| Konu: | HUKUK DEVLETİ VE YOLSUZLUĞA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 30.01.2014 |
(Hatibin, üzerinde İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın ismi ve resmi bulunan dövizi göstermesi)
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukuk devleti ve yolsuzluk üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, uyarırsanız...
BAŞKAN - Sayın Hatip, bir dakika.
Sayın milletvekilleri...
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlamayayım mı?
BAŞKAN - Selamlayın, tamam da sizi daha iyi duyabilmek için milletvekillerinden bir ricada bulunayım sessizliklerini muhafaza etsinler diye.
Buyurun.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, derebeylik döneminde geçerli olan mülk devlet anlayışında devlet, hükümdar ve soylu sınıflar arasında paylaşılırdı. Mülk devletindeki hükümdar, yetkilerini mülkün sahibi olmaktan alır ve hiçbir kurala bağlı olmaksızın devleti yönetirdi. Polis devleti anlayışında ise hükümdar hiçbir kurala bağlı değildir. Polis devletinde hükümdarın yetkilerini hükümran olmak gücünden almaktadır. Polis devletinde hukuk kaideleri hiçbir şekilde yönetimi bağlamasa da tebaa için kayıtsız şartsız uyulması gereken kurallar anlamına gelirdi.
Hukuk devleti insan hak ve özgürlüklerini güvenceye alan, yönetilenlerin haklarını aramalarının önündeki tüm engelleri kaldıran, demokratik, eşit ve adaletli bir düzen içerisinde otoriteyi insanların özgürlüğü lehine sınırlandıran, hukuka ve hukukun genel kurallarıyla bağlı olan devlettir. Hukuk devletinde yöneten de yönetilen de aynı kurallara tabidir. Hiç kimse yasalar karşısında -Başbakan ve oğulları dahi- dokunulmaz değildir. Temel hak ve özgürlükler yönetenlerin, yani Başbakanın değil Anayasa'nın güvencesi altındadır. İdarenin her türlü tasarrufları yasaya tabidir. Hukuk devletinde mahkemeler bağımsızdır ve kuvvetlerin ayrılığı olmazsa olmazdır. Hukuk devleti temiz siyaset ve temiz toplumun garantisidir.
Değerli milletvekilleri, bir yerde yolsuzluk ve rüşvet varsa rüşvet ve yolsuzluğa uygun işleyen bir devlet düzeni de var demektir. Yolsuzluğun olduğu yerde yozlaşmış devlet yöneticileri de vardır. Yoz ve yozlaşmış ilişkilerin olduğu yerde hukuk devleti yok demektir.
17 Aralıkta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından, AKP yargıyı rehin hâline getirerek Türkiye'de hukuk devletine son vermiştir. Adli Kolluk Yönetmeliği'nin değiştirilmesi, Deniz Feneri davasında davaya bakan savcıların görevden alınması, MİT soruşturması sırasında MİT müsteşarı için yasa çıkarılması hukuk devletinde değil ancak keyfî yönetilen bir devlette olabilecek uygulamalardır.
İktidarla ilgili yolsuzluk davalarına bakan savcılar ve yargıçlar görevinden alınmıştır. Yolsuzluk operasyonu yapan emniyet mensupları dağıtılmıştır. HSYK baskı, tehdit ve şantaj altına sokulmuştur. Savcılar, Başbakan Erdoğan tarafından seçim meydanlarında suçlanmış ve tehdit edilmiştir. Hâkimi, savcısı değiştirilen mahkemeler iktidarın beklentileri doğrultusunda karar vermeye başlamışlardır. AKP tarafından görevlendirilen hâkim ve savcılar, adaletin ortaya çıkmasını sağlamak değil iktidar mensuplarının yaptığı yolsuzlukların üstünü kapatmak zorunda bırakılacaktır. Zira, yolsuzluk ve rüşvet iddiası altında olanlar, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, AKP yetkilileri tarafından da resmen savunulmaktadır.
Değerli milletvekilleri, hukuk devletinde bir başbakan "Ben bakanımı yedirmem.", "Valimi yedirmem.", "Müsteşarımı yedirmem." sözleri edemez. Hukuk devletinde bir başbakan "Devlet demek ben demek, yasa demek ben demektir." diyemez. Hukuk devletinde bir başbakan kendisini anayasa yerine koyarak "Herkesin yaşam şekli bizim güvencemiz altında." da diyemez. Halkın yaşam tarzlarının anayasanın güvencesi altında olduğu yerde hukuk devleti; yaşam tarzlarının başbakanın güvencesi altında olduğu yerde polis devleti var demektir.
Hukuk devletinde yolsuzlara yol gösterilmez. Hukuk devletinde yolunanlar değil, yolanlar cezalandırılır. Hukuk devletinde idarenin tasarrufları yargıya tabidir, yargının tasarrufları idareye tabi değildir. Hukuk devletinde "paralel devlet" kavramı icat edilerek yolsuzlukların üstü örtülmez. Hukuk devletinde yolsuzlara uygun hâkim, yargıç ve emniyet görevlisi tayin edilmez. Hukuk devletinde yolsuzluk yapanlara yasal müeyyideler uygulanır ancak, yozlaşmış devletlerde şahıslara özgü yasalar çıkarılır. Hukuk devletinin olduğu yerde paralel devlet, derin devlet olmaz; derin devlet ve paralel devletin olduğu yerde de hukuk devleti olmaz. Hukuk devletinde savcılar tehdit edilemez, susturulamaz, sindirilemez, görev yapmaları engellenemez.
Tarihe kayıt düşmek adına söylüyorum: AKP'yi yargının üzerinden elini çekmeye davet ediyor, yüce Meclise saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)