| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, ben de hepinizi selamlıyorum.
Evet yani bu maddeyle ilgili çok fazla sizinle bir şey paylaşmayacağım çünkü bizi ihaleler falan, hiçbir şey ilgilendirmiyor. Evet, gerçekten bu ülkede, daha önceleri bu konuda muhalefet partisiyle nasıl bir konsensüs sağladığınızı ve ihalelerle ilgili nasıl düzenleme yaptığınızı da biliyoruz. Şimdi, bizim gerçekten bu konuda çok fazla bir derdimiz yok. Bunu söylediğimizde medya da zaman zaman, cımbızla sözcükleri alır ve kendisine göre bir haber yapar.
Şimdi, ben bir başka konuyla ilgili Parlamentoyu bilgilendirmek istiyorum: Biz, hemen hemen her hafta içi, birkaç kez seyahat ederiz, VIP'den geçiş yaparız ama gördüğüm bir manzara, gerçekten bu ülkenin nasıl bir üçüncü dünya ülkesi olduğunun bir göstergesi: Her tarafta bir koruma ordusuyla gelen bakanlar var, koruma ordusuyla gelen eski bakanlar var, koruma ordusuyla gelen milletvekilleri var, koruma ordusuyla gelen belediye başkanları var.
Şimdi geçen gece İstanbul'dan geliyorum. Geldim, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin havaalanında ve bir indim, 20-25 kişilik bir koruma ordusuyla, BMW bir tarafta, Audi bir tarafta, birkaç araç. Kardeşim yani bu ordu ne? Bu ülke sizin babanızın çiftliği mi? Siz kimden korkuyorsunuz?
Bakın, biz, bu ülkenin muhalifleriyiz, sokaktayız, her gün muhalefet yapıyoruz ve hiçbir korumamız yok, hiçbir güvencemiz yok. Siz kimden korkuyorsunuz? Üç günlük bakanlık yapınca size kim bu hakkı veriyor? O yetmiyor, Genel Kurulda, salonlarda, bakıyoruz, milletvekilleri, bakanlar koruma ordusuyla, dünyayı fethetmiş gibi...
Kardeşim, yarın öbür gün bu göreviniz bitecek. Bu Genel Kurulda kimden korkuyorsunuz, salonlarda kimden korkuyorsunuz? Siz VIP'de kimden korkuyorsunuz? Melih Gökçek geliyor, onlarca korumayla, terör estiriyor. Uçağa biniyorsunuz... Bir vatandaş, uçağa geldi bindi, yanı başımda, bize böyle tepeden bakıyor. Ya, bu kim, bu Genelkurmaydan mı geldi, bu derin devletin adamı mı, neyin nesi? İstanbul'da indik, merak ettim, gittim baktım, silahını aldı, mermiyi önüne verdi. Sordum, bu kim? Vallahi, Başbakanın korumasıymış.
Kardeşim, bu ne ayrıcalık, bu ne terör? Oradaki, VIP'teki polisler döndü bana dedi ki: "Bakın, Sayın Vekilim, biz de devletin memurlarıyız, bunlar da böyle memur. Bu, VIP'yi kullanıyor, VIP muamelesi görüyor ve buradan bize tepeden bakıyor." Sadece oradaki güvenlik güçlerine tepeden bakmıyor, milletvekiline de bakıyor, bize de bakıyor ve sonra araştırdım, evet... İlk önce "Cumhurbaşkanının koruması." dediler. Cumhurbaşkanlığının Başkorumasını aradım "Bizde böyle bir eleman yok." Sonra, Sayın Başbakanın koruması olduğunu söylediler.
Şimdi, gerçekten sevgili arkadaşlar, yani siz ne yapmak istiyorsunuz? Siz, bu ülkede, gerçekten bu ülkeyi babanızın çiftliği mi zannediyorsunuz? Üç günlük bakanlık yapınca ömür boyu sizi birileri koruyacak; devletin 5 tane, 6 tane aracı sizi mi koruyacak? Üç günlük hasbelkader bakanlık yapmış arkadaşlarımız var. Ne olacak yani sonsuza dek bu saltanatınız devam mı edecek? Ben, sizden rica ediyorum buradaki koruması olan bütün vekillerden ve bakanlardan, bir bütün olarak eski vekillerden eski bakanlara kadar; bu Parlamentoda bu koruma terörünü durdurunuz. Biz, buna tahammül edemiyoruz. Genel Kurulun dışındaki bu uygulamaları çok ahlaki bulmuyoruz; demokratik toplumlarda, ülkelerde bunlara yer yoktur. Bu koruma terörüne son verin.
Teşekkür ediyorum. (BDP ve CHP sıralarından alkışlar)