| Konu: | Iğdır Milletvekili Sinan Oğan'ın, Cumhurbaşkanı hakkında sarf ettiği sözlerden dolayı özür dilemesi nedeniyle, Meclisten geçici olarak üç birleşim çıkarma cezası verilmesi teklifinin Oturum Başkanı tarafından geri alınması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 19.02.2014 |
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, biraz önce de ifade ettim, Sayın Cumhurbaşkanı cumhurun başıdır. Elbette ki Sayın Cumhurbaşkanına ne Mecliste, ne dışarıda, ne biz hakaret ederiz, ne de hakaret edilmesine müsaade ederiz. Bunun, bir defa, altını çizmemiz lazım. Ancak benim burada kullanmış olduğum "pis pazarlık" sözünü sizin burada neye göre hakaret olarak değerlendirdiğinizi izah etmeniz lazım. "Pis bir pazarlık içerisinde" sözünü, kaldı ki geri aldım ben. Dedim ki: "Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bir pazarlık içerisindedir. 'Pis' sözü belki burada uygunsuz olmuştur ama burada asla ve asla hakaret kastım yoktur." Siz eğer parmaklara güvenerek burada benim ifadelerimi çarpıtıyorsanız, siz benim ifadelerimde hakaret kastını parmak sayısıyla eğer ölçecekseniz onu o zaman... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - "Parmak" diyerek hâlâ hakaret ediyorsun.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yahu, "parmak" dediğin milletvekili, milletvekili "parmak" dediğin.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Sizi millete havale edeceğiz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Milletvekiline "parmak" diyemezsin, ayıp. Konuştukça batıyorsun.
SİNAN OĞAN (Devamla) - İç Tüzük'ü de getirin, Türk Dil Kurumunun sözlüğünü de getirin, neyi getirirseniz getirin, "pis bir pazarlık" sözünü hakaret olarak kabul ettiremezsiniz. Ben "Hakaret kastım yok." dediğim hâlde ve "Kullandığım 'pis' kelimesi sözünü geri alıyorum." dediğim hâlde siz ısrarla konuyu tartışma meselesi hâline getiriyorsunuz ve ısrarla bunun üzerinden, Sayın Başkan Vekili, siyaset yapmaya çalışıyorsunuz. Bunu burada kabul etmemiz mümkün değildir.
Biz eğer yanlışlıkla bile olsa ağzımızdan yanlış bir kelime çıkarsa Türk milletinden de ilgili kişiden de özür dilemekten geri durmayız Sayın Başkan Vekili.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Özür dile o zaman.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Biz yanlış bir ifade kullanırsak bundan geri durmayız.
Eğer siz bu kadar bu kelimeler üzerinde hassassanız Sayın Başbakan "Nerenize koydunuz adli tıp raporlarını." dedi. Gelin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - O sözü Başbakan öyle kullanmadı.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Aynen öyle söyledi, "Adli tıp raporlarını nerenize koyacaksınız." dedi. Ne demektir bu, ne demek bu? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) - "Nereye" dedi o, "Nereye koyacaksınız?" dedi.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Peki, sen nerene koyacaksın, nerene koyacaksın!
RECEP ÖZEL (Isparta) - "Nereye koyacaksınız?" dedi ya, "Nereye koyacaksın?" dedi, "nerenize" demedi, lafı çarpıtma.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Ha, dolayısıyla...
BAŞKAN - Sayın Oğan, lütfen...
SİNAN OĞAN (Devamla) - Bir dakika Sayın Başkan.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Efendim, savunmasına niye müdahale ediyorsunuz? Niye müdahale ediyorsunuz? Bu kadar müdahaleci olmak doğru mudur ya? Savunma yapıyor Milletvekili.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Eğer siz burada bu kadar kelimeler üzerinden ahlak bekçiliği yapıyorsanız, gelin o zaman Başbakanın millete resmen etmiş olduğu küfrün... Burası yüce Meclis değil mi? Sayın Başbakan bu Meclisten daha mı yücedir? Sayın Grup Başkan Vekili, daha mı yücedir?
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Başbakan millete küfretmemiştir.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Konuyla ne ilgisi var bunun ya?
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - İftira ediyorsunuz ve çarpıtıyorsunuz.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Bana eğer o cezayı burada parmakla verecekseniz gelin o zaman burada...
AHMET YENİ (Samsun) - Milletvekiline "parmak" diyemezsiniz be!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Sayın Başbakanın grup başkan vekilleri, burada, gelsin, "Biz milletten özür diliyoruz." desin.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Ya, onu yargıya götürebiliriz, yargıya. Burada İç Tüzük var.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Sayın Başbakan Türk milletine alenen hakaret etmiştir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ya uyduruyorsun! Yok öyle bir şey!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Gelin o zaman, Türk milletinden özür dileyin.
Siz millete "Ananı da al git!" diyeceksiniz, siz "Milletin bilmem nesine koyalım." diyeceksiniz...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya sen savundukça batıyorsun ya, konuştukça batıyorsun sen!
AHMET YENİ (Samsun) - İyice yoldan çıktı, Sayın Başkan. Sayın Başkan...
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Şaşırdın ya!
RECEP ÖZEL (Isparta) - Şaşırdı, şaşırdı.
SİNAN OĞAN (Devamla) - ...siz millete hakaret üstüne hakaret edeceksiniz, ondan sonra da burada "pis bir pazarlık" sözünün üzerinden ahlak cellatlığı yapacaksınız.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Çarpıtıyorsun, çarpıtıyorsun. Çarpıtıyorsun olayı. Burada İç Tüzük var, orada İç Tüzük mü var? Yargıya gideceksiniz.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Biz burada sizin ahlak cellatlığınıza müsaade etmeyiz. Biz burada sizin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET YENİ (Samsun) - Sayın Başkan, hâlâ hakaret yapıyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hadi oradan!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Konuşma! Sen konuşma! Sen konuşma!
Biz burada...
AHMET YENİ (Samsun) - Hakarete devam edin siz.
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Ya dinleyin bakalım ne konuşuyor ya, dinleyin.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Biz burada sizin parmak sayınızla...
AHMET YENİ (Samsun) - Sayın Başkan...
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Burada İç Tüzük geçerli.
AHMET YENİ (Samsun) - Grup Başkan Vekili, sahip çıksana Vekiline. Ha bire hakaret ediyor bize.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Kardeşim, dinleyeceksiniz, dinleyeceksiniz, önce dinlemesini öğreneceksiniz.
AHMET YENİ (Samsun) - Hâlâ hakaret ediyor.
D. ALİ TORLAK - Bırak da bir anlatsın!
BAŞKAN - Sayın Yeni, lütfen...
SİNAN OĞAN (Devamla) - Siz burada ahlak cellatlığı, sizin burada...
AHMET YENİ (Samsun) - Hâlâ hakaret ediyor.
BAŞKAN - Sayın Yeni...
AHMET YENİ (Samsun) - Siz de onu savunuyorsunuz!
BAŞKAN - Sayın Yeni...
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Savunacağız. Seni mi savunacağım? Hırsızları mı savunacağım? Onu savunacağım tabii.
AHMET YENİ (Samsun) - Savunun!
BAŞKAN - Lütfen Sayın Yeni...
AHMET YENİ (Samsun) - Savunun hakaret eden adamınızı!
BAŞKAN - Lütfen...
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, savunma yaptırmıyorlar. Müsaade etsinler.
BAŞKAN - Yapıyor efendim, yapıyor. Müdahale ediyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hırsızı mı savunacağım?
SİNAN OĞAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, burada eğer hakikaten de omurgalı bir duruş sergileyeceksek gelin...
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ya bırak, geç!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Ya ağzından çıkanı kulağın duysun be! Ağzından çıkanı kulağın duysun be!
BAŞKAN - Lütfen...
SİNAN OĞAN (Devamla) - Oturdun, vır vır vır konuşuyorsun orada! Konuşma! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET YENİ (Samsun) - Kabadayı oldunuz be, kabadayı!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Konuşma lan! Konuşma! Terbiyesiz! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Can, niye müdahale ediyorsunuz? Sayın Can, lütfen... Niye müdahale ediyorsunuz?
SİNAN OĞAN (Devamla) - Nedir bu yani?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ya, bu nasıl bir tekebbürdür ya? Kendisini ali ve yüce görüp herkese hakaret ediyor.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Şimdi, parmak...
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Bu nasıl bir tekebbürdür Sayın Başkan? Bu nasıl bir tekebbür böyle?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Mahir Bey, adam savunma hakkını kullanıyor ya! Niye müdahale ediyorsunuz?
BAŞKAN - E ne yapmam gerekiyor sayın milletvekilleri? Uyarıyorum herkesi.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ya böyle bir tekebbür olur mu?
SİNAN OĞAN (Devamla) - O zaman, Grup Başkan Vekilisin, arkadaşlarını sustur, ben burada savunmamı yapayım, varsa sözün gel, burada konuş.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Hakaret ediyorsun.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Kime hakaret ediyorum? Kime ne dedim?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - "Parmak" diyorsun. Bu insanlara "parmak" demeye hakkın var mı senin?
SİNAN OĞAN (Devamla) - Tutanaklar burada. Oradan benim sözümü kesene, oradan hakaret edene elbette ki burada cevabını vereceğiz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Mahir Bey, bırak savunmasını yapsın ya! Niye müdahil oluyorsunuz?
SİNAN OĞAN (Devamla) - Dolayısıyla da yeniden konuya dönecek olursak eğer, siz ahlak cellatlığı yapıyorsanız, gelin, haysiyetli bir duruş sergileyin. Bana cezayı burada parmak hesabıyla vereceksiniz, buyurun, verin ama içinizden bir tane, bir tane içinizden haysiyet sahibi insan gelsin burada desin ki...
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Hepimiz haysiyetliyiz be!
AHMET YENİ (Samsun) - Herkes haysiyetli! Sen kendine bak kendine! Herkes haysiyetli!
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Hepimiz onurlu insanlarız. Sen benim haysiyetim hakkında konuşamazsın!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Gelsin, buradan desin ki "'Başbakanın adli tıp raporlarını nerenize koyacaksınız?' sözü ahlaka aykırıdır."
AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz be!
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Hakaret etmeden konuşamıyorsunuz.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Gelsin, bir taneniz burada desin ki: "Başbakan Türk milletine hakaret etmiştir. Onun yerine biz buradan özür diliyoruz."
AHMET YENİ (Samsun) - Etmemiştir, Başbakan hakaret etmez kimseye.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ne ilgisi var? Senin hakaretini konuşuyoruz burada.
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Niye uyduruyorsun? Niye milleti katıyorsun?
SİNAN OĞAN (Devamla) - Ama sizin içinizden Başbakanın bu hakaretini sahiplenme dışında gelip burada düzeltecek bir delikanlı görmüyorum burada.
AHMET YENİ (Samsun) - Özür dile! Hepimiz delikanlıyız!
SİNAN OĞAN (Devamla) - Ben burada Sayın Cumhurbaşkanına hakaret kastı ile "Pis işler içerisinde bulunmuştur, pis bir pazarlık içerisinde bulunmuştur." sözünü söylemedim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - O hakarettir ama.
SİNAN OĞAN (Devamla) - Dolayısıyla da hakaret etmediğim bir insandan özür dilemem de söz konusu değil. Ama "pis" kelimesi eğer burada yakışıksız bir ifade ise ben o sözümü geri alıyorum.
Onun dışında, ben Sayın Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, hakaret etmediğim insandan da özür dilemem söz konusu değil.
Saygılar sunuyorum.