GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:57
Tarih:05.02.2014

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde, torba yasanın içerisinde yine İnternet'e erişimi engellemekle alakalı bir madde.

İnternet'le probleminiz, ilk, Gezi olaylarıyla başladı, daha sonra da 17 Aralık operasyonuyla devam etti. Geçmiş dönemlerde Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Merkezi izlenirken, Milliyetçi Hareket Partisinin yöneticileriyle ilgili görüntüler yayınlanırken hiç umurunuz değildi, Sayın Baykal'la ilgili de görüntüler yayınlanırken hiç umurunuz değildi ama işin ucu gelip size dayanınca, İnternet'te türlü türlü haberler çıkınca, yarın neyin çıkacağı belli olmayan, neyin geleceğini hesap edemediğiniz işler ortaya çıkınca başladınız İnternet'te erişimi engellemeye. Yani başkalarına olunca iyi, güzel, size gelince her şey kötü, engellenebilir. Onun için, İnternet'le ilgili böyle bir kısıtlama, yasaklama getiriyorsunuz.

Yani, 17 Aralıkta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla alakalı, her gün yeni belgeler ortaya çıkıyor, her gün yeni görüntüler, her gün yeni tapeler ortaya çıkıyor. Sizin esas gayeniz, esas amacınız bunu engellemek. Ama, bu, bir defa milletin vicdanına yerleşti, milletin vicdanında bu var, millet bunu biliyor, bununla ilgili de kararını vermiş durumda. Dolayısıyla, siz her ne kadar "komplo" da deseniz, her ne kadar bununla alakalı "Hükûmeti değiştirme", "Hükûmete operasyon" da deseniz, vatandaş yolsuzlukların, rüşvetin mağduriyet olmadığının farkında. Bununla ilgili de inşallah 30 Martta gereğini yapacaktır diye düşünüyorum.

Yine, hep "ileri demokrasi"den bahsettiniz. Hep "ileri demokrasi, ileri demokrasi, ileri demokrasi" ama hep "ileri demokrasi" diyerek demokrasinin önünü kestiniz bugüne kadar; hep, demokraside ne varsa onu engellemeye çalıştınız.

Şimdi, bütün gazetelerin, televizyonların birçoğunu haksız yere ele geçirip kimini, efendim, Halk Bankasından kredi alarak alıp, kimini, iş adamlarını para ödemeye zorlayarak elde edip birçok gazeteyi ve televizyonu candaş yaptınız, bir kısmını da yandaş yaptınız. Her gün bakanlarınız, efendim, genel başkan yardımcılarınız, Başbakan, televizyon ekranlarında; bu da yetmiyormuş gibi muhalefete çok kısıtlı yer verilmesine bile tahammül edemediniz. İşte, Sayın Başbakanın, Habertürk televizyonunun yönetmenini arayıp oraya, efendim, Sayın Genel Başkanımızın, Devlet Bahçeli Bey'in alt yazıyla geçen haberini engellemesi ne kadar tahammülsüz olduğunuzu ortaya koyuyor.

Demokrasi demek, tahammül etmek demektir; demokrasi demek, herkesin özgürce konuşabilmesini, herkesin haberinin doğru bir şekilde halka ulaştırılmasını sağlamak demektir ama siz en doğruları bile engellemek için, halka ulaşmaması için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Bu, ileri demokrasi filan değildir. Bu, olsa olsa demokrasiyi engellemektir, olsa olsa demokrasiye renk katanların sesini kısmaktır. Siz, Mecliste daha önce Meclis TV Meclis çalıştığı müddetçe yayın yapıyordu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin vatandaşla buluşmasını engellemek için buradaki yayınları bile kısıtladınız. Sizde bir özgürlükleri kısıtlama, demokrasiyi engelleme mantığı var, bu mantığı değiştirmediğiniz müddetçe de demokrasiden bahsetmek sizin ağzınıza yakışmıyor değerli arkadaşlar. Onun için demokrasiyi inanarak yaşamak lazım.

İşte, bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla alakalı ne kadar savcı varsa, bu operasyonu başlatan, bu operasyonda bulunan polis memurları, polis müdürleri varsa hepsinin yerlerini değiştirdiniz. Eğer bu komploysa, eğer bu şeyse niye bu kadar korkuyorsunuz ya, neden bu kadar korkuyorsunuz? Savcıların yerini değiştiriyorsunuz, polis müdürlerinin yerini değiştiriyorsunuz. Bırakın, gitsinler, aklansınlar ama yok, demek ki bir korkunuz, endişeniz, tereddüdünüz var ki önünü kesiyorsunuz. Savcıları tayin et, yerini değiştir; polisleri tayin et, yerini değiştir, işte en son da Adana İl Jandarma Alay Komutanını da görevden aldırdınız, oradaki savcıları da görevden aldırdınız. Dolayısıyla, bu ülkede demokrasi olduğundan bahsetmek mümkün değildir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)