GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın BDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:14.02.2014

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Tayyar'ın değerlendirmeleri beni çok şaşırtmadı, üzüldüm ama şaşırtmadı.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Çünkü biliyorsun.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Artık, her şeye "darbe" demekten vazgeçin. Sizi eleştiren darbeci, HES'lere karşı çıkan darbeci, Gezi eylemleri yapan darbeci...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Doğru, Genelkurmay Başkanına birisi telefonda talimat verdi, bu darbe değildi!

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Darbecilikten bu konuda ceza aldınız, ceza aldınız.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Her şeye "darbe" demekten vazgeçin. Size yönelik her türlü suç... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Ortada iddianame bile yokken 17 Aralıkla ilgili oradan icazet almışsınız. Daha ne anlatıyorsun?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, sayın hatibi dinleyelim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın Tayyar, hakkında altmış beş yıl hapis istendi diye "Benim basın özgürlüğüme darbe indirildi." diyor.

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - İlk derece mahkemesinin verdiği karar var, karar var, utan!

İHSAN ŞENER (Ordu) - Hakkınızda karar verildi, karar, sizin hakkınızda!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Darbecilikten karar verildi sizin hakkınızda...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Ortada iddianame yok, 17 Aralıktan bu yana demediğiniz kalmadı.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, Sayın Tayyar hakkında altmış beş yıl hapis istendi diye "basın özgürlüğüne darbe" diyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Evet, basına verildi ceza, karar...

BAŞKAN - Sayın Tayyar, lütfen...

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben beş yıl demir parmaklıkların ardında, kalemimi kırmadan cezaevinde yattım ve üretmeye devam ettim. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

İHSAN ŞENER (Ordu) - Niye yattın, niye?

BAŞKAN - Sayın Şener...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Darbecilik yaptınız.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben, gerçekleri yazdığım için...

İHSAN ŞENER (Ordu) - Hikâye onlar, hikâye! Masal anlatıyorsun, masal!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Gerçekleri yazdığım için...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Gazetecilik değil.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Git, başka yerde anlat onları!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın Elitaş -kaç defa konuşmasında dinledim- "2000'li yıllarda ne kadar gerilim var, ne kadar sorun var, ne kadar problem var, herkes biliyordu." dedi, ben de bunları yazan kişiyim.

BAŞKAN - Sayın Şener... Sayın Tayyar...

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Lütfen, tekrar değerlendirin sayın milletvekilleri. Her şeye "darbe" demekten vazgeçin, iddianameleri okuyun. Mustafa Balbay'ın dokuz yıl...

İHSAN ŞENER (Ordu) - Masal anlatıyorsun, masal!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Mahkeme ne dedi?

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - O iddiaları defalarca okudum. O iddianameleri defalarca okudum.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın Tayyar, iki kitap yazdınız...

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - "Savcı göreve" diyen kimdi?

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Başkan, sataşma devam ediyor, ek iki dakika rica ediyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz, siz devam edin Sayın Balbay. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sataşma devam ediyor.

Sayın milletvekilleri, lütfen -Sayın Tayyar siz de bakın- otuz dört yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım.

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Niye ama? Gerekçesi ne?

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Şöyle diyor: "Dokuz yıl... Belge bulundurmak..."

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Ne gerekçesi vardı?

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, sadece belge bulundurmaktan dokuz yıl. Sayın Tayyar, iki kitap yazdın, kaç belge vardı içinde Allah aşkına!

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Belge neydi, belge?

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Hepsi iddianamedeki belgelerdi.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Lütfen, değerlendirin. Ama ben belge bulundurmaktan, bir gazeteci...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Bir tane hukuk dışı belge bulun, o kitapları yakarım.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Hayır... Bende bulun... Haber dışı bir tek belge yok bende de. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Tayyar, lütfen...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Ben kitap yazdım ama sen onları başka yere götürdün.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, basın özgürlüğüne iktidarın bakışının nasıl olduğunu bir kez daha görüyoruz. Lütfen, tekrar değerlendirin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet...

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Belgeleri nasıl kullandığını biz öğrenmedik!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, tekrar altını çiziyorum: Benim yazdığım bütün haberlere bakın sayın milletvekilleri. Ben yıllarca, devlet kurumlarındaki günlükleri haber yaptım siz de "sorun yok" dediniz. Yıllar sonra dediniz ki "Sorun varmış, çok büyük sorun varmış." dediniz.

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Evet. O günlükleri niye yazmadın?

BAŞKAN - Sayın Balbay, teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Zaman beni haklı çıkardı.

Sayın Başkan, ben iki dakika daha rica ediyorum.

BAŞKAN - Lütfen... Teşekkür ediyorum Sayın Balbay, böyle bir usulümüz yok.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Son, bağlamak istediğim...

ŞAMİL TAYYAR (Gaziantep) - Sayın Başkan, aştı iki dakikayı.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri...

BAŞKAN - Sayın Balbay, lütfen... Ama, buyurun Sayın Balbay.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sevgililer Günü'ne ithafen bir iki dakikalık süre verin bir zahmet.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Balbay, ara vermek zorunda bırakmayın. Lütfen, bak... Sayın Grup Başkan Vekili söz istedi, lütfen oturur musunuz. Böyle bir usulümüz yok.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, hepinizi ben tekrar okumaya davet ediyorum. Hepinizi iddialarımı okumaya davet ediyorum. Yargının ne durumda olduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Balbay, ara vermek zorunda kalırım, lütfen oturun.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Kendi hakkına razı olmayı öğren. Kendi hakkına razı olmayı öğren önce.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben sadece Başkandan talep ettim, reddetti, kabul etmedi, bu kadar.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)