| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Evet, yine önümüzde bir yasal değişiklik yapılıyor. Ben, kendimi bildim bileli olağan bir hukukla karşılaşmadım yani sıkıyönetim döneminde sıkıyönetimle yargılandık, sonra devlet güvenlik mahkemeleri oluştu, orada yargılandık, özel yetkili mahkemelerde yargılandık. Bugün de özel yetkili mahkemeler lağvediliyor ama özel yetkili mahkemelerin... Yani Terörle Mücadele Yasası harfiyen, yerli yerinde duruyor. Bizim açımızdan hiçbir şeyin değişmediğinin bir göstergesidir yani adalette eşitlik yoksa hayatın hiçbir alanında eşitlik olmaz. Siz bu yasaları... Bakın, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar sadece sıkıyönetimler, devlet güvenlik mahkemeleri ve özel yetkili mahkemeler değil, sıkıyönetimler öncesine dönün bakın, istiklal mahkemeleri var. Şark istiklal mahkemelerinde bir bütün olarak muhaliflerinizi yargılıyorsunuz ve bugün yeni bir süreçten bahsediyorsunuz ama Terörle Mücadele Yasası yerli yerinde duruyor. Şimdi, Terörle Mücadele Yasası'nı eğer diğer mahkemelere havale edecekseniz, özel yetkili mahkemelerin görevini bütün diğer mahkemelere vermiş olacaksınız yani infazda eşitlik olmayacak. İçeride bulunan insanların, geçmişte bu özel yetkili mahkemelerin kurma, düzmece senaryolarıyla mahkûm olan insanların büyük bir çoğunluğu bu mağduriyeti aynen, harfiyen koruyacaklar ve yirmi iki yıldır bu insanlar içeride ve büyük bir mağduriyetleri olduğunu da söyledik.
Sevgili arkadaşlar, bakın, ölümde, yaşamda, hastalıkta ayrımcı politikalar olmaz ama buralarda o kadar çok ayrımcı politikalara tanıklık ettik ki... Bugün, inşallah, diliyorum, umuyorum ki Fatih Hilmioğlu'nun bu tahliyesi, cezaevinde bulunan 120'ye yakın -yanılmıyorsam- ağır hastalar var, bunlara bir emsal teşkil eder ama bugüne kadar uygulamalarda genelde böyle bir emsal teşkil etmedi. Bu hastalar, 120 hasta ağır ve 200'e yakın hasta da gerçekten cezaevinde tedavi olabilecek noktada değil; şimdi, bir an önce bunların da özgürleşmesi gerekir. Eğer siz gerçekten önemli bir süreçten bahsediyorsanız, bu hasta tutuklularla, bu hasta hükümlülerle ilgili derhâl yasal bir düzenleme yapmalısınız ama bunları yapmıyorsunuz, siz yeniden kendinize uygun bir hukuk sistemi uyguluyorsunuz. Ama, muhalifleriniz dün nasıl yargılandıysa bugün de aynı şekilde yargılanacak ve mahkûm olacaklar ve ben burada onlarca seslendirdim, dedim ki: "Bakın, siz bir gecede, üçüncü yargı paketinde belli kesimlerle bir anlaşma sağladınız, bu arka odalarda bir anlaşma sağladınız ve 7 insanı katleden, 7 kez idam cezası alanları serbest bıraktınız ama hiçbir şiddete bulaşmamış insanlar bugün içeride ve bu hasta tutuklular içeride. Bunların özgürleştirmek için elinizde fırsat var, bu fırsatı değerlendirebilirsiniz." Size söylüyoruz ama hiçbir şey değişmiyor ve siz "İyi şeyler olacak." diyorsunuz. Sadece bize dönüp diyorsunuz ki: "İnşallah, maşallah, biz bu şeyleri çözeceğiz."
Vallahi, artık bizim de karnımız bu inşallaha, maşallaha tok. Biz somut adımlar görmek istiyoruz, sorunun çözülmesini istiyoruz. Eğer sorun çözülecekse gerçekten bu Terörle Mücadele Yasası'nı ortadan kaldırmanız gerekir ve biz bir halk olarak 7'den 70'e bu Terörle Mücadele Yasası'nın mağdurlarıyız. Yani çocuklarımızdan tutun yaşlılara kadar bir bütün olarak hepimiz bu sistemin mağduruyuz, Terörle Mücadele Yasası'nın mağduruyuz.
Onun için, öyle bir adalet sistemi getirmelisiniz ki Ağrı Dağı kadar yüce olmalıdır, hepimizin sığınabileceği bir adalet sistemi olmalıdır. Bu adalet sistemini getirirseniz biz de katkı sunmaya hazırız ama getirmezseniz de vallahi biz de çıkar, sizin bu yanlışlarınızı halkımızla paylaşırız.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)