| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 25.02.2014 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sabahın erken saatlerinde hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir torbanın daha ağzını büzüyoruz, daha doğrusu hararın ağzını. Bizim oralarda tığla kapatırlardı artık şiştiği için pamuktan, maalesef, sürekli olarak ağzını kapatma işine çuvaldızla... Batıracağız yani bir taraftan ama biraz da kendimize doğru batırsak iyi olacak gibi geliyor.
Değerli arkadaşlar, baştan da söyledim, arada, maddelerde de söyledim, bu kanun yapma süreci ve tekniği yanlış. 14 tane ayrı kanunda düzenleme yaptık; usule aykırı bir şekilde, kırk sekiz saat geçmeden komisyonda birleştirdiniz, orada da uyardık. Acil, aceleden, sahibinden, ihtiyaçtan kanun yapma fabrikasına döndü burası. Maalesef, henüz daha mürekkebi kurumadan, pardon, daha imza atılmadan, ön açıklamayla artık burada madde değiştirir hâle geldik. Burası kanun fabrikası değil, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama organı, yasa yapma organı; önümüze getirilenleri onaylama makamı, onaylama Meclisi değil arkadaşlar.
Şimdi, yani artık girmiyorum oraya, tekliflerin birinde imza yok, birisi ikame edilmiş -tırnak içerisinde söyleyeyim artık, ayıp olmasın- sonradan eksik olduğu görülerek. Maalesef, burada birtakım düzenlemeler yapılıyor. Söyledik, bakın, her seferinde İhale Kanunu'nda geliyor dedik. Rekabete aykırı, ihaleden men kararını kaldıran bir düzenleme yapıyoruz. Bunun farkında olarak mı yapıyorsunuz, "Nasıl olsa arkadaşlar getirdiyse doğrudur." diye mi kabul ediyorsunuz, ben gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Yani, hiçbir arkadaşımızın çıkıp da "Ya, Hocam, bu kadar şey söyledin. Bakanlarımız cevap veriyorlar ama elhak, şurasında şu doğruluk var." dediğini görmedik. En az elli defa burada konuşuldu, kanun yapılırken konuşuldu, arkadaşlarımız şehir hastaneleriyle ilgili önergelerde konuştu. Yirmi beş senenizi, bizim değil sadece, çocuklarımızın önümüzdeki yirmi beş senesini ipotek altına alıp bizi borçlanma, yükümlülük altına sokuyor bu sözleşmeler diyoruz; kimseden ses yok. Yani, bu söylediklerimize inanmıyorsanız maddelerini getirip tekrar gösterelim, ilgili birimlere sorun, Kalkınma Bakanlığına sorun; görüşler var, değerlendirmeler var, onlar da yazmışlar. Neyin doğru olduğuna burada bakmamız gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, böyle bir kanun süreci olmaz. Bitimine kadar yapalım, getirelim, onları ekleyelim, bunları çıkaralım; böyle bir şey olmaz. Burada koymuşuz: "Yürütme yetkisi Bakanlar Kuruluna ait." Peki, söylediğim maddede kime ait? Sağlık Bakanına ait. 23, 24'üncü maddelere bakın bakalım, sözleşmeleri kim değiştiriyor? Hatta, daha önce yapılmış olan sözleşmeleri değiştirme yetkisi, hatta önümüzdeki o söylediğim yirmi beş yıllık sözleşme süresi içerisinde kendisi alıp değiştirme yetkisi kime veriliyor? Sağlık Bakanına veriliyor.
Değerli arkadaşlar, burada, gelen kanunlarda aciliyetin ötesinde ihtiyaç nedir; bununla ilgili eleştiri var mıdır, bunların içerisinde bize getireceği maliyet nedir; bunların hesaplanması lazım. Demin vergiyle ilgili olanını söyledim. Yani, belli bir yere bir şey yapıyorsunuz, güzel, birilerine özel düzenleme yapıyorsunuz. Peki, bunun maliyeti nedir? diyoruz, yok. Etki analizi var mı? Yok. Peki, nasıl bir kanun? Bu çıkardığınızı biz çıkarmadık, Mevzuat Hazırlama Yönetmeliği'ni Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı hazırladı yani Başbakanlık hazırladı. Dolayısıyla, hiç olmazsa kendi hazırladığımız yönetmeliğin hükümlerine uyalım diyoruz. Böyle bir kanun yapma süreci olmaz değerli arkadaşlar.
Sırf, İnternet'le ilgili düzenleme yetişsin diye onu getirip Plan ve Bütçe Komisyonunda tartıştırıyorsunuz. Bizimle ne alakası var, böyle torba mı olur? Adalet Komisyonundan geçmesi lazım, "Anayasa'ya aykırılık var." diyoruz. MİT Kanunu da geldi. Aynısı Anayasa Komisyonunda... Tali komisyona gelmiş, Sayın Başkanımız da "Görüşmeye gerek yok, işimiz var." diye geri göndermiş.
Onun için, böyle bir şey olmaz; kanun yapma süreci aceleye getirilmemelidir, torba kanun da artık kanun tekniği olmaktan çıkmalıdır. İç Tüzük değiştirilirken -bir daha öneriyorum- Meclise yılda bir defa sanki kendine özel KHK çıkarma yetkisi gibi... O da dönem kapanırken çıkması gerekir, onda da bütün komisyonlardan arkadaşlarımız oturacak, gruplar anlaşacak, öyle çıkması gerekir diyor, gecenin bu saatinde eksiklerine rağmen hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)