GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:14.02.2014

SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de sizi selamlıyorum.

Bugün açılışta Sevgili Başkanımız, 14 Şubatla ilgili çok güzel sözler sarf etti, sevgiden, aşktan, şiirden, edebiyattan ama ne yazık ki Parlamentoda çok fazla bir karşılığı yok. Ama ben her şeye rağmen daha sevgi dolu günlerin bizi bekleyeceğini umut ediyorum. Hepimiz de zaten onun için uğraşıyoruz ve buralarda kavganın nedeni de o, daha hepimizin yaşayabileceği bir hukuk ülkesini nasıl birlikte inşa edebiliriz?

Şimdi, genelde hep söylenir ya, işte böyle "İktidar partisi bizimle uzlaşmıyor." Ama bilebildiğim kadarıyla, bu HSYK görüşülürken, yani komisyonlarda ciddi tartışmalar başladığında Hükûmet üç siyasi partiden de randevu talebinde bulundu; Cumhuriyet Halk Partisinden, Milliyetçi Hareket Partisinden ve BDP'den. Cumhuriyet Halk Partisiyle bir görüşme talebinde bulundular, görüştüler, konuştular. Milliyetçi Hareket Partisi başta reddetti. Biz de konuştuk ve sonra iki muhalefet reddetti ve biz dedik ki: "Biz varız. Bir anayasal değişiklik olacaksa hazırız ve bekliyoruz." Yani uzlaşı bunun üzerinde olabilirdi. Yani, şimdi, herkes HSYK'dan ciddi şekilde şikâyet ediyor. Biz bu işin mağdurlarıyız. Yani sizden önce de mağdurduk, bugün de mağduruz, bugün bu hâliyle de yasalaşsa yine mağduru olacağız. Ama biz bir anayasal değişiklikle böyle bir sürecin başlatılabileceğine inandığımız için "Varız." dedik.

Şimdi, bakın, HSYK'yla ilgili bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum. Yıl 1993. Bizleri buradan alıp götürdüler, tutukladılar. Yakınlarımızı da alıp götürdüler, sonra gittiler evlerini barklarını da yaktılar. Evleri barkları yanan insanların çocuklarını alıp götürdüler, yardım yataklıktan tutukladılar. Bunun en ağır cezası üç yıl içeride kalmaktı. Üç yıl içeride kaldılar. Sonra savcılar, nasıl olsa cezalar...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Üç yıl dokuz ay...

SIRRI SAKIK (Devamla) - Üç yıl dokuz ay ama üç yıl kaldıktan sonra tahliyeler başladı. Sonra savcı bir senaryoyla suçun vasfını değiştirdi, bütün hepsine idam cezası verdiler.

Ben gittim 9. Daire Başkanıyla görüştüm bir grup avukatla. Yeni cezaevinden çıkmıştım. Durumu izah ettim. "Bunlar mağdur. Hepsine şu ağır cezalar verildi." Bana dedi ki: "Sırrı Bey, iyi ki geldiniz. Biz yarın bir karar verecektik, vicdan azabı duyacaktık, ömrümüz boyunca bu mağdurların eli bizim yakamızda olacaktı." Anlattık ve o mutlulukla terk ettik, ayrıldık. İki gün sonra karar çıktı. Oy birliğiyle karar verildi ve hâlâ o insanlar yirmi iki yıldır cezaevinde yatıyorlar.

HSYK'ya başvurumuz oldu. Allah adına, tek kelime geri dönüş olmadı. Tutuklandığımız dönemde yargıçlarla gittik görüştük. "Bunların derhâl işini bitirin." Başbakan söylüyor, Çiller söylüyor. Bizi bulup buradan alıp götürdüler. Bizim Anayasa Mahkemesine on beş günlük başvuru süremiz vardı, bunu bize... Buradan polisle aldılar ablukaya, bizi buradan alıp götürdüler. Bu hakkı bile kullanmadık. Yani yargı bu kadar baskı, bu kadar emir kipleriyle çalışıyordu. O gün de böyle, bugün de böyle ve biz...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bugün daha berbat... Herkes Bekir'in insafına kalacak.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, söylüyoruz yani biz, kim olursa olsun, bu işin mağduru olacağız. Bunu açık ve net olarak söylüyoruz ama bir uzlaşı kültürünü nasıl sağlayabiliriz? Yani 12 Eylül 2010 referandumunda sizler "Hayır." dediniz, biz boykot ettik, siz de "Evet." dediniz ama geldiğimiz noktada hepimiz rahatsızız. Ama peki, bu rahatsızlığı ortadan kaldıracak bir adımı atamaz mıyız? Birlikte bir yasayı düzenleyemez miyiz? Birlikte bir anayasa değişikliği yapamaz mıyız? Şimdi, sizden bu konuda taleplerimiz var.

Bakın, Sayın Bakanım, siz, sizden önceki bakan, üçüncü yargı paketinde 7 İşçi Partiliyi katledenleri bir gecede özgürleştirdiniz. Şimdi, size söylüyorum: Tarihî bir fırsattır, gelin, o dönemde... Bakın, yirmi iki yıldır içeride kalan yüzlerce insan tanıyorum; Allah adına, silaha, şiddete hiçbir şeye bulaşmamışlar. Bunlar sizin vicdanınızı yaralamıyor mu? Onların ne özelliği vardı bıraktınız da bu insanlar hâlâ içeride? Bu insanlar 7 kişiyi katletmişti ama benim bahsettiğim insanlar bir tek insanın burnunu bile kanatmamıştı.

Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)