GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:29.01.2014

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 12'nci maddesi üzerine vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii ki benden önce konuşan Cumhuriyet Halk Partili hatibin de ifade ettiği gibi, bunu, torba kanun tasarısının içerisinde, belki de herkesin uzun yıllardır beklediği, hepimizin hoşuna gideceği, her ne kadar eksik de görsek önemli maddelerden bir tanesi olarak değerlendirmek lazım. Yalnız burada tabii ki yine engellilik nedir, engelli kime denir, engelli nasıl diğer engelli olmayanlarla ayırt edilir; bu Parlamentonun bir an önce ayırması ve tanımlamaların doğru yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu madde üzerinde konuşurken engellilerin asıl sorunlarından birisi olan "engel" tanımının tekrar gözden geçirilmesine ciddi derecede ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bizim kanunlarımızda, bizim değerlendirmelerimize göre, Avrupa'nın hiçbir ülkesinde olmayan, aslında yüzde 40'ın altında özür derecesi olan bir vatandaşımızı hangi gruba, hangi sınıfa yerleştireceğimizi ve bu noktada belli derecenin altında özrü olan insanları nasıl sınıflayacağımızı net olarak ifade etmemizin gerekliliği ortada durmaktadır. Şöyle ki, engellilerin en önemli sorunlarından birisi olan özellikle kamu sektöründe ve özel sektörde belli oranlarda işe yerleştirilme mecburiyeti varken gerek engellilerle yapılan sınavlarda uygulanan yöntemler gerekse bu yöntemlerden sonra engellilerin yerleştirilememesi, kadroların eksik kalması veya engellinin zamanında müracaat etmemesi noktasında -o bölgelerin- başka bir engellinin onun yerine ikame edilmemesi önemli eksiklerimizden bir tanesidir.

Engellileri tanımlarken yüzde 40'ın altında özür derecesi olan bir insanı eğer normal, sağlıklı bir iş yerine gönderdiğiniz zaman, orada da yüzde 30'luk bir engeli varsa "Siz özürlü sınıfındasınız." diye değerlendirilip orada da iş bulma noktasında ciddi sıkıntılar çektiğini hepimizin bilmesi gerekiyor. Bu konuyla alakalı bundan önceki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde de bu işin düzeltilmesi noktasında önerilerimiz olmuştu.

Gerçekten de engellilerle ilgili muhalefet partilerinin özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisine -kanun ve kararlardan çıkan- vermiş olduğu önerilere bakarsanız, çok sayıda değişiklik önergesi, değişiklik kanun teklif ve tasarısı olduğunu görürsünüz. Aslında bu Parlamentonun engellileri belli dönemde hatırlayıp sadece o dönemlerde kısmi iyileştirmeler yapması onların beklemiş olduğu sorunlara çözüm olamamaktadır. Bu nedenle, engelliler için verilmiş olan tüm kanun tasarılarının bir an önce -özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisindeki tali komisyonları hatta bu konuyla alakalı Plan ve Bütçe Komisyonu dışındaki esas Komisyonu mutlak suretle işletmeli- derinlemesine o Komisyonda bu konulara bilgi olarak mahir olan insanlar tarafından mutlak suretle incelenmeli, kapsamlı bir tasarının kanunlaşması noktasında ciddi adımların atılması gerektiğine inanıyoruz.

Bu kanun tasarısıyla ilave olarak korumalı iş yerlerini -korumalı iş yerlerini hepimiz biliyoruz- özellikle bu noktada engellilerin istihdamına yönelik açan ve gerçekten devletin bile yapamadığını bu işverenler üzerinde... Bunlara iş ortamı sağlayanlara teşekkür etmeyi de huzurlarınızda bir borç bildiğimizi ifade etmek isterim. Ancak vermiş olduğumuz önergedeki özellikle toplumun sağlığı yönünden ilgili olan ve Türkiye'de sayıları çok fazla olmayan, çoğunun gerçek, kendilerine ait binaları olmasa da apartman dairelerinde kiralık olarak oturan, ülkemizde sağlık için büyük mücadele veren Yeşilay Genel Merkezinin ve şubelerinin bu vergi muafiyetinden mahrum bırakılmasının gerekçesini de gerçekten anlamakta zorluk çektiğimi ifade ediyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)