| Konu: | Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 20.02.2014 |
ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 560 sıra sayılı özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili Hükûmetin, iktidarın taslağının 14'üncü maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Hepinizi saygı, sevgiyle selamlarım.
Şimdi, Türkiye'de, uzun süredir bu sıkıyönetim mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri, özel yetkili mahkemeler hep var olmuş. Bunlar, genelde siyasi mahkemeler yani iktidarlar bu mahkemeleri kendileri kurar aslında. Bunlar da bölücülük, devletin parasını pulunu çarpanların davalarına bakar, özellikle terör suçlarına bakar. Zaman zaman, bu mahkemelere demokratikleşme, Avrupa Birliğine uyum adına siyasi iktidarlar tarafından ismini değiştirerek yeni görevler verilir, ödevleri belirlenir. Şimdi, bu özel yetkili mahkemelerden bugünkü iktidar dün çok memnunken bugün neden rahatsız oldu? Yani, acilen 21 madde getirip ben, bu özel yetkili mahkemeleri kaldırıp işte mahalli, yerel idarelere, mahkemelere davaları tanzim edeceğim... On senedir övgüyle bahsettiğiniz mahkemelerden şimdi neden şikâyetçi oldunuz? Bugüne kadar yaptıkları, özellikle son zamanlarda "Ergenekon, Balyoz" diyerek bunun soruşturmalarında ve tutuklamalarında, zafer işaretiyle "Bunları kutluyoruz, yeni bir milat başladı." diyordunuz. "İyi yaptı." diyordunuz, "Ancak böyle olur adil mahkeme" deniliyordu. Şimdi, bugünlerde, bu mahkemelere mevcut iktidar, bakanlar... Devletin olan bu mahkemelere "Paralel devletin mahkemeleri; bunlar hain. Bizi kuşattı, bize soruşturma açtı, siyasi irademizin dışına çıktılar. Bunları dağıtıp yok edeceğiz." demek çok doğru mu? Bunun neresinde adalet var? Neresinde adil hukuk, mahkeme var?
Şimdi, bölücülük davaları var bu özel yetkili mahkemelerin baktığı yani KCK gibi veya özellikle, son zamanlarda "rüşvet" diyorlar buna, işte bankalarda bakanların çocuklarının adı karıştı, bu davaları alıp bu özel yetkili mahkemelerden diğer mahkemelere vererek bu KCK soruşturması veya PKK'lılara affı mı düşünüyorsunuz? Yani bu oraya gidiyor, bunları serbest bırakacaksınız. O zaman, ya bizim Engin Alan Paşa'nın hâli ne olacak?
Şimdi, PKK'lıyı, KCK'lıyı, milletvekillerini, Diyarbakır'da -ben hiç unutmuyorum- bir pazar günü, mahkeme reisleri, hâkimler, savcılar birbirine mail atarak... Ya bu milletvekillerini bıraktınız, bıraktınız! Bunlar PKK'lı, KCK'lı. Ya, bu Engin Alan'ı Türkçü olduğu için mi, Türk olduğu için mi bırakmıyorsunuz?
Şimdi, ben bundan dolayı, bugünkü bu kanunu zaten müspet bulmadığımı, kişisel bir kanun olduğunu söyler, hepinize saygı, sevgilerimi sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)