtakım maddeler getirdiniz, onların dondurulması da söz konusu oldu. Ama, önemli olan, arkadaşlar... Bu Anayasa maddesini değiştirmek isterken aslında siz bir şey yaptınız, zaten HSYK üzerinde gereken birtakım işlemleri Anayasa hükümleri değişmeden de yerine getirdiniz ve sıkıntılarınızı büyük çapta ortadan kaldırdınız ve bir sürü atamalar yaptınız.
Ama aslında şöyle bir baktığımızda, HSYK tarafından Mart 2012'de bir prensip kararı alınmıştı ve bu prensip kararında şu söyleniyordu: "Hâkim ve savcı tayinleri, yalnız, yaz aylarında yapılır." deniyordu. Şimdi, galiba, yağmur yağmadığı için, kar da yağmadığı için mevsimi siz yaz zannediyorsunuz ve HSYK üzerinde bayağı ciddi bir değişiklik söz konusu ettiniz. 1. Dairenin kontrol edilmesiyle birlikte 90'dan fazla hâkim ve savcıyı bir çırpıda değiştirdiniz, onun arkası da devam etmekte, gelmekte. Şöyle bir duyuruda bulunmuştu HSYK: "Atama kararnamelerinin daha öngörülebilir bir yapıya ulaşması doğrultusunda, eşi kamu kurumlarında çalışan hâkim ve savcıların eşlerinin atanma süreçleriyle, çocuklarının öğrenim durumları da gözetilerek bundan sonra yılda sadece yaz dönemine münhasır bir kararname yapılmasına karar verilmiştir. Diğer aylarda sadece mazeret ve disiplin durumlarına münhasır kararname çıkarılacaktır."
Şimdi, arkadaşlar, bugünkü yapılan atamalar ve yer değiştirmeler bu sözü edilen duyuruyla, HSYK'nın aldığı kararla hiçbir alakası var mıdır? Yoktur. Aslında, şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekir: Hukuk, ne sizin için, ne bizim için, ne de herhangi bir başka kuruluş için söz konusu değildir. Hukuk, aslında devletin ayakta kalması için gerekli olan ciddi bir husustur. Nitekim, siz eğer hukuk sisteminizi adil bir biçimde yürütmezseniz, yasama organının çıkardığı hükümleri yürütme ve yargı gerçek yönüyle yürütmezse, uygulamazsa o devleti ayakta tutmanız mümkün olmayacaktır. Devletlerin çöküşünün temelinde asıl, hukuk sistemleri üzerinde oynanan oyunlar yer almaktadır.
Şimdi, sizlere sesleniyorum arkadaşlar: Bu işlemi yaparken ne sizin yararınızı, ne bizim yararımızı söz konusu etmeden, aslında, hukuk sistemini hakkaniyetle, devletin ayakta kalması yönünde kullanmanız gerekir. Çünkü, Türkiye Büyük Millet Meclisini oluşturan millî irade orada yazıyor: "Kayıtsız, şartsız milletindir." Yani, millet adına karar veriyorsunuz, ona uygun davranmak zorundasınız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)