| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın, tarihten bazı sayfalar size okuyacağım. Hani biraz önce Grup Başkan Vekilimiz ifade etmişti ya "Şu anda yapılan yoklamalar hakkın suistimalidir." diye. 1985 yılından, 1991 yılından ve 1987 yılından örnekleri getiriyorum: Başkan soruyor: "Komisyon önergeye katılıyor mu?" Komisyon Başkanı: "Katılıyoruz." "Hükûmet önergeye katılıyor mu?" Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu: "Katılıyoruz efendim." Veysel Candan, Konya Milletvekili: "Sayın Başkan, yoklama talebimiz var." Başkan: "Sayın Candan, şimdi yaptık yoklamayı, istirham ederim." Mehmet Bekaroğlu, Rize Milletvekili: "Tekrar istiyoruz efendim." Başkan: "Şimdi yaptık daha, bir dakika arayla." Mehmet Bekaroğlu: "Sayın Başkan, Komisyon Başkanı ne yapıyorsa biz de onu yapıyoruz. Katılıyor Sayın Başkan." Yani, Komisyon sıralarında hem komisyon hem hükûmet önergelere katılıyor, Genel Kurul reddediyor. Bu hakkın suistimaliyle ilgili yani önergelerin...
HASAN ÖREN (Manisa) - Saat kaç sıralarında olmuş? Sabaha karşı beş buçukta mı, dörtte mi?
MUSTAFA ELİTAŞ - (Devamla) - Hani doldurma önergeler var ya, harf değiştiren, kelime değiştiren önergeler var ya, onlarla ilgili yapılanı, daha önceki yapılan... Bu hangi dönem, tarihini göremedim ama...
HASAN ÖREN (Manisa) - Saatini, saatini...
İHSAN ŞENER (Ordu) - Tam bu saatte, tam bu saatte.
HASAN ÖREN (Manisa) - Saat sabaha karşı dört buçuk mu?
MUSTAFA ELİTAŞ - (Devamla) - Onun sebebi sizsiniz Hasan Bey, az önce söyledim ya!
HASAN ÖREN (Manisa) - Yani, o zaman bizi muhalefet olarak görmüyorsunuz!
MUSTAFA ELİTAŞ - (Devamla) - Bakın, şu önergelerinizi çekseniz on dakikada biter bu. On dakikada biter. Sebebi sizsiniz!
BAŞKAN - Sayın Ören, lütfen.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Bırakalım gidelim Elitaş, ne gerek var muhalefete!
MUSTAFA ELİTAŞ - (Devamla) - Şimdi, bakın değerli milletvekilleri, burada da şu anda grubunuz üyesi olan bir milletvekili var -herhâlde- Sayın Mehmet Emrehan Halıcı. Yine, Yaşar Dedelek yoklama istiyor, Mehmet Bekaroğlu yoklama istiyor, Veysel Candan yoklama istiyor: "Yoklama yapacaksın, yoklama yapacaksın." Başkan: "Biz bu konuyla ilgili müzakereleri yaptık, sık sık yoklama isteyemezsiniz. Yoklamasız geçiyoruz."
1991 tarihinde usul tartışması açılmış. Sayın Hikmet Çetin -o zaman hangi partiden olduğunu yazmıyor, sadece isimlerini yazıyor- Sayın Durmuş Fikri Sağlar, İçel...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - SHP, ben söyleyeyim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - HP mi, SHP mi? (AK PARTİ sıralarından "SHP" sesleri) SHP. 87 tarihli olan da var, 85 tarihli olan da var. Usul tartışmaları açılıyor. Usul tartışmalarında... 57'nci madde, o zaman 58'inci madde olması lazım. O zaman 10 milletvekiliyle ayağa kalkıldığı takdirde yoklama talebi varken, bakıyorlar bu suistimal ediliyor, 20'ye çıkarıyorlar, 20 milletvekiliyle olsun diye yapıyorlar. Sonuç bölümüne geliyorum. Başkan diyor ki: "Bakın değerli milletvekilleri, İç Tüzük hakkın kötüye kullanılmasına cevaz vermiyor. İç Tüzük müzakerelerin devamını sağlamak için yapılmıştır. Bu itibarla, müzakereleri hakkı kötüye kullanmak suretiyle sekteye uğratmak isabetsizdir. İç Tüzük'ün genel kaidesi, genel amir hükmünün hedefi budur." Ve yoklama taleplerini dikkate almıyor. "DYP ve SHP sıralarından alkışlar." O zaman iktidar sizin atalarınız.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Öyle zaten, bu işler böyle. Sen muhalefette olsan yarın sen de öyle yaparsın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şimdi, bakın değerli milletvekilleri, ben bunu Sayın Başkanın takdirlerine bırakıyorum, usul tartışması da açmak istemiyorum.
HASAN ÖREN (Manisa) - Bence İç Tüzük'te değişiklik yapın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Çünkü arkadaşlar burada engellemek için gayret gösteriyorlar. Olabilir, engellemek için yaparlar ama rica ediyorum, oradan Hasan Ören Bey'e diyorum ki: Yani "Hangi saatte" diye sorması yerine, bakın, sık sık ayağa kalkarak, 20 milletvekili arkadaşımız öndeki grup başkan vekilinin talimatıyla ayağa kalkarak hakkın suistimaline fırsat vermeyin, meydan vermeyin, süreyi de gereksiz yere uzatmayın diyorum. Burada milletvekili...
HASAN ÖREN (Manisa) - Benim sağlığımla niye oynuyorsunuz ya?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - "Ben istemiyorum." diyorum Sayın Ören, ben bir şey istemiyorum.
HASAN ÖREN (Manisa) - Mustafa Bey, sağlığımla niye oynuyorsun, sağlığımla, sağlığımla?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Ören, burada sizi zorla tutan ben değilim, sizi burada kim tutuyorsa o. Ben sizi zorla tutmuyorum. Ben sizi burada...
HASAN ÖREN (Manisa) - Yarın çalışalım, öbür gün çalışalım, pazartesi çalışalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Hasan Ören, bakın, az önce grup başkan vekiline bizim arkadaşımız laf atınca grup başkan vekili dedi ki: "Sustur, konuşayım." Süre sonsuz ama benimkinde on yedi saniye kaldı. On yedi saniyede size şunu söylüyorum: Değerli milletvekili arkadaşlarım, bize itiraz edenler yani "Bize angarya yüklüyorsunuz, sağlığımızı zorluyorsunuz." diyen arkadaşlara diyorum ki bu bizimle ilgili bir mesele değil. Grup başkan vekillerinizle konuşun, hakkın suistimalini yapmayın, önergelerinizi çekin, yarım saat içerisinde bitirelim. (CHP sıralarından gürültüler)
MUSA ÇAM (İzmir) - Biz noter miyiz?
HASAN ÖREN (Manisa) - Ne yapalım? Muhalefet mi yapmayalım? Konuşmayalım mı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)