GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:61
Tarih:13.02.2014

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, 546 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi kendi seçildiğim ille, Kocaeli'yle alakalı. Kocaeli'de 1999 yılında hepimizi acılara gark eden ciddi bir deprem yaşandı. Bu depremde zarar gören vatandaşlarımızın; yaralanan, sakat kalan, âciz duruma düşen vatandaşlarımızın haklarını gasbeden bir yasayla karşı karşıyayız. Resen gasbediliyor onların hakları.

17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde yaklaşık 19 bin kişi hayatını kaybetti. Bu depremlerde 49 bin vatandaşımız da yaralandı. 285 bin konut, 42 bin iş yeri hasara uğradı. Allah bir daha böyle bir acıyı bu millete yaşatmasın. Yaşadığımız bu iki büyük deprem sonrası Başbakanlık Proje Uygulama Birimince 5.866 iş yeri yaptırılıp hak sahiplerine teslim edildi. Ancak çeşitli nedenlerle 521 iş yeri hak sahiplerince kullanılamadı. Sebebi şuydu: Bu insanlar sakat, bu insanların kıpırdama şansları yok, yürümeye imkânları yok, bu iş yerlerine sahip çıkamadılar; evleri yıkıldı, iş yerleri yıkıldı, aileleri dağıldı, ekonomik yönden de dağıldılar, kendilerini toplamaya fırsat bulamadılar, herhangi bir şekilde bu konuyla ilgilenme fırsatları dahi olmadı.

Torba yasada görüştüğümüz bu madde iki büyük deprem sonucunda iş yerleri hasar gören vatandaşlarımızı, esnaflarımızı ilgilendiriyor. Yani, bireysel borçlanmada bulunan veya bulunmayan hak sahibi esnafımızdan üst üste üç taksiti ödemeyen veya taksitlerini ödeyen ama kendi isteğiyle hak sahipliğinden vazgeçenlerle alakalı bu yasa. Yasaya göre bu durumdaki vatandaşlarımızın hak sahipliği düşürülüyor ve bu iş yerleri tapu sicilince hazine adına tescil ediliyor. Bakın, ben size bir şey söyleyeceğim. Bu yasanın oluşmasında emeği geçen, bu şekliyle oluşmasında emeği geçen iktidar partisi Kocaeli milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum: Bu yaptığınız haksızlığın karşısında Kocaeli'de ciddi tepkiyle karşılaşırsınız. Bu insanların haklarını resen gasbetmek günahtır her şeyden önce. Bu insanlara dikkat edin, önemli bir kısmı uzuv kaybına uğramış, önemli bir kısmı ölümcül hastalıklarla hâlâ cebelleşen insanlar, evlatlarını kaybetmiş insanlar, aileleri dağılmış insanlar. Bunlara sizin bir hak verip o haklarını teslim etmekten ziyade gasbeder gibi resen bu mülklerini hazine adına tescil etmeniz, bu insanların yaşadıkları acıya bir katmer daha eklemektir. Böyle bir şeye hakkınız olmadığını düşünüyorum, vicdanınızın bu işe müsait olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla, umuyorum bu önergemiz de bu konuda bu vicdanları uyandırır, bunların bu hak sahipliğine son veren bu yasanın geri çekilmesine sebep teşkil eder diye düşünüyorum.

Mağduriyetler yalnız bununla sınırlı değil tabii. Kocaeli'de depremden sonraki sıkıntılarla ilgili birçok problemi daha yaşıyoruz. Bunları Meclis gündemine getirip vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Afet Kanunu'na göre, devlet tarafından kabul edilmiş projelere uygun güçlendirme çalışması yapılmayan binaların verilen süre içerisinde boşaltılması gerekmektedir. Kocaeli'de 1999 depreminden sonra birçok bina zarar gördü. Bu binaların önemli bir kısmının yıkılması gerekirken yıkılmadı ve bu binalar kiraya verildi. Kimler kiralık tuttu biliyor musunuz bunları? Üniversite öğrencileri kiralık tuttu. Ucuz olduğu için tercih etmek zorunda kaldılar. Yani Kocaeli'de yaklaşık 10 bine yakın öğrenci, genç fidan, devlet tarafından yıkılması gereken ama yıkılmayan, her an, ufak bir sarsıntıda bu öğrencilerin üzerine yıkılmakla mükellef olan binaların içerisinde oturuyorlar. Bu gençlerin hayatı tehlikede ve bu gençlerle ilgili hiç kimse en ufak bir şey yapmıyor Kocaeli'de.

Ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel iletişim vergisi, özel işlem vergisi, birçok vergi aldınız, bir de o dönemde deprem vergisi aldınız. Depremle ilgili hiçbir yarayı sarmadınız ama deprem vergisi almaya devam ediyorsunuz.

Marmara depreminin ardından, 2011 yılında Van'da da deprem yaşandı. Van'daki depremzedelere gösterdiğiniz muamele de bundan farklı değil. Hâlâ orada çadırlarda, hâlâ orada konteynerlerde yaşayan vatandaşlar var bu karda, soğukta, kıyamette. Kurdukları çadırlarda yangınlar çıktı bu insanların. Deprem bölgesine bir sürü yardım toplandı, bu yardımlar yerlerine dahi ulaşmadı. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerin ardından esnafın bozulan düzenine ait hiçbir şey yapmadınız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)