GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:63
Tarih:18.02.2014

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

546 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 31'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, Sincan Cezaevinde haksız ve hukuksuz şekilde yatan İstanbul Milletvekilimiz, kahraman insan Engin Alan'ı saygıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden selamlıyorum. İnşallah haksızlık ve hukuksuzluk bitecek ve Engin Alan da diğer milletvekilleri gibi Türkiye Büyük Millet Meclisine dönecek ve çalışmalarına devam edecektir.

Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, "AKP iktidarı işin kolayını bulmuş." şeklindeki bir tabloyla karşı karşıyayız. Yani, torba kanunlar geliyor, torba kanunların içerisine birtakım şeyler konuyor. Tahmin ediyorum ki, herhâlde yakında -şu anda öğrendiğimiz kadarıyla iki tane daha torba kanun var- iki tane daha torba kanun gelecek ve onun içerisine de bir sürü maddeler konacak. Geçen yıllarda Meclisten yetki alınarak çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerde, çıkartılan kanunlarda birçok eksiklikler vardı. Yani, tartışılmadan, tam olarak tarafların dinlenmemesi neticesinde oluşturulan kanunlardaki eksiklikler zaman zaman dolduruluyordu veya tamamlanıyordu. Şimdi de gördüğümüz kadarıyla da bu torba kanunlar içerisine birtakım şeyler konuluyor.

Tabii, bu kanun içerisine konulan bu madde de konut sahipleriyle ilgili, konut yardımıyla ilgili bir maddedir. Konut sahibi olmak için, bir umut için, insanların kendilerinden, maaşlarından paralar kesilmiş ve bazıları belki faydalanmış olabilir ama maalesef büyük bir kısmının faydalanmamış olduğu ve paranın da geri iade edilmekte olduğu bir ortam yaşıyoruz.

Tabii, konut, ev, insan için çok önemli bir faktördür. Dolayısıyla, insanlar ev sahibi olmak isterler, konut sahibi olmak isterler ancak şurası da gerçektir ki ülkemiz deprem noktasında çok ağır zararlar görmüş, çok büyük sıkıntılar çekmiş ülkelerin de başında gelmektedir. Benim de milletvekili olduğum Tokat ilimiz de Kuzey Anadolu fay hattında bulunmaktadır. Bu görüşmekte olduğumuz kanunla ilgili de burayı göz önüne almak istiyorum. Özellikle Kuzey Anadolu fay hattı, ülkemizin en önemli fay hatlarının başında gelmektedir. Van Gölü'nden başlayıp ta Marmara Denizi'ne kadar uzanır. Genel olarak da birçok yerleşim yerinden geçmektedir. Burası, tabii, çok yoğun acıların da yaşanmış olduğu bir yerdir. Malumunuz olduğu şekliyle, son yıllarda veyahut da son yüzyılda veyahut daha geçmişe gidildiği zaman son bin yılda çok yıkıcı depremler meydana gelmiştir. Bunların başında da Tokat'ımız, Erbaa'mız, Niksar'ımız, beraberinde Taşova'mız gibi, o hat üzerinde çok ağır şekilde acıların yaşanmış olduğu bir dönemi de görüyoruz. Ancak, acılardan ders alınması gerekir. Geçtiğimiz zamanlarda Adapazarı'nda depremler olmuştur, Van'da depremler olmuştur, acılar sarılmış mıdır? Sarılmış olduğunu tam olarak söyleyemeyiz ama şurası gerçektir ki, bazı önlemlerin de mutlaka alınması gerekmektedir.

Karadeniz Bölgesi'nde bu fay hattı üzerinde bulunan il ve ilçelerdeki başta resmî binalar olmak üzere, evler, binalar olmak üzere hepsinin depreme dayanıklılık testinin mutlaka ortaya konulması gerekmektedir. Bakınız, şu ana kadar çok fazla yapılmış olan bir şeyi söyleyemeyiz. Çeşitli kanunlar çıkartılmıştır, bu kanunlarla ilgili yeniden yapılandırmalar veyahut da yeni binalar yapılmaya, depreme dayanıklı olmayan binalar yıkılmaya doğru süratli bir şekilde gidilmektedir ama bunun tam olarak yapılmış olduğunu söyleyemeyiz. Yani, bu fay hattı üzerinde, özellikle kendi ilimle ilgili söylemek istiyorum, Tokat'ımızda fay hattının geçmiş olduğu yerlerde çok ciddi çalışmalar maalesef yapılmamaktadır. Bu da, tabii -yani inşallah bir deprem olmaz da, herhangi bir sıkıntı olmaz ama- saygıdeğer milletvekilleri, bir deprem olduktan sonra veyahut da büyük bir acı yaşandıktan sonra alınan önlemlerin hiç ama hiçbir faydası yok.

Ülkemiz birçok sorunla karşı karşıyadır. Bugün yolsuzluklardan bahsedilmektedir, rüşvetlerden bahsedilmektedir, kayırmacılıktan bahsedilmektedir, Emniyet tayinlerinden, yargı tayinlerinden bahsedilmektedir ama Türkiye'mizin de bazı gerçekleri vardır. Çiftçi eğer perişansa, memur eğer perişansa veyahut da esnafımız bazı kanunların çıkmasını istiyorsa özellikle şurası da gerçektir ki, Kuzey Anadolu fay hattındaki gibi birtakım illerdeki, yerleşim yerlerindeki insanlar da mutlaka kendi bölgelerinde yaşamlarının veyahut da yaşamış oldukları evlerinin daha uzun süre yaşamasını veyahut da bir sıkıntıyla karşılaşmamasını istemektedirler. O yönlü olarak da bu haklı isteklere mutlaka cevap vermek mecburiyetindeyiz. Yani, Kuzey Anadolu fay hattındaki, o bölgelerdeki yerleşim yerlerinin hepsi çok süratli bir şekilde gözden geçirilmeli ve yıkılması gereken binalar da mutlaka yıkılmalıdır ve yerine de yenileri yapılmalıdır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)