| Konu: | CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SÜLEYMAN ÇELEBİ VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BÜNYESİNDEKİ TAŞERON İŞÇİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 2/4/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK 21 ŞUBAT 2014 CUMA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 21.02.2014 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Ya, niye kızıyorsunuz siz?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Çuvala düşeceksin diye korkuyoruz!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Torbada her gün bir şey çıkarttınız. Biz de bir emek torbası getirdik buraya, emek torbası. Niye kızıyorsunuz? Ne oldu yani? Emek torbası...
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Çuvalın içine düşeceksin zannettik!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bugüne kadar getirdiğiniz bütün torba yasalarda bu ülkenin emekçilerinin aleyhine yasalar çıktı bu Meclisten.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hayır, lehine çıktı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu ülkenin halkı aleyhine yasalar çıktı, bu ülkenin... İçinden para filan da çıkarmadık, belgeler çıkardık. O belgeleri şimdi size vereceğim, tek tek okursanız iyi olur. Emekle ilgili ne önerdiğimizi en azından görmüş olursunuz.
Dolayısıyla değerli arkadaşlarım, bugünkü araştırma konumuz şu: Yani MİT'in yasasının bilmem ne olacağı değil, işte, millî eğitimde yapacağınız tahribatın ne olacağı değil, dün akşam sabahladığımız yasal düzenlemeye karşı yaptığınız tahribat değil; biz, bu ülkenin emekçileri olarak bakanın verdiği sözün yerine getirilmesini istiyoruz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Neyin tahribatı? Dün akşam hangi kanun kabul edildi?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Ne söz verdi? Ne söz verdi? Bakan "Taşeron işçisinin kadro sorununu çözeceğiz." dedi. Böyle umut yaratarak...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - CHP'li belediyelerde yok mu taşeron?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - CHP'li belediyelerle ilgili ben sana çok örnek veririm.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Orada taşeron yok mu?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, sen kimsin? Ona niye karışıyorsun?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Taşeronların kaldırıldığı birçok örneğimiz var. İzmir'de şirkette çalışıyorlar, orada sendika var. Şişli'de şirkette çalışıyorlar ve sendika var. Biraz öğren bunları, ondan sonra bana laf at.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Kadroya al o zaman, kadroya. Kadroya niye almıyorsunuz?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dolayısıyla, taşeron işçilerin kadroya alınması niye sizin canınızı sıkıyor? Şundan sıkıyor: Siz çünkü bugüne kadar bu ülkede tamamen müteahhitleri zengin etmek istiyorsunuz, biz ise o müteahhitlerin cebine giren parayı onlardan alıp gerçekten alın teri döken, bu ülkede çalışan, bu ülkenin gerçek değerlerine sahip çıkan o işçilere bu paranın dağıtılmasını istiyoruz. Problem bu kadar basit.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 2002'de asgari ücret kaç paraydı?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Ne diyorsun sen Yılmaz! Ya, bırak da konuşsun ya! Bu ne ya!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Kara yollarında taşeron uygulaması nedeniyle ortaya çıkan mahkeme kararını uygulamıyorsunuz, Yargıtay kararını uygulamıyorsunuz, sonra da geliyorsunuz şurada büyük büyük laflar ediyorsunuz. "Hukuk, adalet." diyorsunuz. Batsın sizin hukukunuz, batsın sizin adaletiniz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu kadar olmaz. Mahkeme kararı dinlemezsiniz, yargı kararı dinlemezsiniz, hukuk dinlemezsiniz, adalet dinlemezsiniz, ondan sonra "Hukuk var, kanun var, yasa var." Boş verin bunları. Bu laflardan artık bıktı bu millet.
Bakın, 4/C'lilerle ilgili kaç defa bu Meclisin gündemine bunları taşıdık? Adım atılsın dedik.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - AK PARTİ'den önce 4/C'lileri kapının önüne koymuştunuz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bunların çoğunda... 4/C'li bu Mecliste çalışanlar var dedik. 4/C'yle ilgili birçok kadro talebimizi bu Mecliste dile getirdik. Bunu sonlandıralım.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 4/C'liler kapının önündeydi AK PARTİ'den önce.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Hâlen uyuyorsunuz. 4/C'li birçok personel bu Mecliste de bu Meclis dışında da çalışıyor. Sömürüye devam ediyorsunuz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz dışarıda bıraktınız, biz onları içeri aldık.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bakın, 4/C'den sonra emeklilikte yaşa takılanlar...(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ha, o sizin konu o.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sayın hatibi dinleyelim.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Susturacak mısınız Sayın Başkan?
BAŞKAN - Uyarıyorum.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Hakaret mi ediyorum ben burada?
BAŞKAN - Hayır, hakaret etmiyorsunuz. Uyarıyorum ben.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bir hakaretim mi var? Konuşmama niye tahammül edemiyorsunuz?
MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Niye bağırarak konuşuyorsun?
BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri...
Sayın Baştopçu...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Benim üslubum bu. Siz bağırmayın.
Bakın, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) İşinize gelmiyor.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - O Kılıçdaroğlu'nun döneminde başladı.
BAŞKAN - Sayın Çelebi'nin stili öyle, niye müdahale ediyorsunuz?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili, Bakan burada birçok defa söz verildiği hâlde...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Çelebi, o, Kılıçdaroğlu döneminde başladı, SSK Genel Müdürüydü.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...bu ülkede maç devam ederken kural değiştirenler...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Emeklilikteki yaş sorunu Kılıçdaroğlu döneminde, 99. SSK Genel müdürü...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...bu süreçte, bunların hakkını gasbedenler, sizden 30 Martta bunun hesabını soracaklar değerli arkadaşlar. O emeklilere yazık günah değil mi? Onların umudunu tüketmeye ne hakkınız var. O insanlar, yıllarca 7 bin, 8 bin, 9 bin gün prim ödemişler ve prim ödedikleri hâlde...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - SSK Genel Müdürüydü Kılıçdaroğlu 99'da, 99'da yaş konusu o zamanın konusu.
BAŞKAN - Sayın Tunç, lütfen...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...emekli olamıyorlar, sağlık hizmetinden yararlanamıyorlar, sürünüyorlar; hâlen burada bana laf atıyorsunuz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Mikrofon açık, mikrofon açık, bağırmana gerek yok.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bana laf atmak yerine, gidin de pazar günü Adana'da emeklilikte yaşa takılanlar eylem yapıyorlar, orada gidin bizi şikâyet edin bana laf atmak yerine.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 99, SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu, emeklilikteki yaşa takılanların konusu o zaman, o zaman başladı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dolayısıyla...
MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Sakin ol, sakin, Başkanım sakin olsun.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Sakin olmam için sizin bir kere sakin olmanız lazım. Bak şuraya gelmeden hâlinize bakıyorum.
Dolayısıyla, çocuk işçiliği bu ülkede en önemli sömürü aracı hâline getirilmiş. Küçük çocuklar bu ülkede çalışmaması gereken, okulda olması gereken çocuklar, çocuk işçiler şu anda üretim alanında.
Bu ülkede iş kazaları, değerli arkadaşlar, Türkiye'nin en önemli kaderi noktasına gelmiş.
Şimdi, daha yeni açıklandı işsizlik rakamları. Bu ülkede işsizlik rakamları arkadaşlar her geçen gün büyüyor. Adana'da bugün Fox TV bir değerlendirmede bulundu, bütün vatandaşlar oraya geldi, yayına katıldılar ve dediler ki: "Birinci sorunumuz bizim işsizlik sorunu, yoksulluk sorunu."
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Su iç, su.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Merak etmeyin ben alışkınım bu tip eylemlere, bu tip konuşmalara. Meydanda saatlerce konuşabilecek noktadayım, siz rahat olun.
Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, en önemli sorun nedir diyor Adana'daki vatandaşa, diyor ki işsizlik sorunu. Nedir en önemli sorununuz diyor, taşeronlaşma sorunu diyor. Nedir en önemli sorununuz diyor, 4/C sorunu... Emeklilerle ilgili bu Mecliste yasal düzenleme yaptınız, İntibak Yasası çıkarttınız.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Keşke siz çıkartsaydınız 1999'da.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sizin seçtiğiniz ombudsman "Bu intibak değil." dedi, rapor gönderdi Başbakana. Gereğini yapıyor musunuz? Hayır. Peki, bu ülkede emeklilerin durumu nedir? Bu ülkede emeklilerin durumu perişan. Bu ülkede sendikal örgütlenme ne durumda?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 2002'de emekli kaç para alıyordu? 250 lira.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu ülkede, hani büyük büyük vaatlerle geldiniz ya, Anayasa referandumunda -12 Eylülde- işte dediniz ya "Grev önündeki engelleri kaldırıyoruz." diye; evet, kaldırdınız gerçekten. Grev yasakları koyarak, Hava-İş kolunda grev yasaklarını yeniden üreterek grevin önündeki engelleri kaldırdınız.
Siz "demokrasi" dedikçe korkuyorum, siz "özgürlük" dedikçe ben korkuyorum, siz "insan hakları" dedikçe korkuyorum.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Genelleme yapma.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Çünkü, bugüne kadar, onu en iyi katletmesini AKP iktidarı başardı. Bundan sonra getireceğiniz her yasal düzenlemede bu toplum korkmakta, ürkmekte. Yoruldu bu toplum artık. Sizin, söylemlerinizde gerçek gündeme dönmenizi istiyorum.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Dün gece, uzun tutukluluk süresine bile "hayır" dediniz, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına "hayır" dediniz, her şeye "hayır" dediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bakın, kıdem tazminatı sorunu; çıktı, Çalışma Bakanı "Kıdem tazminatı sorununu çözeceğim." dedi. Çözdü mü değerli arkadaşlarım? Hayır.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Bıraksanız çözeceğiz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Neyi?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Bırakmıyorsunuz ki çözelim.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Diğerine muktedir oluyorsunuz, her yasayı gece sabaha kadar buradan çıkarıyorsunuz, ona mı gücünüz yetmiyor? Evelallah sizin parmaklarınız yeter.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Halk bize veriyor, bu iradeyi halk size vermiyor.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Yeter ki iradeniz olsun, yeter ki sizin gerçekten emekçiler diye bir düşünceniz olsun; öyle bir düşünceniz yok. Siz sermayeyi kollamak, siz kendi yandaşlarınızı kollamak, siz kendi yandaşlarınıza daha geniş imkân bulmak için yarattığınız değerlerle boğuşuyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım...
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Siz sendika başkanlığı yaptınız, ne becerdiniz? DİSK Başkanlığı yaptınız ne becerdiniz?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Biz ne yaptığımızda... Ben DİSK Genel Başkanlığı yaptığımda tarih yazdım, ben DİSK Başkanlığı yaptığımda 1 Mayısları Taksim'de kutladık size rağmen. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin dayatmalarınıza rağmen birçok mücadele verdim. Benim geçmişim onur dolu, onur.
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Çok!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Tarih yazdı beni. Uluslararası alan da yazdı ulusal alan da yazdı. Sen benim tarihimi, mazimi ilk önce oku, okuduktan sonra bana laf at. Benim mazimi oku, ondan sonra.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Tuzağa düşme yoldaş, çabuk oyuna geliyorsun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Aynı bölgenin milletvekilisin, laf atılır mı ya? Aynı bölgenin milletvekilisin.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dolayısıyla, değerli arkadaşlar...
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Aynı bölgenin milletvekili nasıl konuşuyor? İşte ben de konuşurum.
BAŞKAN - Sayın Dalyan, lütfen...
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...çileden çıkıyorsunuz, biliyorum. Biliyorum, rahatsızsınız çünkü, sizin 30 Marttaki hesaplaşmanızda size bu hesabı bu ülkenin emekçileri soracak.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Çuvaldan başka çıkar, başka.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 1 Nisanda o torbayı getir.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Onun için rahatsızsınız, onun için korkuyorsunuz. Onun için de ben buradaki kavas arkadaşlardan rica ediyorum...
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - İşçiden aidat kestiniz, gezdiniz, keyfinize baktınız, yazlıklarda yediniz, Allah bereket versin, işçi de aç kalsın.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...siz gerçek emek torbasını bir okuyun, içinde her şey var; emekliler de var, yaşa takılanlar da var...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - ...taşeron uygulaması var, 4/C de var. Hepsini size bırakıyorum, emanet ediyor, hepinize saygılar sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)