GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:29.01.2014

EMİN ÇINAR (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 30'uncu maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.

26 Ocak Pazar günü İstanbul Esenyurt'taki seçim koordinasyon merkezinin açılışında bir grup tarafından partimiz seçim bürosunda bulunan arkadaşlarımıza yönelik taşlı, sopalı, bıçaklı ve uzun namlulu silahla saldırı yapılmış, bir arkadaşımız hayatını kaybetmiştir. Partimize yönelik yapılan bu menfur saldırıyı, yapanları nefretle, lanetle kınıyor, bu alçak saldırıda hayatını kaybeden ülküdaşımız Cengiz Akyıldız'ı rahmetle anıyor, kederli ailesine, onu sevenlere ve bütün ülkücü camiamıza başsağlığı ve sabır diliyorum. Kirli ve kanlı elleriyle alçakça pusu kuran, saldırılar yapan, düzeni ve nizamı bozan, milletimizin huzurunu bozarak insanların arasına nifak tohumları ekerek ülkemizde bozgunluk yapan bu vatan hainlerinin yaptıklarının yanlarına kâr kalmayarak yüce Türk milletinin şaşmaz adaleti karşısında yargılanıp en ağır şekilde cezalandırılacağına inancım sonsuzdur.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz üzerindeki kara bulutlar sürekli artmakta, memleketimiz karanlığa doğru hızlı bir şekilde sürüklenmektedir. Ülkemizin üzerindeki kara bulutların tek sorumlusu Adalet ve Kalkınma Partisinin izlediği siyasettir. Amblemi aydınlık sembolü olan AKP, on bir yılda aydınlık yerine Türkiye'yi giderek karanlığa itmektedir. On bir yılda ülkemiz ne kalkınmış ne de insanlarımız adaletle buluşabilmiştir. Nitekim, karanlıkta ve karartmakta usta olan AKP, bu ustalığını yolsuzlukları profesyonelce karartarak bir kez daha ispatlamıştır. Yolsuzluk yapanları koruyup kollayarak adalet anlayışını da ortaya koymuştur. Artık AKP'nin maskesi düşmüş, gerçekler tek tek gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde hayat şartları gün geçtikçe zorlaşmakta, vatandaşımızın geçim sıkıntısı giderek artmaktadır. On bir yılda ülkemiz yoksullaşmış, insanlarımız umudunu sosyal yardımlara bağlamıştır. Çalışanlarımız aldıkları ücretlerle geçinememektedir. Açlık sınırının 1.065 lira olduğu ülkemizde asgari ücretin 850 lira civarında olması manidar ve düşündürücüdür. İktidar, on bir yılda gelir dağılımındaki adaleti sağlayamamıştır, vatandaşlarımız arasında uçurum meydana gelmiştir. Vatandaşlarımızı on bir yılda sadaka kültürüne alıştırmaya gayret gösterilmiştir. İstihdamın artırılacağı yerde, insanlarımız muhtaç ve yoksul hâle getirilmiştir. Borç batağına sürüklenen, karanlığa itilen aziz milletimiz bu yapılanları unutmayacak, bir gün mutlaka bunun hesabını soracaktır.

Görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 30'uncu maddesi 2828 sayılı Kanun'da geçen "muhtaç" kelimesinin "ihtiyacı olan" şeklinde değiştirilmesini öngörmektedir. Böyle bir düzenleme ne yoksulluğu azaltacak ne de çalışanlarımızın gelirlerini artıracaktır ne de ihtiyaç sahibi olan vatandaşımıza bir fayda sağlayacaktır. "Muhtaç" kelimesi sadece 2828 sayılı Kanun'da geçmemektedir, birçok kanunda "muhtaç" kelimesi kullanılmaktadır. Sadece bu kanunda "muhtaç" kelimesini değiştirmek diğer kanunlarla kavram kargaşasına yol açacaktır. Eğer bir değişiklik yapılacaksa "muhtaç" kelimesinin geçtiği bütün kanunlarda düzenlemenin yeniden gözden geçirilip yapılması daha uygun olacaktır.

Hükûmet, bu değişiklikler yerine, ülkemizde yoksulluğu azaltacak politikalar üzerinde durmalı; iş imkânını sağlayacak, gençlere istihdam yollarını açacak politikaları üretmelidir. Ülkemizde refahın artması için çalışmalar yapılmalı, yapılan yardımların büyüklüğüyle övünmek yerine, yardım yapılacak insanların bulunmakta zorlandığı bir düzenin kurulmasının çabası gösterilmelidir.

Ancak, ne yazık ki görüşmekte olduğumuz kanun tasarısı yoksul vatandaşlarımız için hiçbir şey getirmeyecek, ne yoksulluğu azaltacak ne de gelir adaletini sağlayacaktır. Bu tasarının yasalaşmasıyla ülkemizde yoksulluk bitmeyecek, adaletli bir gelir dağılımı sağlanmayacak, sosyal yardımlar eşit dağıtılmayacak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına yardım için müracaat eden insan sayısı azalmayacak. 25 milyona yakın vatandaşımızın yardım için devlet kurumlarına başvurduğu ülkemizde, bu kanunla geçim sıkıntısı sona ermeyecek, refah artmayacak ve milletimiz huzura kavuşmayacaktır.

Vermiş olduğumuz bu değişiklik önergesine desteklerinizi bekliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)