| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Günaydın. Sabah şerifleriniz hayırlı olsun sizin tabirinizle. Ben de günaydın diyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle şunu söylüyorum: Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir Parlamento çalışması örneği yoktur Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından "Var, var" sesleri) Varsa, ne olursunuz getirin. Yani bu kadar acımasız, bu kadar gaddar, bu kadar insafsız, bu kadar insan sağlığını yok sayan böyle bir örnek yok. Ama bu örneği de yaratıyorsunuz Türkiye'ye, helal olsun.
Şimdi, başladığınız günden beri şu yaşananları şurada saatlerce tartışıyoruz. Bu ülkenin en iyi hukukçuları, bu işin en iyi uzmanları bu yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyor. Biz, sürekli Anayasa'ya aykırılık konusundaki önerilerimizi burada ortaya koyuyoruz. Ama sizin "anayasa" diye, "hukuk" diye, "adalet" diye bir derdiniz olmadığı için, yalnız parmak çoğunluğunuzla bütün bu yasaları, hukuksuzluğu ve yasal değişiklikleri yaptığınız için yine buna sığınıyorsunuz çünkü burası yasa yapma, anayasa yapma fabrikasına döndü. Çünkü, her yaptığınızda hatalar üzerine hatalar kurduğunuz için, hatalar yaptığınız için övüne övüne çıkıyorsunuz halkın önüne, referandum yapıyorsunuz, "HSYK'da şöyle güzel değişiklikler yapıyoruz." diye ortaya kendinizi atıyorsunuz, kan ter içerisinde meydan meydan dolaşıyorsunuz; sonra, "Ya, bu yasayı biz yanlış yapmışız, biz bu Anayasa'yı yanlış yapmışız." diye sil baştan yeniden yazıyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Biri Anayasa, biri yasa. Yasa ile Anayasa farklı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şöyle bir şey yapalım; şimdi, Sayın Başbakan, hani geçende yine çıktı, dedi ki bu savcılarla ilgili, bu iddialarla ilgili: "Herkes iddiasını ispatlamakla yükümlüdür." Ya, iddiasını ortaya koyanların hepsi sürgün. Yani, birisini Tekirdağ'a, birisini Van'a, birisini Bolu'ya... Yani savcı bırakmadınız.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dosyalar da burada.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dosyalarla ilgili belgeleri bir yerlere veriyorsunuz, onu da nasıl aklayacaklarına ilişkin yöntemler geliştiriyorsunuz. Bu da yetmiyor, bunun yasal zeminini burada oluşturmaya çalışıyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - HSYK yapıyor.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Şimdi, bu işle ilgili iddia sahibi olan emniyet güçleri sürgün oluyor. Bunu daha önce Deniz Fenerinde yaşadık. Deniz Fenerinde, gerçekten tam da işin üzerinde olan savcılar bu ülkede sanık durumuna geldi.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Niye?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Şimdi, göreceğiz burada da. Çok haklı belgeler olsa bile, yüzde 100 kanıtlar olsa bile, sizin adınız gibi berrak ve açık olsa bile, ben görüyorum ki -şimdiden başladı- bu davaların hepsi kapatılacak. Çünkü, şunu güzel yapıyorsunuz, şu senaryoyu AKP çok iyi yürütüyor: Mağdur rolünü bu kadar güzel beceren bir siyaset akımı Türkiye'ye gelmemiştir. Hem iktidarsınız ama iktidarda muhalefetlik görevini yapan bir parti yeryüzüne daha gelmedi. O konuda sizi kutluyorum, o konuda size bir madalya takmak lazım. Ama şunu bilin: Artık bu oyun bozuldu değerli arkadaşlar. Artık bu makyajlar bu toplumun önünde yavaş yavaş dökülmeye başladı, artık bu toplum bunu yemiyor. Siz de göreceksiniz ki, 30 Martta da, diğer bütün süreçlerde de artık bu karaladığınız, üzerine başka maskeler taktığınız pembe tablolarla Türkiye demokrasisi diye, hukuku diye sunduğunuz tablonun artık ortadan kaybolduğunu hep beraber göreceksiniz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ona vatandaş karar verecek, vatandaş karar veriyor.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - O nedenle, bu vatandaş artık bu oyunu bozacak, sizin bu oyununuzu bozacak, bu oyuna neden olanların bu oyununu sonlandıracak. O nedenle, şimdiden hazırlıklı olun, bundan sonra bu cicim aylarınız bitecek, şurada az bir şeyiniz kaldı.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 31 Martta özür dileyecek misiniz?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu cicim aylarınız bittikten sonra, burada siz muhalefette, biz de burada iktidarda olacağız ve bunun hesaplaşmasını sizlerle yapacağız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)