GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:30.01.2014

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 34'üncü maddesiyle ilgili, Milliyetçi Hareket Partisi adına verdiğimiz önerge vesilesiyle söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime, bu yasa tasarısının sahibi olarak görülen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının durumunu değerlendirerek başlamak istiyorum.

Bakanlığın geniş bir sorumluluk alanı var. Hem toplumun yardıma ve ilgiye muhtaç kesimlerine yardım etmek hem de yardıma muhtaç hâle düşüren gelişmelerin önünü kesmeye çalışmak gibi bir görevi var bu Bakanlığımızın. Bu yönüyle bakılınca, ülkenin gelişmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görev alanının da ülkedeki gelişmeye paralel olarak daralması ve yükünün hafiflemesi gerekmektedir. Ancak, tam tersi olmakta ve ülkede çok ciddi bir sosyal bozulma, çözülme yaşandığı için sorumluluğu her geçen gün artmaktadır. Sosyal büyümemizdeki bu bozulmanın sorumlusu on iki yıllık yanlış iktisadi ve sosyal uygulamalarıyla iktidar olduğuna göre, bu Bakanlığın görevi, Hükûmetin bozduklarını onarmaya çaba göstermekten ibaret olarak görünüyor. Bu nedenle, önüne kattığı problemleri çözüp sonuca ulaştırması mümkün görülmüyor. Bakanlığın tamirat gücü 1 ise iktidarın tahribat gücünün bin olduğu, her olayla aşağı yukarı kanıtlanmaktadır. Türkiye'deki sosyal bozulma ve çöküntü hâli münferit olaylara bakarak vardığımız bir kanaat değildir, toplumun her kesiminin bizzat yaşadığı gerçeklerdir. Suç oranları, kadın cinayetleri, borçluluk oranları, icra dosyaları çok büyük artışlar gösteren olumsuzluklar olarak karşımızdadır. Çocuk evliliklerindeki artışlardan uyuşturucu kullanımındaki yaygınlaşmaya kadar, hiçbir iktidarın göz yumamayacağı kötüye gidiş Türkiye'de hız kazanarak devam etmektedir.

Kamu malını yağmalama, yolsuzluk ve rüşvetin yaygınlaşması bir yana, kurumlaştırılması vicdanları derinden sarsar hâle gelmiştir. Yolsuzlukları önlemek durumunda olan ve en üst makamların, sorumlu kişi ve kurumların teşvik edici ve korumacı pozisyona sokulması toplumsal bozulmanın ve çöküntünün durdurulması ümitlerini de yok etmektedir. Bu tablo, sosyal bozulma ve çöküntünün toplumun bütün hücrelerine kadar sirayet etmesine sebep olmaktadır. Gidişat her geçen gün toplumun daha geniş kitlelerini ya beden sağlığı, ama çoğu hâlde ruh sağlığı açısından Bakanlığın sorumluluk alanına sokmaktadır. Toplumun daha geniş kesimleri ya fiziken ya madden ya da moralman Bakanlığa muhtaç hâle gelmektedir. Sosyal bünyedeki çöküntü, bir yıldan diğerine hemen fark edilebilecek gelişme değildir. Bu nedenle, Türkiye'deki toplumsal bozulma ve sosyal çöküntü, uzun yıllar bunları yaşayan kesimlerin ızdırabı olarak kalmış, iktidar baskısıyla toplumun diğer kesimlerinden gizlenmiş veya onların ilgisinin önü kesilmiştir. Alttan alta yaygınlaşan bozulma ne zaman ki gizlenemez hâle gelmiş, o zaman da toplumun tamamını sarsmaya başlamış ve çözümün çok zor olduğu ortaya çıkmıştır. Bırakın on iki yıllık tahribat sürecini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulduğu tarih olan 8 Haziran 2011 tarihinden itibaren geçen süreçte bile sosyal bünyedeki zayıflamadan, kötüye gidişten ötürü sorumluluk alanına giren kitlelerde önemli genişlemeler olmuştur.

Değerli milletvekilleri, fakirleşme, fakirleştirici politikalar sosyal çöküntüyü artıran en önemli unsurlardan bir tanesidir. O açıdan baktığımız zaman, Türkiye'de uygulanan politikaların toplumun önemli kesimlerini her gün yeni fakir kitleler hâlinde bu Bakanlığın sorumluluk alanına doğru ittiğini görmekteyiz. O yüzden, aile ve sosyal politikalardan sorumlu bu bakanlığı iktidarın kırdıklarını, döktüklerini toparlamakla görevli bir bakanlık olarak ifade etmek mümkün. Ancak, iktidarın bu tahribatı devam ettiği sürece de bu alanda başarı sağlanmasının zor olduğunu, her geçen gün ve her geçen yıl Bakanlığının yükünün artmakta olduğunu ifade ediyor, bu açıdan, Bakanlığın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - ...önleyici tedbirlere Hükûmet içinde başvurulmasının yolunu aramasını tavsiye ediyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)