| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan, daha önceki. Şu andaki mevcut yasaya göre olan kanundaki düzenlemenin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenilen madde üzerinde konuşuyorum.
Sayın milletvekilleri, dün geç saatte sizi Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin bir kararıyla ilgili bilgilendirmiştim. O karar elimde, arzu eden arkadaşıma da takdim eder, onların da incelemesine sunarım. Bugün de yapmış olduğum bir itirazla Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin Ankara Valiliğinin talebi üzerine Ankara'nın Altındağ, Mamak, Keçiören, Çankaya, Pursaklar bölgelerinde 13 Şubat ve 27 Şubat arasında on beş gün süreyle tüm coğrafi hududu kapsayarak ve içindeki bulunan tüm kişileri herhangi bir sınırlamaya tabi tutmadan almış olduğu arama kararı üzerine itiraz ettiğimizi bilgilerinize sunmak isterim. Karar elimdedir değerli arkadaşlarım.
Şimdi, bugün garip bir ironi var. Birazdan 9'uncu maddeyi konuşacağız. Sayın mahkemenin verdiği karar çok geneldir, çok soyuttur. Herhangi bir coğrafi hududu tahdit etmeden, sınırlamadan, içinde yaşayan nüfusu sınırlamadan, herkesi potansiyel şüpheli ya da sanık gibi gösterecek bir tarzda alınmış bu kararı bugün tartışırken -bugün Mecliste biraz ilerleyen saatlerde 9'uncu maddeyi tartışacağız- Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 19 ve 20'nci maddesindeki gerekçelerine de mahkemenin uymadan almış olduğu bu kararla, birazdan tartışacağımız 9'uncu madde sanki mahkemenin kararına nazire yaparmışçasına önümüze çıktı. 9'uncu madde de konuşulacak elbette ama 9'uncu madde ne diyor? "Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerler aranabilir." diye bir değişiklik getiriyorsunuz. Ancak işte alınan bu kararın vahameti de burada değerli arkadaşlarım. Yani ortada somut delil yoksa, ortada tarif edilmiş bir coğrafi hudut ve coğrafi bir hududun içerisindeki kişilerin tanımlaması yoksa, doğal olarak bundan herkesin ürkmesi söz konusudur, hele kötü bir uygulamacının elinde bunun halkla emniyet kuvvetlerini karşı karşıya getirmesi kaçınılmazdır.
Hassasiyetle üzerinde durmamız gereken konu, hem mahkemelerin bu kararları alırken çok daha sağlam gerekçelerle hareket etmesi hem de uygulayıcıların bu karar elindeyken sınırsız bir yetkiyle değil, tam tersine, yönetmeliklere, kanuna ve Anayasa'da belirlenmiş olan temel hak ve özgürlüklere uygun olarak, azami dikkat içerisinde bunları kullanmaları gerekmektedir. Ne yazık ki ülkemizdeki uygulamalara baktığımız zaman karşılaştığımız olumsuz uygulamaların fazlalığı ortaya çıktığında, bu kararın yarattığı tepkinin ve buna verilecek olan protestoların sesinin yüksekliğinin çok daha fazla olması kaçınılmazdı; nitekim, bugün de bu olmuştur.
Şimdi, biz diliyoruz ki mahkemelerimiz ve emniyetimiz -birazdan da tartışacağımız 9'uncu maddedeki gibi- somut delillere dayalı kuvvetli şüphelerin varlığı hâlinde, belgelerin varlığı hâlinde ancak bu yollara başvurmalıdır. Yoksa, çerçevesi çizilmeden, kişilerin kim olduğu, aranacak bölgenin neresi olduğu ve... Bütün Ankara'yı ilgilendiren, bütün toplumu ilgilendiren bu konularda mahkemeler rahatça arama kararları vermemelidir, çok dikkatli olmalıdır, bunun sınırlarını çizmelidir. Emniyet kuvvetleri elbette kuvvetli suç şüphesinin olduğu yerde gerekli araştırmayı yapabilirler ama bunun çerçevesi iyi çizilmediği zaman, işte, karşılaştığımız insan hakları ihlalleri, demokrasi ihlalleri her zaman bizi sorunlarla karşı karşıya bırakır.
Dün arkadaşlarımıza söz vermiştim, "Bu kararı getirir misiniz?" demişlerdi. Ben de sözümü tuttum, kararı da sizlere gösteriyorum, grup başkan vekillerinize de takdim edeceğim. Bu konuda beni dinlediğiniz için hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. İyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)