| Konu: | CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SÜLEYMAN ÇELEBİ VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BÜNYESİNDEKİ TAŞERON İŞÇİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 2/4/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK 21 ŞUBAT 2014 CUMA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 21.02.2014 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP grup önerisi lehinde söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
AKP döneminde güvenceli istihdam biçimleri yok edilmiştir. Türkiye'de 1 milyondan fazla işçi, alt işveren yani taşeron işçi statüsünde çalıştırılmaktadır. AKP Hükûmeti, Orta Çağ zihniyetini hortlatmış, taşeronlaşmayı politikasının esası olarak uygulamıştır. Çalışma şartlarında hukukun delindiği, işçilerin haklarından mahrum bırakıldığı, düşük ücretli ve sendikasız bir yapı oluşturulmuştur.
Ülkemizde yüz binlerce işçi insanca çalışma koşullarından uzak, ağır çalışma koşullarında iş güvencesinden yoksun biçimde izin hakkı ve fazla mesai verilmeden günde on iki saati bile aşan sürelerde, hakları ihlal edilerek taşeron şirketleri vasıtasıyla çalıştırılmaktadır. İnsan onuruna yaraşır düzgün işlerin sunulması esas olması gerekirken kâr mantığıyla fazla çalıştırılan ancak karşılığı ödenmeyen bir nevi kölelik sistemini andıran taşeronlaşma kabul edilemez bir durumdur. Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıt dışını, kuralsızlığı tetikleyen, insan onuruna yaraşır düzgün iş tanımını yok sayan taşeron işçilik uygulaması, çalışma hayatının dengelerini bozmakta, ekonomik ve sosyal olarak büyük bir tahribat yaratmaktadır. Kölelik sistemiyle eş değer bir hâle gelen ve kabul edilemez olan taşeron uygulamasına yönelik politikalar bir an önce terk edilmelidir.
AKP Hükûmetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı da taşeron işçiliğin kölelik olduğunu kabul ediyor, çalışmalar yapıldığından bahsediyor ama bugüne kadar ortada hiçbir şey yok. Arada bir umut vermekten başka bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır. Son günlerde bile çıkarılan torba kanunlarda yüzlerce düzenleme varken çalışma hayatının en temel sorunu hâline gelen taşeron işçilikle ilgili hiçbir düzenleme yapılmamaktadır. AKP Hükûmeti, taşeron işçileri hem oyalamakta hem de sürekli aldatmaktadır; ortada bir taslağı dahi bulunmayan çalışmadan bahsetmektedir. Soruyorum: Sürekli torba kanunlar getiriyorsunuz da taşeron işçilerle ilgili bir düzenlemeyi neden yapmıyorsunuz? Anlaşılan o ki, AKP Hükûmeti taşeron işçiliği köle olarak görüp bu uygulamayı aynen sürdürdüğüne göre, kendilerinin de köle ağası olduklarını kabul ettikleri ve bu ağalıktan son derece memnun oldukları görülmektedir. AKP Hükûmeti işçilere zulüm yapmaktadır. Bir tarafta ayakkabı kutularında milyon dolarlar saklanırken diğer tarafta işçiler kölelik düzenine mahkûm edilmiştir. Bir tarafta evlerinde para kasalarına milyon dolarlar istiflenirken diğer tarafta işçiler çocuklarının cebine bir simit parası bile koyamamaktadır. Sayın Başbakana ve AKP Hükûmetine soruyorum: İşçiler evine ekmek götüremeyecek durumda ve borç batağında iken bakan çocuklarının 1 trilyon liraya "üç-beş kuruş" demesini nasıl izah ediyorsunuz?
Taşeron işçiler yıllarca çalışmalarına rağmen, maaşları genelde asgari ücret düzeyinde kalmaktadır. Asgari ücret, bugün, milyonlarca kişinin tek gelir kaynağıdır ancak asgari ücretli aldığı parayla geçinememektedir. Bugünkü asgari ücret sefalet ücretidir. Taşeron işçilerin ücretleri de düzenli verilmemekte, hakları gasbedilmektedir. Nitekim, Sayıştayın kamu hastaneleriyle ilgili 2012 Yılı Denetim Raporu'nda taşeron işçilerin ücretlerinin gecikmeli ödendiği, sözleşme gereği ödenmesi gereken yemek, yol ve benzeri nitelikteki ödemelerin ya hiç ödenmediği ya da eksik ödendiği tespit edilmiştir.
AKP Hükûmeti yaptığı hizmet alım sözleşmelerini de takip etmiyor, uymayanlara gerekli cezaları vermiyor yani bu sömürüye, bu soyguna göz yumuyor. Taşeron işçiler tazminata hak kazanmasın diye, işten çıkmış gibi gösterilip bir iki gün sonra tekrar işe alınmış gibi gösterilmektedir. Bu muvazaalı yöntemle, yıllarca çalışan işçinin tek kuruş kıdem tazminatı birikmemektedir. AKP Hükûmeti bunu bilmiyor mu? Tabii ki biliyor çünkü bu uygulamayı, bu muvazaayı yapan kendileridir.
AKP Hükûmetine sesleniyorum: Taşeron işçileri örgüt mü, çete mi yoksa paralel yapı mı olarak görüyorsunuz? İşçilerin sorunlarına niçin duyarsız kalıyorsunuz? Tabii ki verebilecek bir cevabınız yok. Ama ortada bir gerçek var ki, yandaşlarınızla birlikte taşeron işçilerin sırtından geçiniyorsunuz ve rant sağlıyorsunuz. Taşeron işçilerin her geçen gün artan sorunları artık çözüme kavuşturulmalı, çalışma şartları ve ücretleri acilen iyileştirilmelidir. Bu kölelik sistemine, bu sömürü düzenine artık son verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, kamuda, temizlikten güvenliğe, iş makinası operatörlüğünden mühendise, büro işlerinden ameliyathanelere varıncaya kadar her işte hizmet alımı yoluyla taşeron işçisi çalıştırılır hâle gelinmiştir. Kamu hizmetlerinin sorumluluk ilkesi gereği, süreklilik arz eden görevlerin daimi kadrolarda çalışan personel eliyle yürütülmesi gerekmektedir. Nitekim, Karayollarında "taşeron işçisi" adıyla çalıştırılan işçilerin açtıkları davalar sonucu, mahkemeler bu işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduğuna karar vermiş, Yargıtay da bu kararı onaylamıştır. Ayrıca, diğer pek çok kamu kurumundaki taşeron işçiler için de benzer kararlar verilmiştir. Hâlen, 9 bin civarında taşeron işçisi açtığı davayı kazanmıştır. Karayollarında çalışan taşeron işçileri davayı kazanmalarına, Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bankalığına müracaat etmelerine rağmen kadroya alınmamışlardır.
AKP Hükûmeti yargı kararlarını takmamakta, iki buçuk yıldır bu kararları uygulamamaktadır. AKP Hükûmeti hak, hukuk tanımamaktadır. Yargı kararlarına uymayanların, haktan ve hukuktan söz etmeye, adaletten bahsetmeye, hukukun üstünlüğünü savunmaya, demokrasiyi ağzına almaya hakkı yoktur. Yargı kararlarının uygulanmaması ve bu işçilerin hâlen taşeron işçisi olarak çalıştırılmaları suçtur. AKP Hükûmeti iki buçuk yıldır yargı kararlarını çiğnemekte, açıkça suç işlemektedir.
İşçiler ekmeğinin peşindedir, haklarının peşindedir, haklarını alabilmek için eylemler yapmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, işçilerimizin haklı ve onurlu mücadelelerini desteklediğimizi ve her zaman olduğu gibi yanlarında olduğumuzu buradan da bildirmek istiyorum. AKP Hükûmeti, yargı kararlarına saygı göstermeli ve gereğini yerine getirmelidir. İşçilerin yasal, haklı ve meşru haklarına saygı duymalıdır, bu hakların aynı zamanda kul hakkı olduğunu unutmamalıdır. Taşeron işçileri, kıdem tazminatı haklarına halel getirmeden behemehâl ve derhâl kadroya atamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiğimiz, kamuda taşeron işçisi olarak çalışanların sürekli işçi kadrolarına atanabilmelerini öngören kanun teklifimiz komisyonlarda bekletilmektedir.
Mevcut yargı kararları emsal alınarak süreklilik arz eden kamu görevlerinde taşeron işçisi olarak çalıştırılan tüm işçiler kadroya alınmalıdır.
AKP Hükûmeti, işçilerin davayla kazandığı ve 10 milyar lirayı aşan tazminatları da ödemiyor. Bu ödemeyi yapmayıp ocak ayında bütçenin fazla vermesinden övünüyor. Hükûmet, işçinin sırtına binerek, işçinin hakkını vermeyerek kamuoyunu da yanıltıyor.
Kamuda sağlıklı ve tutarlı bir personel politikası uygulanmamaktadır. Personel rejimi iyice nesnellikten uzaklaştırılmış, istihdam rejimi bozulmuştur. Bir an önce personel rejimi ve ücret rejimine yönelik reformların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Bu dileklerimle hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)