GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:64
Tarih:19.02.2014

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

39'uncu madde üzerine vermiş olduğumuz önerge üzerinde konuşacağım. Yine, deminki konuşmamın devamı niteliğinde olacak. Özellikle seçim bölgemde, Bingöl'de Hükûmetiniz döneminde ortaya konan politikaların mağduriyetlerini aktarmaya devam edeceğim.

İki gün önce Bingöl'deydik. Kaleönü Mahallesi diye bir mahallemiz var. O mahallenin tam ortasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayıyla, il valiliğinin onayıyla, il özel idaresinin yetkisi altında olan bir beton santrali bir özel şirkete verilmiş. Mahallenin tam ortasında her tarafından kirli suların aktığı, her tarafından çevreye toz bulutlarının, sağlığa zararlı partiküllerin salındığı ve yine her tarafından neredeyse insan kulağını sağır edecek gürültülerin salındığı tam bir faciayla karşı karşıya kaldık. Ben de o beton santralini birebir orada, mahallede görmeye gittim, gerçekten tüylerimiz diken diken oldu. Yani, birkaç müteahhide, birkaç işadamına para kazandıracaksınız diye insan sağlığını hiçe sayıyorsunuz, çevre sağlığını hiçe sayıyorsunuz, ekolojik denge diye bir şey bırakmadınız. Böyle bir anlayış olur mu?

Mahalle sakinleri son üç yıl içerisinde defalarca valilikten söz almışlar. Ellerindeki dosyada vali yardımcılarının vermiş olduğu sözlerin imzaları var. Demişler ki: "2012 yılında biz bu beton santralini tekrar bu şirketlere vermeyeceğiz, buradan kaldıracağız." Ama, ne hikmetse, herhâlde tepeden birileri demiş ki: "O iş adamları, o müteahhitler yeterince para kazanmadı, o nedenle insan sağlığı çok önemli değil, oradaki insanların nefes alıp vermesi çok önemli değil, çevre sağlığı önemli değil, aynı şekilde bu beton santrali mahallenin ortasında bir ucube olarak dursun."

Bakın, ben göğüs hastalıkları uzmanlığı yaptığım dönemde o mahallede, aynı bölgede, aynı civarda yaşayan onlarca astım hastası, bronşit hastası, kanser hastası tedavi ettim. Şu anda o beton santrali bu hastaların tamamını ölüme doğru götürüyor. Oraya gittiğimizde insanlar bizden şunu istiyorlar: "Biz bir soluk temiz nefes almak istiyoruz." diyorlar. "Ben günlerce hastanede yatıyorum, mağdurum, hastanede tam biraz düzeliyorum ama bu mahalleye geldiğimde Hükûmetinizin tasarrufuyla o mahallenin ortasına dikilen beton santrali sayesinde nefes alamıyorum." diyorlar. Şimdi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da bu konuda bilgisi var, o konu kendilerine de iletilmiş. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü konuyu biliyor ama bugüne kadar kılını kıpırdatmamış. İki yıldır mahalleli aynı zamanda hukuk mücadelesi veriyor. Yaşam hakkını gasbeden, çevre sağlığını, insan sağlığını hiçe sayan o ucube, hem hukuk mücadelesi verilmesine rağmen hem yetkililere defalarca dosyalar aktarılmasına rağmen hâlâ orada duruyor. Bunun bir açıklamasının Bingöl halkına yapılması gerekiyor. Kaleönü Mahallesi'nin alabileceği bir tek temiz soluk, bir damla temiz nefes bizim için sizin iş adamlarınızın, müteahhitlerinizin kirli milyon dolarlarından daha değerlidir. O nedenle, bu ucubeyi bir an önce oradan kaldırmanız gerekiyor. Bingöl Valiliğiyle yapılan görüşmelerde de şimdi o beton santralinin kaldırılacağına dair sözler verilmiş. Ama, biz biliyoruz ki birileri eğer oradan para kazanmayla ilgili bazı sıkıntılar yaşama durumuyla karşı karşıya kalırsa -tıpkı daha önce yaptığınız gibi siz buradan tepeden talimatlar verirsiniz- insan sağlığına rağmen orada o beton santralinin devamını sağlarsınız. Bu anlayışları, bu anlayışın yansıması olan politikaları bir kenara bırakmanız gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sadece kâğıt üzerinde çevrenin geçtiği bir bakanlık değildir, onun getirdiği yükümlülüklerden ve sorumluluklardan birebir sorumlu olan, halka hesap vermesi gereken bir bakanlıktır.

Bu Kaleönü Mahallesi'ndeki beton santraliyle ilgili de hem AKP Grubunu hem de Bakanlık yetkililerini ve Sayın Bakanı duyarlı olmaya ve gereğini yapmaya, Kaleönü Mahallesi'nin yaşam hakkını korumaya davet ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.