| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, burada, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu adı ama maalesef kanun eliyle hukukun katledilmesine şahit oluyoruz. Artık burada defalarca söylediğim Frederick Bastiat'ın hukukun yozlaşmasıyla ilgili sözleri vardı ama beş dakikada ona vaktim yok. Yani et kokarsa tuz hikâyesi gibi, maalesef, tuzun koktuğu noktaya geldik. Burada, bu düzenleme diğer kurumlardaki denetim kurumlarında olduğu gibi, burada Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu galiba hâkimler ve savcılar genel müdürlüğüne dönüştürüyor. Daha önce koskoca Devlet Planlama Teşkilatını bakanlık yapıp özerkliğini kaybettiğimiz gibi, teftiş kurulları gibi, Sayıştay gibi denetimle ilgili hiçbir kurum kalmasın isteniyor maalesef. Hakikaten Sayın Başbakanın "istiklal savaşı" dediği, kavganın sonucunda gelen oğulların ve yandaşların istiklali ve istikbali için yapılan bu savaşın sonucu olarak bunlar geliyor. Bakın, burada hukuki bir şey yok, siyasi bir karar olduğu ortada. Bütün parti gruplarımız söylüyor, Anayasa Komisyonunda, Adalet Komisyonundaki üyelerimiz bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyor. Burada adli bir soruşturmayı engellemek için böyle bir kanun çıkarılması sürekli olarak yasama organının yürütmenin tahakkümü altında kullanılarak adaleti tecelli ettirmek yerine kanun devleti olarak birtakım kuralları değiştirmek, alınan hukuk kurallarını, hukuk kararlarını etkisiz hâle getirmek için maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kullanılmasına dönüşmüş. Burada baktığımız zaman, Anayasa'da yer alan ne hukuk devletiyle, ne hâkim teminatıyla, ne mahkemelerin bağımsızlığıyla ilgili maalesef hiçbir husus kalmamıştır.
Değerli arkadaşlar, burada hâkim ve savcılarda bu maddeyle maalesef müfettişler -yine aynı şekilde- memur hâline getiriliyor. Nasıl ki sürekli olarak bu değişikliklerle Bakanlığa bağlı bir genel müdürlük hâline getiriliyorsa teftiş kurulu da normal bir memuriyet hâline getiriliyor, müfettiş olmaktan çıkarılıyor. Dolayısıyla burada iyi niyet olmadığı çok aşikârdır, diğerleri gibi, kendisinin atadığı kişiler zaten soruşturmaları engeller bir duruma getirmiştir. O soruşturmada yer alan savcıların yarın ne olacağını geçmişteki savcıların ne olduğuna bakarak zaten görebiliyoruz. Maalesef, artık mızrak çuvala sığmaz hâle gelmiş ve yargı siyasallaşmış durumdadır. Bu kanunlarla, birtakım düzenlemelerle bunları engellemeye çalışsanız da kamuoyunun vicdanında aklanma şansımız yok. Bakınız, sürekli fezlekeler geliyor, konuşuyoruz. Başka bir fezlekede olanı grup önerisindeki konuşmamda kısaca söylemiştim. Hakikaten ayrıntısını okudukça şaşırıyorum. Gerçekten, burada, kamu bankalarının nerelere bulaştığını, bu ortak havuzlara aktarılan paranın nasıl elde edildiğini, dolaylı yollarla, kredilerle nakit bulunarak havuza nakit akıtıldığını hep beraber görmüş bulunuyoruz. Maalesef, gerçekten, kamu bankasının genel müdürünün, genel müdür yardımcısının, bakanın, bakanın danışmanın ve birçok iş adamının içinde olduğu bu çarkın üstünün kapatılmaması gerekiyor. Herkesi peşinen suçlamıyoruz. Masuniyet karinesi vardır ama bunların üzeri eğer örtülüyorsa, bunun üzerine örtmeyen hâkimlerin, savcıların üzerine gidiliyorsa, bunu eleştiren muhalefetin üzerine gidiliyorsa, sesi kısılıyorsa, o zaman burada demokrasiden bahsetmek maalesef mümkün değildir. Burada yapılan şey kanun eliyle hukukun katledilmesidir. Bu kanunları buraya gönderen, çıkartılmasını sağlayan... Her ne kadar Sayın Bakan "Bu bir kanun teklifidir." dese de, hepimiz biliyoruz ki bunlar Hükûmet tarafından tasarı olarak hazırlanıp buradaki milletvekili arkadaşlarımıza imzalatılıyor. İşte tek adam diktatörlüğünde burası da kanun devleti hâline gelmiştir, daha doğrusu Tayyip Erdoğan'ın devleti hâline gelmiştir. Bunların bir an önce...
Sayın Bakan önceki görüşmelerde olduğu gibi, az önce bilgi vermiş ama geri çekme yok. Ben, bu kanunun bir an önce geri çekilerek, ara verilerek düzeltilmeler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda eğer yapılırsa Anayasa'ya aykırı düzenleme yapılmış olacak ve hukuk devleti katledilmiş olacaktır diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)