| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun, belediye meclislerine vergi ve harç tarifesi belirleme yetkisini veren hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi üzerine, bu yetki, 6487 sayılı Kanun'la Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Bakanlar Kurulu, 18 Aralık 2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan kararıyla, anılan vergi ve harçların tarifesini belirlemiştir ancak Bakanlar Kurulu, bazı vergi ve harçları insafsızca, acımasızca 5 kat, 6 kat artırmıştır. Enflasyonun yüzde 7'lerde olduğu bir dönemde tabela vergisinin, işgaliye harcının, eğlence vergisinin, hafta tatili ruhsat harcının yüzde 500, yüzde 600 artırılması, AKP Hükûmetinin hiçbir ölçüsünün kalmadığına, âdeta, şuurunu kaybettiğine delalet etmektedir. AKP Hükûmeti, Deli Dumrul olmuş, esnaf ve sanatkârı haraca bağlamak istemiştir. Gelen yoğun tepkiler üzerine, Bakanlar Kurulu, 18 Şubat 2014 günü yani geçen hafta Resmî Gazete'de yayımlanan kararıyla, anılan vergi ve harçları yeniden belirlemiştir. Şimdi de görüştüğümüz maddeyle, belediye meclislerinin 2013 yılı için belirlediği vergi ve harçların uygulanması öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle tekrar başa dönülmüş olup bu madde Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine ve Anayasa'ya açıkça aykırıdır.
AKP Hükûmeti ne yapmak istediğini bilmez bir durumdadır. Yedi ay gecikmeyle bir karar alıyor, iki ay sonra bu kararını değiştiriyor, bu kanun teklifiyle de bu kararlarını yok sayıyor ve belediye meclisi kararının uygulanmasını öngörüyor. Bunun adı beceriksizlik, iş bilmezlik ya da saçmalık değilse nedir? Olan, esnafımıza, sanayicimize ve belediyelerimize olmuştur, durduk yere esnafa çile çektirilmiş, esnafla belediyeler karşı karşıya getirilmiş, sonuçta, konu hukuki anlamda yine çözülememiştir.
AKP Hükûmeti, esnaf ve sanatkârımızın sorunlarına çözüm getirecek yerde yeni sorunlarla karşı karşıya bırakan uygulamalar yapmakta, verdiği sözlerin üzerine yatmaktadır. AKP, perakende sektörünü düzenleyecek yasal düzenleme sözü vermesine karşın bu sözünü tutmamış, yabancı sermaye lobilerine boyun eğmiştir. Sayın Başbakan, esnaf ve sanatkârı bu lobilere yem dahi etmek istemiştir.
Son on yıl içerisinde AVM sayısı 62'den 310'a çıkmış olup, yakın zamanda 368'e çıkması beklenmektedir. Esnaf ve sanatkârımız yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Verilen sözlerin tutulmasını, perakende sektörünü düzenleyecek yasanın acilen çıkarılmasını beklemektedir.
Esnaf ve sanatkârımız, vergi ve prim borçlarını, kredi borçlarını, vadesi gelen senetlerini, kazanamadıkları için ödeyemez duruma gelmiştir. Vergi ve prim yüklerinin azaltılmasını ve ödeyemedikleri borçları için kolaylık getirilmesini, verilen sözlerin tutularak çıkarılan torba kanunlara kendileri için de bir madde konulmasını beklemektedir.
Esnaf ve sanatkârlar sosyal sigorta uygulamalarında eşitlik istemektedir. Bu kapsamda, hastalık ve ayakta tedavi süresinde kendilerinin de geçici iş göremezlik ödeneği alabilmesini ve esnaf ve sanatkâr kadınların doğum borçlanması yapabilmesini istemektedir.
Esnaf ve sanatkârlar, vergi mükellefiyeti ve oda kaydı bulunmasına rağmen, kayıt ve tescili olmadığı gerekçesiyle hizmetine saydıramadıkları zorunlu sigortalılık sürelerini borçlanarak hizmetine saydırmayı, böylelikle emekli olabilmeyi istemektedir. Yanında çalıştırdığı ve primini ödediği sigortalıdan daha düşük emekli aylığı alan esnaf ve sanatkârlar, intibak yasası diye dillendirilen kanunda, BAĞ-KUR emeklilerinin niye görmezden gelindiğini sormakta ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizliğin giderilmesini beklemektedir. Zaten düşük aylık bağlanan esnaf ve sanatkârımız, emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine, emekliyken çalıştı diye geçmiş yıllara ait yüklüce borçlar çıkarılmasına isyan etmekte, bu uygulamanın kaldırılmasını beklemektedir.
Allah gani gani rahmet eylesin, merhum Necmettin Erbakan 2002 seçimleri öncesi Van'da yaptığı konuşmada "Bunların eline değil devlet, leblebici dükkânı bile verilmez." demişti, meğer ne kadar doğru söylemiş.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)