| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 05.02.2014 |
OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer arkadaşlar; konuşmakta olduğumuz, görüşmekte olduğumuz kanun tasarısı aslında iletişim özgürlüğü ve iletişim dünyası açısından sayısız yanlışlarla dolu bir kanun tasarısı. Bir defa, esprisi itibarıyla fevkalade antidemokratik. Daha önce, benden önce konuşan sevgili arkadaşımız Rıza Türmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuyla ilgili, daha doğrusu şu anda yürürlükte bulunan ama sizin daha da kötüleştirmeye çalıştığınız 5651 sayılı Yasa'nın antidemokratik hükümleri nedeniyle mahkûm edildiğini ve bunun demokratikleşme doğrultusunda değiştirilmesinin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Türkiye'ye tavsiye edildiğini anımsattı. Siz buraya onun tam tersi nitelikte bir kanun tasarısı getirdiniz ve ayrıca ifade edeyim ki sadece tersi, aksi yönde değil, demokratikleşme açısından, antidemokratikleşme anlamında eşi az bulunacak kadar kötü bir yasa tasarısı getirdiniz.
Benden önceki bazı arkadaşlarım bazı noktalara değindiler. Örneğin, bir savcıdan alınması gereken bir kararın Telekomünikasyon İletişim Başkanı isimli bir devlet memurundan alınmasının bu tasarıya ve bir öncekinden daha da kötüleştirerek, yetkisi artırılarak bu tasarıya konduğuna değindiler. Bu sözünü ettiğim "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı" ifadesi de -az önce söylediğim gibi- pek çok yanlıştan biri. Niçin? Sevgili dostlarım, telekomünikasyon, eğer lügatlere bakarsanız veya başka kaynaklara bakarsanız, telefonla, radyoyla, telgrafla ve televizyonla iletişim anlamına gelen, bunları kapsayan bir kavram. "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı" dediğiniz zaman "iletişim" kavramını aynı ismin içine iki kere sokmuş oluyorsunuz, yani bir anlamda "radyo, televizyon, telgraf ve telefon iletişim, iletişim başkanlığı" demiş oluyorsunuz. Bunun Türkçe açısından kabul edilebilir hiçbir tarafı olduğuna şahsen kani değilim. O nedenle, önergemizde arz ettiğim gibi, buna eğer "teknolojik iletişim başkanlığı" denir ise hem radyoyu, televizyonu, telgrafı, telefonu ve hem de iletişim dünyasını içine alan bir kavram ve doğru bir isim konmuş olur. Sizlerin dikkatine sunmak istediğim birinci husus bu.
İkincisi: Aziz dostlarım, bu tasarı "erişim sağlayıcıları birliği" diye bir birliğin kurulmasını istiyor. Bu birliğin örneği -ayrıntıya girecek kadar vaktim olmadığı için girmiyorum ama- 1928 tarihinde İtalya'da var. İtalya'da Mussolini döneminde "Aleo Professionale" adı ile kurulmuş ve aynen bizdeki gibi sektör mensuplarının üye olmasını sektörde çalışabilmenin şartı olarak koymuş bir birliktir. Bizde bunun bir benzeri 1938 yılında "Basın Birliği" adıyla kurulmuştur ve dönemin medya dünyasını -tabii, o zaman "medya" kavramı yok- basın dünyasını tam manası ile tek parti dönemin baskıcı anlayışının içine sokmuş ve en sonunda 1946'da gazetecilerin isyanıyla bu birlik tarihe karışmıştır.
Sizlerin şimdi yapmakta olduğunuz, bilerek veya bilmeyerek, Mussolini döneminin "Aleo Professionale"siyle, Türkiye'de yaşanmış olan ve fevkalade kötü anılarla tarihe geçmiş olan Basın Birliğini geriye getirmektir. Bunun bu yasada yer alması hepimiz için ayıp olur.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)