GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:65
Tarih:20.02.2014

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu yasayı görüşürken, ilk önce, müsaade ederseniz şunu söylemek istiyorum: Bu yaşadığımız özellikle son bir aylık süreci izlerken inanamıyoruz; gözlerimize, kulaklarımıza inanamıyoruz. Bilerek-bilmeyerek, iyi niyetli-tamamen kötü niyetli, ne derseniz deyin, bu yaptıklarınızı akılla, hukukla, vicdanla, bilgiyle ölçmek mümkün değil. Özel yetkili mahkemeler Türkiye'de hukuku tamamen ayaklar altına alan bir uygulama içinde oldular. Savcılar soruşturma sırasında hukuku tamamen ayaklar altına aldılar. Yargıçlar kovuşturmalar sırasında hukuku tamamen ayaklar altına aldılar. Dinlemeler -örneklerini verdik- isimsiz, sadece telefon numaralarıyla, genel nitelikte, tamamen hukuka aykırı dinlemelerdi. Yakalamalar, kaçak kararları, gözaltılar sabahın köründe, tutuklamalar, tutukluluğun devamı kararları...

Değerli arkadaşlar, inanılmaz bir insafsızlık içerisinde bunları yaşadık. 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, tam yedi yıl ağızlarınızı açmadınız, hiçbir şey söylemediniz, görmezden geldiniz. "Ne var, profesörler yargılanmayacak mı?" dediniz. "Ne var, gazeteciler yargılanmaz mı, gözaltına alınmaz mı?" dediniz. İnanılmaz bir ahlaksızlığı gözlerinizin önünde göre göre görmezden geldiniz.

Değerli arkadaşlar, görmezden gelmediniz, onu söylemek lazım. MİT Müsteşarı olunca, hemen bir gecede yasa çıkarttınız. Haberal 9 tane yargıcı mahkûm ettirince bir gecede hâkimleri koruma altına aldınız. Görmezden gelmediniz, suç ortaklığı yaptınız.

Geldi 17 Aralık, geldi 17 Aralık. 17 Aralıkta bir çıktı ortaya, bakanlar, çocukları, Bilal oğlanlar, dinlemeler ve arka arkaya bir anda paketler çıkmaya başladı. İnternet yasağı, "Aman yazmasınlar." HSYK, "Hepsini ele geçirelim." Derken şimdi de -çok güzel bir ad vermişsiniz zaten- bu sizin son dönemde yaptığınız "demokratikleşme yasaları." Basın da hazır zaten, demokratikleşme yasasını tartışıyoruz. Basın hazır değil de ne yapsın basın? "Alo Fatih"ler, "Alo bilmem ne"leri gördükten sonra onların nasıl hazır olduğunu görüyoruz. Ama hukukçu, hukukçu olmayan, hepimiz inanılmaz şaşkınlık içerisindeyiz. Bir anda İnternet yasası, bir anda HSYK yasası, şimdi de soruşturmaları, paketleri, o ayakkabı kutularını yok etme yasası. Bakın, tümü -hiç, sakın bize anlatmayın- alan temizliğine yönelik, mıntıka temizliğine yönelik, öyle seçilmiş.

Değerli arkadaşlar, bunlara gerçekten inanabilmek mümkün değil. Ben her zaman söylüyorum, sadece şu yasanın 1'inci maddesi bile hukuksuzluğun, insafsızlığın boyutlarını göstermek açısından yeterli. Soruşturmalar bitti, yargılamalar bitti. Peki, bu çete, bu kumpas tarafından sözde verilen kararlar? "Onları sonra yapacağız, Sayın Başbakanımız talimat verdi, 30 Marttan sonra vereceğiz."

Şimdi, ben çok açık söylüyorum. Neden söylüyorum bunları, hepiniz de biliyorsunuz. Artık bu Bakandan hiçbir şey beklemiyorum. Başbakan ne derse o Bakan onu yapar, hiçbir iradesi yoktur.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Kıskanma, kıskanma.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Beğen, beğenme Bülentçiğim.

Ama, neden? Tekrar söylüyorum ha, bu tutukluluklar on yıl, beğenmediğiniz tutukluluklar on yıl olsun diye önerge veren dünyadaki tek Bakandır, "On yıl olsun, beş yıl yetmez." diyen tek Bakandır.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Olur mu ya!

RECEP ÖZEL (Isparta) - On yıl değil ya! Hocam, on yıl nereden çıkıyor?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Hadi, hadi...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hocam, sınırsızdı önceden.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, sınırsızdı önce.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Ben sana sonra öğretirim Recep. 4,12 maddesine bak.

Tek Bakandır ama sizler...

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Önceden on yıldan fazlaydı Hocam, sen bilmiyorsun. On yıldan fazlaydı Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Ben Yılmaz Tunç'u makul bir insan zannediyordum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Devamla) - Şimdi on yıl tutukluluk olmuş. Senin de Bakandan farkın yokmuş.

Hepinize yazıklar olsun! Bu yasaları kumpas ortaya çıkınca yaptınız, hepinize yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)