GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:61
Tarih:13.02.2014

EMİN ÇINAR (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletimizin barış, huzur ve güven dolu bir hayat yaşaması için ihtiyacı olan kanunları yapmakla mükelleftir. Burada yaptığımız kanunlar milyonlarca vatandaşımızın hayatını doğrudan etkilemektedir. Bu işin çok büyük bir vebali vardır; bundan dolayı, çıkardığımız kanunları en iyi şekilde değerlendirerek çıkarmak mecburiyetindeyiz. Müzakereleri yeterince yapmalı, tartışmaktan, istişare etmekten imtina etmemeliyiz. Özellikle iktidar olarak size düşen en önemli vazife, muhalefetin telkinlerine, eleştirilerine kulak vermeniz olacaktır; bu, demokrasinin de gereğidir. Ancak on bir yıllık iktidarınız döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisini devre dışı bırakmak için elinizden gelen her şeyi yaptınız. Gece yarısı kanun tekliflerini oldubittilerle çıkardınız. Muhalefetin sesini kısmak için her yola başvurdunuz. Komisyonları çalıştırmayıp tepeden gelen teklif ya da tasarılarla yeterli ve sağlıklı görüşmeleri engellediniz. Hayati öneme sahip olan düzenlemeleri torba kanunlarla Meclisten çıkardınız. Bugün görüştüğümüz kanun teklifi, bunlar içinde onlarca örnekten sadece bir tanesidir.

Değerli milletvekilleri, demokrasi eşitliktir; demokrasi, karşıt fikirlere katlanmak demektir; demokrasi istişare, demokrasi tahammül demektir. Her ortamda demokrasiden bahsedip, farklı görüşleri, eleştirileri, eşitliği engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bunlara en büyük ispat gün yüzüne çıkan ses kayıtlarıdır. Gazete patronlarına muhalefeti susturmak için talimatlar vererek demokratik olunmaz. Eleştiriye tahammül edemeyenlerin hayatları yanlışlarla doludur. İşte, on bir yıllık iktidarınız da yanlışlarla ve hatalarla geçmiştir. Yaptığınız bu yanlışları bir gün mutlaka anlayacaksınız fakat iş işten geçmiş olacaktır.

Değerli milletvekilleri, son günlerde yaşadıklarımız geleceğe ibret olacak olaylardır. Geçmişte muhalefeti susturmak için her şeyi yaptığınızı söylediğimizde demokrasiden bahsedip devriiktidarınızda ülkemizin ne kadar özgürleştiğinden, demokrasinin ne kadar ileriye gittiğinden dem vurdunuz. Artık bizim bir şey söylememize gerek kalmamıştır çünkü İnternet'te dolaşan yasal ses kayıtları bizim ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkarmıştır. Takke düşmüş, kel görünmüştür. Gazete patronlarına talimatlar yağdırarak Sayın Genel Başkanımızın konuşmalarını kestiren, Milliyetçi Hareket Partisiyle ilgili haberleri yayından kaldırtan Başbakan, bir iş yapmak istiyorsa ülkemizi bölmek, parçalamak ve yok etmek isteyenlerin sesini kısmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Sayın Genel Başkanımıza tahammül edemeyen Sayın Başbakan, eli kanlı teröristbaşının örgütünü yönetebilmesi için MİT'i postacı olarak görevlendirip Kandil'e mesaj göndermesine müsaade etmemelidir. 30 bin kişinin katilinin, canibaşının İnternet'ten resimlerinin yayınlanmasına tahammül etmemelidir.

Sayın Başbakan, gazete patronlarından muhalefet partilerinin haberlerini neden yayınladığının hesabını soracağına, evinden milyonlarca dolar para çıkan memurlarının hesabını sormalıdır. Yolsuzluğa adı karışan bakanların ve çocuklarının sorgusunu yapmalıdır. Kanalları, gazeteleri araştırıp Milliyetçi Hareket Partisinin haberlerini kaldırmakla uğraşacağına, milletimizin sorunlarına çare bulmak için çaba ve gayret göstermelidir. Emeklilerimizin aldığı maaşlarla nasıl bir geçim sıkıntısının içerisinde olduğunu, kadro isteyen taşeron işçilerinin, 4/C'li çalışanlarımızın, vekil imamlarımızın sorunlarına çözüm bulmak için gayret göstermelidir. Yüzbinlerce işsiz olan insanlarımıza istihdam oluşturmak için çalışmalarda bulunmalıdır. Biz bunları yıllar önce söyledik ve hâlâ da söylemeye devam edeceğiz.

Sayın Genel Başkanımız, Sayın Başbakanı her ortamda uyarmasına rağmen, maalesef, Başbakan yine de bildiğini okumaktadır. Bizler burada ve her yerde yanlışları söylemeye devam edeceğiz. Doğru yapılan her işin yanındayız. Gelin bu yanlış uygulama alışkanlığından vazgeçin.

Vermiş olduğumuz önergemize desteklerinizi bekliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)