| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tekrar hepinize merhaba.
Sevgili arkadaşlar, buraya çıkıp konuşmaya gelen her arkadaşımızın özellikle Ergenekon'dan, Balyoz'dan başlayan bir süreç değerlendirmesi var. Sanki bu ülkede sadece Ergenekon ve Balyoz, hukukun mağdurları; onun dışındaki insanlar bu ülkede dört dörtlük bir şekilde yargılanıyorlar.
Şimdi, bahsettiğiniz genelkurmay başkanından diğer generallere hiç kimsenin bir üstünlüğü yok bu ülkede. Yani adil yargılanmamışlarsa onların hukukunu korumak bizim namus borcumuzdur ama bu ülkede sadece genelkurmay başkanları ve generaller yargılanmıyor, sadece Ergenekon ve Balyoz yok. Bu ülkede ve bu ülkenin kuruluşundan bugüne kadar, farklı halklara, farklı kimliklere farklı hukukların uygulandı ama ne hikmetse, arkadaşlarımız bunlara değinmezler.
Ünlü bir düşünürün sözüdür: "Vicdan, insanın içindeki Tanrı'dır." Eğer sizin vicdanınız bu şekilde yansıyorsa, biz sizin adaletinizden kuşku duyarız. Bakın, o Balyoz'da, o Ergenekon'da yargılanan birçok generali tanır ve biliriz. Ellerinin nasıl Kürt kanına bulaştığını da biliriz. Onlarca Kürt'ü nasıl katlettiğini de biliriz ama bunları asla seslendirmezsiniz. Onların nasıl Kürt coğrafyasında birer katile dönüştüklerini de biliriz ama öyle çıkıp, sürekli burada "Ergenekon, Balyoz, bu ülkede yargı, bilmem ne..." Vallaha, bizim bunlara karnımız tok. Bunların bir kısmı, evet, o bir kısmı bu sürecin mağdurları olabilir; bir kısmının da nasıl, ne yaptığını da biz çok çok iyi biliyoruz. Onun için, bu konuda bir tahlil, bir teşhis olduğunda, gerçekten bizim yaşadığımız acıları da dikkate alarak bu konuda belirlemelerde bulununuz çünkü çıkın, bakın, burada bunlarla ilgili bir sürü sözler söylüyorsunuz. Peki, bu ülkenin bir Roboski'si yok mu, 34 insan yaşamını yitirmedi mi? Ve bu ülkenin yargıçları takipsizlik kararı vermedi mi? Hani bu ülkenin adaleti, hani bu ülkenin vicdanı?
ENGİN ALTAY (Sinop) - Bunlara söyle.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Herkese söylüyorum, buraya çıkıp sadece bir iki noktada seslerini yükseltenlerin hepsine söylüyorum ben, yani bu ülkede sadece 3-5 general yok, sadece bu ülkede Genelkurmay Başkanı yok. Bu ülkenin bir bütününe... Yargı hepimiz için, hepimizin...
TUFAN KÖSE (Çorum) - Roboski de bizim, Genelkurmay da bizim.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, ben onlara söylüyorum, siz de çıkın söyleyin. Bu generalleri seslendirenler, çıkın, Roboski'deki... Bakın, orada çocuklar öldü, orada bombalar patladı; orada adalet yok, orada insanlar katledildi; o ülkede farklı bir hukuk uygulanıyor. Ey AKP, ey CHP, ey MHP; bu, hiç sizi rahatsız etmiyor mu?
MHP'li arkadaşlarımız sürekli bir sakız bulmuşlar: "Özerklik, özerklik." E, ne olacak özerklik? Özerklik olduğu zaman bu ülke bölünüp parçalanacak mı?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Evet, evet.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Özerklik olduğu zaman, Ankara'nın yetkisi bütün Türkiye'ye dağılacak, kimse hırsızlık yapmayacak, kimse yolsuzluk yapmayacak, yerelden yönetim buna el koyacak; ne kadar güzel.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, bunlarla anlaştınız mı anlaşmadınız mı, onu duymak istiyorum.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, özerklik, Ankara'nın yetkisini bütün Türkiye'ye, Anadolu'ya yaymaktır.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - AKP'yle bu konuda anlaşıp anlaşmadığınızı söyleyin, duyalım.
SIRRI SAKIK (Devamla) - "Özerklik" demek, hazineden tek liranın kaybolmaması demektir. "Özerklik" dediğiniz, halkın yerelden yönetime sahip çıkmasıdır. Vallaha, AKP gitse, yerine CHP de gelse, bu Ankara'nın bu hantal yapısında, bu yolsuzluklar, bu hukuksuzluklar siz de gelseniz aynen devam eder...
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Merak etme, biz ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz.
SIRRI SAKIK (Devamla) - ...çünkü sizden önce de, bu iktidarlardan önce neler olup bittiğini hep beraber gördük. Şimdi, bakın, bu Roboski'de takipsizlik kararı veriliyor, hiç kimsenin vicdanı sızlamıyor. Ey -peki- takipsizlik kararı veren yargıçlar, siz hangi vicdanla uyursunuz?
Bakın, bütün arkadaşlarımız biraz önce söylediler, Muş E Tipi Cezaevi'nde 84 yaşında Ape Hasan diye biri var, astım hastasıdır, 84 yaşındadır. Bir tek insan, adı Kürt olduğu için kimse bunlara değinmez, yani 84 değil, 184 yaşında da olsa o Kürt'ün dramı buraya getirilmez ama bir başkası bu ülkede cinayet de işlese, bu cinayeti Kürtlere karşı işlemişse çıkıp rahatlıkla o generali burada savunabiliyorlar. Ben biraz daha vicdanlı olmalıyız diye düşünüyorum. Evet, vicdan, insanın içindeki Tanrı'dır. (BDP sıralarından alkışlar)