| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 04.02.2014 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 66'ncı maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Önergemizde, engellilerin günlük hayatını kolaylaştıran ve sağlık kurulu raporuyla onlar için zorunlu olan her türlü ortez, protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçlerin herhangi bir sınırlama getirilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması amaçlanmıştır; umarım kabul edilecektir.
Saygıdeğer milletvekilleri, 4 Şubat dünyada Kanser Günü olarak kabul edilmiştir. Kanser Günü olarak kabul edilmesindeki amaç, kansere karşı alınması gereken önlemler, kanserle ilgili çalışmaların yapılmasıyla ilgilidir. Burası çok önemlidir yani bu 4 Şubat tarihinin de alınmış olmasının da ben manalı olduğunu düşünüyorum çünkü önümüzdeki zaman diliminde şayet kansere karşı önlemler alınmazsa 2030 yılında dünyada 22 milyon yeni kanserli insan, kansere bulaşmış olan insan ortaya çıkmış olacaktır. Tabii kanser, dünyada kalp ve damar hastalıklarından sonra 2'nci sırayı almaktadır ölüm sebebi olarak. Şurası gerçektir ki: Türkiye'mizde de yaklaşık olarak yılda 162 bin kişi kansere yakalanmaktadır. Bunlardan erkeklerin yüzde 28'i akciğer kanserlerinden yine kadınların da yüzde 24'ü meme kanserlerinden hayatını kaybetmektedir. Buradan şunu söylemek isterim ki: Kansere karşı alınması gereken tedbirlerde özellikle Sağlık Bakanlığına çok önemli görevler düşmüş olmasına rağmen, maalesef bu tedbirlerin tam olarak alınmamış olduğunu, yine Tarım Bakanlığına düşen görevlerin de tam alınmamış olduğunu görüyoruz.
Bakınız, şöyle ki: Özellikle sigaraya karşı yapılan mücadele takdire şayandır, ona herhangi bir şey söylemek mümkün değildir ama özellikle madde bağımlılığıyla ilgili çok yoğun bir şekilde ülkemizde kullanım oranlarının her geçen gün artmakta olduğunu görüyoruz. Ayrıca, bunların yanında şehirlerimizin birçoğunda hâlâ asbestli borulardan insanlar su içiyorlar ve siyanürlü suyun kullanıldığını ve hatta tüketilmiş olduğunu da görüyoruz.
Ayrıca, bunların yanında özellikle çeşitli gıdalar bilhassa "nişasta bazlı şeker" dediğimiz suni şekerlerin kullanımı maalesef her geçen gün artmaktadır. Yani dünyanın birçok ülkesinde yüzde 1 oranlarına, yüzde 2 oranlarına kadar düşürülen nişasta bazlı şekerin ülkemizde oranının yüzde 15'ler olması da koruyucu hekimlik babından kansere karşı alınan önlemlerde gerekli tedbirin alınmamış olduğunu göstermektedir. Bunun yanında özellikle işte, uzun ömürlü gıdalar, katkı maddeli gıdalar da şu anda yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bakınız, bununla ilgili Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığının çok ciddi çalışmalar yapması, bayatlamayan bir ekmeğin veya bayatlamayan bir yoğurdun insan vücudunda ne yaptığının ortaya konulması gerekmektedir. Ancak, enteresandır bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yapılmış olduğunu görmüyoruz ama her geçen gün maalesef kullanım oranlarının artmış olduğunu görüyoruz. Hatta bunlardan özellikle çocuklarımızın kullandığı, bebeklerin kullanmış olduğu mamalarda hatta bisküvilerde de nişasta bazlı şeker kullanılmış olduğu göz önüne alınırsa demek ki toplum, ne kadar ağır bir riskle karşı karşıya olduğunu görebilir. Yani her geçen gün maalesef ülkemizde ve dünyada kanser vakaları artmaktadır ama bununla ilgili koruyucu hekimliğin de artık herhâlde çok ciddi manada, tedbirler noktasında ele alınması gerektiği de göz önüne alınması gerekir.
Saygıdeğer milletvekilleri, engellilerle ilgili tabii, çok önemli bir kanun çıkartıyoruz. Engellilere çıkartılması gereken kanunun yani bunun hepsinin bir siyaset malzemesi olarak yapılmaması gerekmektedir, hepimizin desteklemesi ve ülkemizdeki engellilerin sorunlarının bir bir çözülmesi gerekmektedir.
Bakınız, şu anda bütün nüfusun yüzde 12'sini engelliler oluşturmaktadır yani her geçen gün yeni yeni engellilerin de bu nüfusun üzerine katılarak büyümekte olduğunu da biz görüyoruz. Özellikle trafik kazaları, işte biraz önce söylemiş olduğumuz akciğer hastalıklarıdır, kanser vakalarıdır veya diğer birtakım hadiseler neticesinde, sadece doğumun dışında yani doğumdan engellilerin dışında daha sonraki oluşan engellilerle de maalesef karşı karşıyayız. İşte, böyle bir ortamda onlara her türlü kanunun çıkartılmasını biz sağlamalıyız. İnsanlar ailelerinde, evlerinde, çevrelerinde engelli birisi yoksa tam olarak anlayamıyor ama engelli birisinin olması da veyahut da engelli insanlara ne kadar destek olunması gerektiğini de hep beraber kabul etmek ve onlara çok çeşitli imkânları ortaya koymak mecburiyetindeyiz.
Tabii, çıkartılan kanunlar çok güzel olabilir ama en önemlisi uygulamadır. Uygulama ancak güzel olduğu zaman, işte o zaman kanunu çıkarmanın manası ortaya çıkar diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)