GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:30.01.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.

Demin 31'inci maddede trafik kazaları üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili konuşurken bu trafik kazalarına sebebiyet veren politikalarınızı Bingöl'deki yolların durumu üzerinden teşhir etmeye çalıştık, Bingöl'deki yolların tamamının ne hâlde olduğunu resimlerle size aktarmaya çalıştık ama utanasınız diye o resimleri tekrar size göstereceğim. Kalkınma Bakanınız da "Bingöl'ü modern bir yaşam alanına çevirdik." demişti. Bakın, "modern bir yaşam alanı" dediğiniz kentin merkezi şu anda bu rezaleti yaşıyor. Böyle ağır bir dramla Bingöl halkı karşı karşıya. Ben o önerge üzerinde konuşma süremiz yetmediği için o konuyla ilgili birkaç hususu daha ifade etmek istiyorum.

Tabii, bu tablonun sahibi sizlersiniz, AKP'dir, Sayın Başbakandır çünkü Sayın Başbakan on bir yıldır Bingöl ilinden rekor oylar almasını biliyor ama Bingöl'ün sorunlarını burada dile getirdiğimizde Bingöl'ün sorunlarına sahip çıkma noktasında bir müfettişi, bir teknik ekibi incelemeye göndermekten bile imtina ediyor. Böyle bir anlayışın sonucu olarak bu mağduriyet ortaya çıkıyor.

Sayın Başbakanı Bingöl'e davet ediyorum. Bingöl kent merkezinde bu çukurların başına gitsin, orada basını çağırsın. Hani hep bölgeye gittiğinde belediye sınırlarına girmeyen derelerin başında BDP'li belediyelere saydırıyor ya, gerek yok işte Bingöl şehir merkezinde bu çukurların başında sizin yerel yönetimler anlayışınızla ilgili düşüncesini aktarsın. Çok açık bir davet bu.

Bakın, daha birkaç ay öncesine kadar Belediye Başkanı sizdeydi, sizin partideydi ama aday tercihi üzerinden ortaya çıkan çıkar çelişkisiyle şu anda mevcut Belediye Başkanı Saadet Partisine geçti. Şimdi, Belediye Başkanı diyor ki: "Bu tablonun sahibi biz değiliz, başta Bakan olmak üzere AKP Hükûmetidir." Bakan diyor ki: "Bu tablonun sahibi Belediye Başkanıdır." Sanki on bir yıldır birlikte orada siyaset yapmadılar, birlikte sırt sırta bu politikaları üretmediler gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. "Bütün bunun müsebbibi Belediye Başkanıdır." diyor. Belediye Başkanı firmayı suçluyor, Bakan firmayı suçluyor, firma Belediye Başkanını, Bakanı suçluyor; olan Bingöl halkına oluyor.

İki gün önce bu altyapı ve üstyapıdaki firmadan bazı arkadaşlarla ben görüştüm. Firma şu anda şunu diyor: "Biz İller Bankasının çıkardığı ödenekten daha fazla iş çıkardık." Örneğin üstyapıda İller Bankası 20 milyonluk bir ödenek çıkarmıştı, bunlar 27 milyonluk bir iş yapmışlar. Şu anda Belediyenin bu 7 milyonluk ödemeyi firmaya yapmaya gücü yok çünkü kasasında para yok çünkü borç batağında. Firma yetkilileri Belediye Başkanına gidiyorlar, Belediye Başkanı diyor ki: "Ben Saadet Partisine geçtiğim için merkezî Hükûmetten bana verilen destek kesildi, elim kolum bağlı. Bingöl'deki imar sınırı içerisindeki arsaları satışa çıkarıyorum, AKP'li Meclis üyeleri bunu engelliyorlar. Üstelik Kalkınma Bakanı bir gün önceden gelip Meclis üyeleriyle toplantı yapıyor ve bu engellemeyi yapmaları için özel olarak yönlendiriyor." Bu şekilde bilgi aktarıyorlar bize. Bu firma yetkilileri Bakana gidiyorlar, "Belediye Başkanı 'Merkezî Hükûmetten destek kesildiği için paranızı ödeyemiyoruz.' diyor. Siz ne diyorsunuz?" diyorlar. Sayın Bakan da diyor ki: "Belediye Başkanı bizim partimizde değil. O nedenle ben bir şey söyleyemeyeceğim para aktarılıp aktarılmaması hususunda." Şimdi, böyle bir anlayış olur mu? Yani Sayın Bakan eğer bu Belediye Başkanı AKP'de olsaydı bu mağduriyetin giderilmesi için merkezî Hükûmetten Bingöl'e yardım aktarılması hususuna duyarlı olacaktı ama Saadet Partisine geçtiği için Sayın Bakan sağ olsun partizanlık yapıyor, Bingöl halkını cezalandırıyor. Böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Bu tabloyu bir an önce ortadan kaldırmanız gerekiyor. Modern bir yaşam alanı değil, felaketten çıkmış bir şehir görüntüsüyle karşı karşıyayız. Defalarca yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılarınıza da ilettik, bir an önce Bingöl'e acil bir heyet gönderin. Sorumluluk kimdedir, sizde midir, Belediye Başkanında mıdır, firmalarda mıdır, bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren boyutu halkın orada mağdur olmasıdır. Bu mağduriyeti de bir an önce ortadan kaldırın diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)