| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 06.02.2014 |
CELAL ADAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günlerdir burada torba yasa adı altında Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin önümüze koyduğu maddeleri tartışmaya devam ediyoruz fakat görüyoruz ki hazırlanan torba yasa memleket ve millet yararına değil, sadece AKP iktidarının hezeyanlarına hizmet etmektedir. Son günlerde burada konuştuğumuz her şey ölçüsüz bir paniğin, ölçüsüz bir ihtirasın, ölçüsüz bir hırsın ürünüdür. Türk demokrasi tarihinde, Türk siyasi tarihinde görülmemiş, duyulmamış olayları yaşamaya devam ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, aranızda, geçmişteki siyasi partilerde politika yapan, hayatlarında bir kuruş gölge lekesi olmayan ciddi siyaset, devlet adamları var; Köksal Toptan var, bir sürü isim... Yani şu anda rastladığım için söylüyorum. Onurlu yaşamlarına, hayatlarına bir kuruşluk gölge getirmeyen çok değerli milletvekillerimiz var.
Değerli milletvekilleri, biraz evvel 3-5 arkadaş buradan geçerken kendilerini çağırdım, "Siz hırsız değilsiniz, siz pırıl pırıl Anadolu çocuklarısınız." dedim. Ama hâkim denetiminde, hâkimden icazet alarak dinlemeler yapılmış ve bu dinlemelerde, geçmişte sabıkalı olduğunu bildiğimiz... Burada da zaman zaman dile getirdim ben, dedim ki "Şu anda uçağınızda bulunan bazı iş adamları geçmişte de bazı uçaklara inip bindiler, bunlara fazla güvenmeyin."
Şimdi, bazı iş adamları 650 milyon doları vermişler. Beyler, 650 milyon dolar, para. Sigortası, vergisi ödenmiş bir paranın bize ait olduğunu söyleyebilmesi için bir iş adamının 6,5 milyar dolarlık, 10 milyar dolarlık bir ticaret yapması lazım. Bu 630 milyon doları verenlerin de sanık olması gerekir. Şimdi, İstanbul'da 10 milyona yakın insan servetini cebinde taşırken, hatta burada bir sürü milletvekili aylığını cetvelle ölçerken, hanımına, çocuklarına aldığı aylığı tevzi ederken, seçim bölgesine gidip yapacağı yatırımlarda 3-5 kuruşun hesabını yaparken 650 milyon doları okumaya çalışıyorum.
Bakınız, değerli milletvekilleri, hepinizle birlikte bir araya gelsek ve resmi okumak istesek, emin olun, resim şu.
Değerli milletvekilleri, demokrasiyi tam benimsemiş olsak, benimsemiş olsanız bu manzarayla karşı karşıya gelmeyeceksiniz.
Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve grubu bulunan siyasi partilere de sesleniyorum. Daha üç gün evvel, 6 milyona yakın bir oy almış bir siyasi partinin genel başkanının grupta yaptığı bir konuşmayı televizyonda veren televizyon yöneticisi... Onu da tanıyorum ben, o yöneticiyi de tanıyorum, geçmişte emeği çok büyük olmuş sizin meydana gelişinizde. Onu arayıp, bu alt yazıyı çıkarana karşı grup başkan vekilleri bir araya gelip niye bir protesto ortaya koymadılar? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı neden bu meseleyi sahipsiz bıraktı? Şimdi, 6 milyona yakın oy almış bir siyasi partinin genel başkanının yaptığı açıklamaya sansür uyguluyorsa Başbakan, ATV ile Sabahı da ele geçirmek isteyecektir.
Problem şudur: Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelirken ATV ile Sabah sizinle beraber değildi ama iktidara geldiniz. Fakat demokrasiyi içinize sindirmeyip oluşturduğunuz yapıyla bir diktatör yarattınız, "ATV ile Sabah da benim olsun." dedi, bırakın onu, "Devlet Bahçeli de açıklama yapmayacak." dedi. Dolayısıyla -şu andaki manzara- 90 yılda idam sehpalarına gidilmesine sebebiyet teşkil edilmiş, onun altından kalkarak tekrar millet iradesinin, iktidarının oluşmasına sebep olmuş demokrasinin kazanımlarını da yok ediyorsunuz 3-5 hırsız adına. O zaman, ben düşünüyorum şuradan seyrederken: Ya, bu hırsızlık, ana karargâhı da içine mi almış, bundan korkuyorum. İnşallah olmaz diye dua ediyorum çünkü hırsızlığın boyutları bu kadar gelir, bir yere oturursa ne olacak Türkiye'nin hâli diye endişe ediyoruz.
Ben size samimi bir şey söylüyorum: 10 milyon değil, 65 milyon insanın, 70 milyon insanın servetini cebinde taşıdığı Türkiye'de çalmanın çırpmanın varlığını devam ettirmesi mümkün değil.
Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, gelin, şu hırsızlara karşı tavrımızı birlikte koyalım, beraber koyalım diyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)