GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:64
Tarih:19.02.2014

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 546 sıra sayılı kanun teklifinin 51'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde ile 112 acil çağrı merkezlerinin ihtiyacı olan personel, İçişleri Bakanlığı üzerinden 1.967 kadro ihdas edilmek suretiyle istenmektedir. Değerli milletvekilleri, 112 acil çağrı merkezlerinin personeli yani doktoru, hemşiresi, sağlık memuru ve ambulanslar Sağlık Bakanlığına aittir. Ancak, bu kanun yürürlüğe girdiğinde 112 acil çağrı merkezlerinin bazılarını büyük şehirlerde belediyeler, diğer illerde valilikler bünyesinde kuruyorsunuz. Bir taraftan personeli Sağlık Bakanlığına, bir taraftan İçişleri Bakanlığına, bir taraftan da valiliklere yetki vererek çözmeye çalışmak istenmektedir. Soruyorum size: Neden bu karmaşa? Sağlık Bakanlığı tek başına 112 acil çağrı merkezlerinin organizasyonlarını, koordinasyonlarını ve personel ilişkilendirmelerini yapamıyor mu? İnsan sağlığı için son derece önemli olan bu hizmeti neden üç ayrı kurum üzerinden yürüttüğünüzü anlamış değilim, anlayanınız varsa lütfen burada açıklamasını talep ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan, Sayın Sağlık Bakanı ve diğer Hükûmet sözcüleri ne zaman basının karşısına çıkarsa âdeta söz birliği edercesine: "Biz sağlıkta devrim yaptık." diyorlar. "Şu kadar ambulansımız var." diyorlar. Şu kadar hasta taşıdık. Ambulans sayısını şu kadar artırdık. Artık korkmayın, hava ambulansımız var, kar ambulansımız var, deniz ambulansımız var diye övünüyorlar, sizler de bunlarla övünüyorsunuz. Peki, soruyorum size: Madem hava ambulansınız, kar ambulansınız varsa Van'ın Gürpınar ilçesindeki bu babanın yürek sızlatan acısını acaba hiç yüreklerinde, vicdanlarında hissettiler mi? Bu babanın yürekleri dağlayan bu dramı bir kar paletli ambulans olmuş olsaydı acaba gerçekleşir miydi sizin vicdanınıza bırakıyorum.

Değerli milletvekilleri, biraz empati yapalım. Kendinizi bu babanın yerine koyun. Koymuş olsaydınız, ambulans hizmetleriyle ilgili, ilgili yetkililerin, Sayın Bakanın, Sayın Başbakanın bu kadar desteksiz konuşması doğru olur muydu yine takdirinize bırakıyorum.

Sayın Sağlık Bakanı -burada olmasını arzu ederdim- "2013 yılı içerisinde bütçesi dahi onaylanan 1.200 adet ambulans alacağız." dedi. Bunun için İstanbul'da bir tören yaptı. Ancak, bakın elimde yine Sağlık Bakanlığının T cetvelinde gösterdiği bir tabloyu sizlere gösteriyorum. Burada Sağlık Bakanlığının, onaylanan adet yani sizin anlayacağınız dille bütçesi onaylanan, parası verilen, "1.200 adet alacağız." dediği 2012'nin bütçesindeki ambulans sayısı. Ancak, alımı düşünülen adet yine Bakanlık cetvelinde 547 adet. Geri kalanı 2014'ün planlamasında dahi yok. Şimdi soruyorum size: 1.200 adedin parası verildiği hâlde, bütçeden onaylandığı hâlde 2014'ün programına dahi alınmayan bu ambulansalar veya bu paralar nerede?

Bir başka şey daha yine soruyorum size: Yine bu T cetvelinde onaylanan, parası verilmiş bulunan 225 adet 4x4, 75'i kar paletli olmak kaydıyla ambulanslardan bahsediliyor. İşte, Van'da yaşanan hadise, eğer bir kar paleti olmuş olsaydı bu hadise başımıza gelmeyecekti belki. Ama, bütçesi onaylandığı hâlde, parası verildiği hâlde 2013'te onaylanan bir T cetvelinde, ne yazık ki 2014'ün programında dahi yoktur.

Değerli milletvekilleri, iktidarınız döneminde her defasında çıktığınızda çok şeyler ifade ediyorsunuz; bunlardan bir tanesi ambulanslarla yolcu taşınması. Ama, üzülerek ifade edeyim, sizin iktidarınız döneminde, sizin Hükûmetiniz döneminde komşumuz Suriye'ye yaralı getirmek, hasta getirmek bahanesiyle giderken bu taraftan silah taşındığını ne yazık ki hepimiz beraber yaşadık.

Hükûmetinizin yine sık sık ifade ettiği bir konu var. "Biz ambulanslarımızla olay mahalline Türkiye'de yüzde 95 oranında beş-yedi dakikada geçiyoruz." diyorsunuz. Bakın, geçen hafta Kocaeli'de, İzmit merkezde, hastaneye 300-500 metre uzakta olan İzmit Lisesine bir ambulansı ben kendim çağırdım. Gelme süresi ne kadar biliyor musunuz? Değerli milletvekilleri, tam kırk iki dakika oldu. Şimdi, size soruyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Bu ambulans olayının Sağlık Bakanlığında yarın yeniden bir hırsızlığa, yeniden bir yolsuzluğa yol açmayacağını umuyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)