| Konu: | MHP GRUBUNUN, MHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ İZMİR MİLLETVEKİLİ OKTAY VURAL İLE MHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ KAYSERİ MİLLETVEKİLİ YUSUF HALAÇOĞLU TARAFINDAN ADALET VE KALKINMA PARTİSİ HÜKÛMETLERİ DÖNEMİNDE LİYAKAT, EHLİYET VE TARAFSIZLIK İLKELERİ GÖZETİLMEDEN YAPILAN BÜROKRAT ATAMALARI VE YER DEĞİŞTİRMELERDE MEYDANA GELEN USULSÜZLÜK VE HAKSIZLIKLARIN TESPİTİ, YENİ MEMUR ATAMALARINDA HUKUK VE HAKKANİYET DIŞINDA YAPILAN ALIMLARIN BELİRLENMESİ, KAMU BÜROKRASİSİNDE KAOSUN GİDERİLMESİ VE VAR OLAN SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİ AMACIYLA 11/2/2014 TARİH VE 3345 SAYIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 11 ŞUBAT 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 11.02.2014 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, burada, Sayın İnce konuşmasına başlarken bürokraside hâkimlerin, savcıların nasıl atandığıyla ilgili ifade etti. Açıkçası, yani eğer bu kişi hukuk fakültesini bitirdikten itibaren, herhangi bir şekilde, doğrudan doğruya kamu görevlisi olduysa zaten bunların bir siyasi parti üyesi olması mümkün değil. Özellikle hâkim ve savcılar bir yerden aday oldukları takdirde onların mesleğe geri dönmemek üzere -ki 30 Mart tarihinde yapılacak seçimlerde- istifa etme mecburiyetleri var. Nitekim, 1 Aralık 2013 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu bu konuyla ilgili kararını verdi. Kim, hangi partiden olursa, BDP'den olsun, MHP'den olsun, CHP'den, AK PARTİ'den olursa olsun, aday adayı olabildiği takdirde, olmak istediği takdirde geri dönmemek üzere istifa mecburiyeti var. Yani şimdi, mesela, Erzincan'da savcılık yapan bir arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partisinden şu anda milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisinden bir milletvekili.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Elitaş, benim anlattığım tersi. İlçe yönetim kurulunda...
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Eğer, şimdi, sizden birileri aday adayı olursa, aday adayı yaptığınız veya aday yaptığınız kişi, yaptığı kararlarla adalet mefhumunu bir tarafa bırakıp ideolojik görüşüyle karar verdi diyorsak zaten tuz koktu demektir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Tersini anlattım ben.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, biz bir kanun çıkardık, muhtemelen sizin de desteğinizle bir kanun çıkardık. AK PARTİ iktidara geldiğinde, yanlış hatırlamıyorsam, 8 bin civarında hâkim, savcı vardı. O günlerde, yargının hızlandırılmasıyla ilgili çıkardığımız kanunda avukatlık mesleğini belli bir süre icra edenlerle ilgili, yapılacak sınavlar içerisinde eğer başarıya ulaşırlarsa bunların hâkim ve savcı olarak atanmasına imkân verdik. AK PARTİ 2001 yılında kuruldu. O süre içerisinde, eğer birileri Cumhuriyet Halk Partisine üyeyse avukat olarak, AK PARTİ'ye üyeyse, başka siyasi partilere de üyeyse ve yapılan sınavda da başarı gösterdiyse hâkim ve savcı atanmasında herhangi bir engel olduğunu düşünmüyorum.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Siz de CHP'li üyeleri çıkarın da görelim bakalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Açıkçası, bugün bir siyasi partinin başka partilerin aldığı oy kadar, hatta başka siyasi partilerin aldığı oydan daha fazla üyesi varsa, bugün bu ülkede seçmenlerin yarısı AK PARTİ'ye oy veriyorsa, yani bazı insanların AK PARTİ'lilerin kamuda görev almalarına, sizin zihniyetinizi makul karşılarsak mümkün değil dememiz gerekir. Yani siz "Ey vatandaş, AK PARTİ'ye üye olma, üye olursan ben, senin, burada, üyeliğinden dolayı herhangi bir kamu görevine gelmeni eleştiririm ve şiddetle eleştiririm." diye siz birilerine mesaj gönderiyorsunuz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - "Yargıya" diyoruz, yargıya. Biz "yargıya" dedik efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Grup başkan vekilimiz "Yargıya" dedi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Çelebi, bakın, ben de onu izah ediyorum, yarım dinlediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - "Savcı ve hâkimler için" dedi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Çelebi, yarım dinlediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yo, yo tam dinledim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Biz, hâkim ve savcılarla ilgili, belli bir süre -beş yıl- avukatlık yapmış olanları yapılan sınav ile hâkim ve savcı atama yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisinde verdik. Bunlar içerisinde AK PARTİ'li de olabilir...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Hepsi AK PARTİ'li.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...Cumhuriyet Halk Partili de olabilir.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Hiç yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Yo, yo, geç, geç!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, atanan 4-5 bin tane hâkim ve savcıdan 5 tane, 6 tane saydı, bilemediniz 10 tane saydı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şu anda bulduklarımız.
BAŞKAN - Sayın Çelebi, rica ediyorum, lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Yani bu konuyla ilgili birilerini eleştirmeye kalkarsanız, o zaman, gidip de bunların hangisinin CHP'li olduklarıyla ilgili şecerelerini de araştırmak mecburiyetindesiniz. Bu arkadaşlar olabilir.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Adana Valisi ne oldu, Adana Valisi?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Birisi sivil hayatında her türlü siyasi düşünce ve siyasi partiye üye olma hakkına mensup. Kamu görevlisi de sandığa gittiği takdirde sandıkta oy verecek, o da bir siyasi görüşünü ortaya çıkaracak. Ama burada asıl önemli olan mesele ne biliyor musunuz? Oraya oturduğu anda, ideolojisini bir tarafa bırakarak, sadece kanunun yazdığı çerçevede vicdanıyla ve kanunlara uygun olarak karar verdiği takdirde bunda bir sorun yok demektir.
Bakın, değerli milletvekilleri, tekrar altını çizerek söylüyorum: AK PARTİ, 2011 seçimlerinde bu ülkenin vatandaşlarından 22 milyona yakın oy almıştır ve bugün AK PARTİ'nin üye sayısı 10 milyondur. Bu, diğer siyasi partilerin aldığı üye sayısından daha fazla bir rakamdır.
ALİ ÖZ (Mersin) - Zorla üye yaparsan ne olacak?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Yani üye sayısı bu kadar olan bir siyasi parti içerisinde sivil hayatında da eğer insanların siyasete, sivil toplum örgütleri vasıtasıyla siyasi partilere girmesini arzu ediyorsak bunu da herhâlde hoş görmemiz gerekir.
ALİ ÖZ (Mersin) - Yanlış bilgilendiriyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ha, şu olabilir: İşte "Dervişin fikri neyse zikri odur." diye bir şeyi de zikredebilmek için yaşamak lazım, görmek lazım, okumak lazım; onu, hayatına icra etmek lazım. Bugün, bu ülkede biz, siyasi parti il başkanlarının vali olduğunu gördük.
ALİ ÖZ (Mersin) - Şimdi de valiler il başkanı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Siz bunu eğer o dönem içerisinde, siyasi parti il başkanlarının vali olduğu dönem içerisinde kendi yaşam tarzınızda, kendi icraatlarınızda "Bunlar da bu şekilde uygular." diye söylüyorsanız size hak vermek gerekir.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Adana Valisine bir gelsene Adana Valisine.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Siyasi düşüncesi ne olursa olsun, görevini yaparken hakkaniyetle yaptığı takdirde bu işte hiçbir engel olmaması gerekir ve eleştiri de haksızdır.
Bakın, değerli milletvekilleri, bugün görüşeceğimiz -biraz sonra oylamasını yapacağımız- kanunla ilgili yani Sayın İnce'nin söylediği şeylerden hiçbir şey yok.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Hafta sonu için söyledim, hafta sonu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Torba yasa olarak geldi. Bu torba yasa içerisinde AFAD'la ilgili 6 maddelik, 7 maddelik, 8 maddelik düzenleme var ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığıyla ilgili 4-5 madde düzenleme var, organize sanayi bölgeleriyle ilgili çeşitli düzenlemeler var.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Yeni mi aklınıza geldi bunlar, niye torbaya doldurdunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Toplam 53 maddeyle ilgili düzenlemenin yani bunun ne Zarrab'la ilgisi var ne de yargıyla alakası var. Ama söylerseniz ki Adalet Komisyonunda veya Anayasa Komisyonundaki görüşülecek kanun teklifiyle ilgili yargının daha adil ve yargının tarafsızlığını daha etkin ve egemen hâle getirecek bir düzenleme var diyorsanız ona, doğru. Yargıyı ideolojik olmaktan çıkarmak diyorsanız ona, doğru.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Var, var. Valilerin başına müsteşarları atamak var.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, bugüne kadar söylediğimiz hadise şu: Görevi değiştirilen, yeri değiştirilenler dışarıdan, AK PARTİ il yönetim kurulu üyesini almadık. Bir hâkimin görevi değiştirildi, öbür hâkim getirildi. O da hâkim, gelen de hâkim. Görevi değiştirilen savcı, yerine getirilen yine savcı. Yani, dışarıdan veya başka ülkelerden biz bu konuyla ilgili insanlar getirmedik. Bu görevi hakkıyla yapan 13 bin tane, 15 bin tane -ne kadar varsa- hâkim ve savcının içerisinden yapılan bir tercihtir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Şimdi mi aklınıza geldi bu hâkimler?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bu tercih de kanunlarla eğer siyasi iradeye bu imkân verilmişse buna da herkesin "evet" demesi gerekir; yoksa "Yargıyı farklı yöne doğru götürmek...
ALİ ÖZ (Mersin) - Savcılara soruşturma açtınız mı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...yargının farklı farklı işlemler yapması için veya birilerini 'aklamak paklamak' diye yapmak için yapıyor." diyorsanız büyük bir haksızlık yapıyorsunuz.
Yine açıkça söylüyorum: Biz hiç kimsenin kirli çamaşırlarını, kirli icraatlarını temizlemek üzere seçilmedik ve AK PARTİ misyonu içerisinde bu da yoktur.
Yine ifade ediyorum; eğer birileri geçmişlerinde birilerinin kirli çamaşırlarını temizledilerse, onların yaptıkları karanlık işleri örtbas etmeye çalıştılarsa, bu AK PARTİ iktidarını ancak bu şekilde suçlayabilirler.
O anlamda değerli milletvekilleri, yargı aşaması daha henüz başlamamış, soruşturma aşamasında olan bir konuyla ilgili ne olur infaz yapmayın.
ALİ ÖZ (Mersin) - Siz dün yapmadınız mı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - İnfaz yapmayın. İnfaz yaptığınız takdirde hani bazen biz konuşuyoruz, söylüyoruz; işte diyoruz: "Eskişehir Belediye Başkanınızla ilgili iddianame var." ve bu iddianame gerçekleşmiş, mahkemede. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili, yanlış hatırlamıyorsam, 200 yıla yakın bir talep var, iddianame gerçekleşmiş.
MUHARREM İNCE (Yalova) - 450 yıl!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Mahkeme bunu kabul etmiş. Onun yargılaması sürüyor.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Mandalinadan 200 yıl...
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama hâlâ biz diyoruz ki: "O yargılama sonuçlanıncaya kadar Eskişehir Belediye Başkanı da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da yargının hüküm vermesi anına kadar masumdur." Bu masumiyet karinesini ortaya koymadığımız sürece, siz insanları bir tapede...
Tapede, şunlar şuna şu kadar parayı vermiş, bunlar bu kadar parayı vereceklermiş, verecekleri paralar bir havuzda toplanacakmış, toplanacak havuzla birlikte bunlar televizyon satın alacaklarmış... Yani tıpkı Nasrettin Hoca'nın hikâyesine benziyor. İşte "Buradan çalılara yün takılacak da, yün toplanacak da, birikecek de, bunları da eğireceğiz, biz bundan bir gömlek öreceğiz." ifadesine benziyor. O tapeleri okuduğunuzda iddianame diye sunulan şey de "Bunlar bir araya gelecekler, geldikleri çerçevede alacaklar bir oluşum, havuz oluşturacaklar, bu havuzun başında da Başbakanın oğlu var. Asıl niyetleri böyle olduğundan dolayı..." diye birkaç kişinin telefon konuşmasıyla ilgili burada kesin hükme varıp yargısız infaz yapmayın diyorum. Ben bu önergenin aleyhinde olduğumu ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar).