GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:61
Tarih:13.02.2014

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin çerçeve 12'nci maddesinin değiştirilmesiyle alakalı vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Aslında, bu torba yasanın içerisinde, bu tasarının içerisinde çok değişik maddeler var. Ülkemizin genelini ele aldığımız zaman yoksulluk, fakirlik demek ki hâlâ bizim üstesinden gelmeye çalıştığımız önemli sorun olarak görülmekte.

Burada muhtaçlık sınırını tarif ederken asgari ücretin 1/3'ünden az olması gerektiğini ifade ederek ülkemizde zaten insanların geçinmesi için yeterli miktarda olmayan asgari ücreti bir de muhtaçlık sınırına, 1/3'üne çektiğiniz zaman, insanların büyük çoğunluğunun "65 yaşından sonraki muhtaçlık" tanımlamaları adı altında, çok düşük ücretlerle hayatlarını idame etme zorunda olduklarını hep beraber görmüş olacağız.

Burada üzerinde durulması gereken önemli noktalardan bir tanesi: On iki yıllık iktidarınız süresince -iktidara gelirken- başta mücadele edeceğiniz yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar konusunda on iki yılı doldurduğunuz şu zaman dilimi sonunda geldiğiniz noktayı aslında sizlerin de gayet iyi değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum.

Ülkemizde, özellikle son zamanlarda, mesela dün, basında çıkan bir yazıda hepimizin aslında kabul etmemesi gereken bir şey vardı: Türkiye Büyük Millet Meclisinde çıkartılacak olan kanunların öncelikle Avrupa Birliğinde bir süzgeçten geçirildikten sonra bu yüce Meclise gelip, burada değerlendirilip kanunların o şekilde çıkartılmasına dair bir teklifleri olduğunu görüyoruz. Bu, aslında, bizim, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak egemenlik hakkımızı hiçbir şekilde, hiç kimseyle paylaşmayacağımızı da ifade ederek şiddetli bir şekilde karşısında durmamız gereken bir şey. Ama tabii ki tüm dünya bu Parlamentoda nasıl kanunların çıkartıldığını artık herhâlde net bir şekilde görüyor ki böyle bir şeyden dolayı da bizi uyarma ihtiyacını hissediyor.

Yine, tabii ki 17 Aralıktan sonra, açıkçası bir milletvekili olarak merak ettiğim bir şeyi, Parlamento hatta eğer mümkünse Sayın Bakan bizlere açıklama yaparsa çok sevineceğim bir şeyi ifade etmek istiyorum: Artık, Türk milletinin kafasının karıştığı gibi, bir milletvekili olarak yoksulluğun ne demek olduğunu, yolsuzluğun ne demek olduğunu, hırsızlığın ne demek olduğunu, rüşvetin ne demek olduğunu, bu tanımların ne anlama geldiğini ben karıştırmış durumdayım. Başbakan başka türlü ifade ediyor, bakanlarınız başka türlü ifade ediyor. O yüzden, eğer yetkili, sayın yürütmenin değerli üyesi, Sayın Bakan bunların ne anlama geldiğini net bir şekilde ifade ederse biz de bundan sonraki konuşmalarımızda tanımlamaları doğru olarak değerlendirir, herhâlde ona göre bir şeyler ifade ederiz diye düşünüyorum.

2022 sayılı Yasa'da muhtaç olan insanlara verilmiş olan bu ödemelerin üç ayda bir yapılması da onlar açısından önemli bir sorun. Aslında, onların da bu ödemelerinin aylık yapılabilmesi -miktarı artırarak- onları bir nebze rahatlatabilir düşüncesindeyim.

2022 sayılı Yasa'dan istifade edip 65 yaşını doldurmuş olanların eğer belli hastalıkları varsa onlara bağlı olarak, belirli özür derecesi koyup onların maaşlarındaki iyileştirmede dereceler de yetersiz.

Dünyanın hiçbir yerinde olmayan "engelli" kavramı, bizim ülkemizde maalesef anatomik bir özür oranı tutturarak yüzde 40'ın altındakini yok sayan, 40 ila 70 arasındakini -kim, bunu nasıl tespit ettiyse- hafif veya orta derecede özürlü sayan ancak ileri derecede özrü olanları yüzde 70'in üzerinde bir özür derecesi olduğunda değerlendiren bir yapıya sahip. Bu yapının tamamen değişmesi gerekiyor. Çünkü bu yapı dünya ülkelerinin hiçbir tanesinde Türkiye Cumhuriyeti'nde, bizde uygulandığı gibi uygulanmıyor. Bu konuda da herkesin elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğine inanıyorum.

Verilen bu ücretlerin son derece yetersiz olduğunu, muhtaçların alacağı bu miktarları en azından asgari ücretin yarısına kadar çekmenin daha doğru olacağını ifade ediyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)