| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Adalet Bakanı herhâlde yorulmuş.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; farkında mısınız bilmiyorum, her gün görev yerleri değiştirilen hâkimler ve savcılar ciddi bir baskı altında, inim inim inliyorlar âdeta. Bir sohbetimizde, bir dokunduğumuzda bin ah işitiyoruz onlardan. Emekliliği gelen hâkim ve savcı yaş haddinden emekliliğine uzun bir süre kalmasına rağmen bu mevcut cereyan eden olaylara dayanamadığı için ayrılıyor.
Bakın, dün Emniyet Genel Müdürlüğünün Terörle Mücadele Daire Başkanı daha henüz yeni atanmasına rağmen görevinden kendi isteğiyle ayrıldı. Sebep ne biliyor musunuz? Ona tasvip etmediği bir operasyon emri verildiği için. Devleti yönettiğini iddia edenler ile devletin bürokratları arasında ciddi bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı aşamazsanız sonumuz gerçekten çok daha kötü bir duruma doğru gidiyor; bu sıkıntıyı aşması lazım bu Hükûmetin. İki ay evvel atadığınız daire başkanı kendiliğinden görevden ayrılıyor. Hani yani "Bizim adam, bu adam bizi dinler." dediğiniz adam bile kabul etmiyor söylediklerinizi; kim bilir neler teklif ettiniz, nasıl bir operasyon teklif ettiniz bırakıp kaçtı adam.
Telaş içinde olduğunuzu düşünüyorum, bunu gözlerde görmek mümkün hem korkuyorsunuz hem de her türden usulsüzlüğü mübah sayıyorsunuz. Rüşvet ve yolsuzluk kanser gibi her tarafı sarmış, bunun hesabını vermemek için de hukuk devletini katletmeye devam ediyorsunuz. Ama, unutmayın ki Allah büyük, bu, böyle gitmeyecek, korkunun da ecele faydası yok, er veya geç bu hesap verilecek, kaçış yok bundan. İnternet Kanunu'nu çıkardınız, arkasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu, şimdi bir de MİT Kanunu geliyor aradan. Türkiye'de aslında yeni bir rejim kaim edilmeye çalışılıyor. Bu rejimin ismi demokrasi değil, ne olduğunu bilmiyorum ama demokrasi olmadığı gerçek.
Bir de bir hazin durumdan bahsedeceğim, Sayın Bakan keşke burada olsaydı. Türkiye'de hakkında yargıya müdahale suçundan 2 ayrı fezleke olan bir bakan ilk defa Adalet Bakanlığı koltuğunda oturuyor.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Orada değil, karşında duruyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Burada mı Sayın Bakan?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Nerede olduğu belli değil.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Böyle bir mesele ilk defa Türkiye'nin gündeminde yer alıyor sayenizde. Ben buradan bizi dinleyen, dinleyemeyen vatandaşlarımıza sesleniyorum, burada da sansür var biliyorsunuz. Vicdan insandaki Yaradan'ın sesidir, vicdanınızın sesini dinleyerek ülkemizde olup bitenleri lütfen görün ve bu iktidara 30 Martta sıkı bir Osmanlı tokadı atın.
Size bir acımızdan daha bahsedeceğim, bunu defalarca suratınıza, yüzünüze vuracağım. BDP milletvekillerini saldınız, 5 milletvekili geldi, daha 1'i salındığı günden itibaren yok burada. "Ne yapıyorlar?" diyorum, "Türkiye'yi dolaşıyorlar." diyorlar, eyvallah. Engin Alan nerede? Engin Alan'ın suçu KCK davasından yargılanan bu 5 milletvekilinden daha mı fazla, daha mı hazin? "Darbeci" diyen birisine buradan cevap vermek istiyorum, "darbeci" demiş Engin Alan'a. Engin Alan'a her gittiğimde söylüyorum, "Koğuşunu temiz tut." diyorum. O "darbeci" diyen var ya, onu oraya göndereceğiz. O koğuş temiz dursun orada. Görecek, onu da ziyaret edeceğim orada.
Ben, başka bir şey daha söylemek istiyorum, taahhüdü ihlal cezasıyla ilgili. Belki konuyla alakası yok ama Türkiye'de çok ciddi bir anlamda taahhüdü ihlal cezasından dolayı cezaevinde yatan var. 200 bin kişi olduğunu söylüyorlar bundan etkilenen insanların sayısını. Bu insanlar kaçıyorlar, işlerinin başına gidemiyorlar. Ben, Çek Yasası'nda muhalefet etmiş bir milletvekiliyim, Çek Yasası'ndaki hapis cezasının kaldırılmasından yana değildim. Zira çekin bir ödeme aracı değil, bir finansman aracı olduğunu düşünüyorum. Ama taahhüdü ihlal cezasında bu insanlar içeride kaldığı için borçlarını da ödeyemiyorlar, aileler de dağılıyor. Bunların affı değil ama en azından bir yıl da olsa kendilerine bu konuda bir süre verilmesini, bir yıl kendileri bu borcu ödedikleri takdirde taahhüdü ihlal cezasıyla ilgili yargılanmayacaklarını beyan eden bir yasa eksikliği var. Umuyorum, bu yasayı da bir an önce bu Meclis çıkartır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)