GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

EMİN ÇINAR (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 562 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.

Eğitim, bir ülkenin kalkınması, ilerlemesi, çağdaşlaşması, sosyal ve ekonomik hayatta güçlü olabilmesi için gereken en önemli ihtiyaçlardan bir tanesidir. Eğitimsiz toplumlar ne ileriye gidebilir ne de girişebilirler. Cehaletin panzehri olan eğitim, her bir fert için gerekli olduğu gibi toplamların kalkınması için de fevkalade önem arz etmektedir. Bundan dolayı, bizi ilimde, teknolojide ve her türlü konuda ileriye götürecek nesilleri yetiştirmek zorundayız. İşte, bunu başarmak için de her sorunu çözülmüş, çok iyi bir millî eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Maalesef, bugün ülkemizde böyle bir eğitim sistemi yoktur. Bugün ülkemizde ahengi bozulmuş bir eğitim sistemi vardır. AKP Hükûmeti millî eğitim sisteminin ahengini bozmakla kalmamış yarınlarımızı sabote etmiştir. Bizi kaygılandıran en temel meselelerden birisi de eğitim ve öğretimdeki millîlik vasfının küllenmiş ve karartılmış olmasıdır. Bu durum, geleceğimiz açısından ciddi kaygı ve riskleri de beraberinde taşımaktadır. Eğitim ve öğretim sistemi üzerindeki keyfî oynamalar, sorumsuz ve gayrimillî tercihler, öğrenci ve öğretmen arasındaki uyum ve bağı çarpıtmıştır. Millî eğitim yapısı içinde devrilmedik çam, kırıp dökülmedik değer bırakılmamıştır.

Başbakan Erdoğan'ın iptidai mizacı, otoriter eğilimi eğitim ve öğretim hayatını baştan sona kasıp kavurmuş, sisteme ağır hasarlar vermiştir. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve veliler sürekli değişen sistem arayışından bunalmış ve usanmıştır.

Millî eğitimin iyi ve kaliteli olabilmesi için bu sisteme en önemli öğesi olan öğretmenlerin işlerini kaliteli yapabilmesini sağlayacak ortamların hazırlanması gerekmektedir. Öğretmenlerimizin sorunları çözülmeden istediğiniz kadar okul açın, istediğiniz kadar tablet bilgisayar dağıtın, istediğiniz kadar sınıfları akıllı tahtalarla donatın başarı elde edemezsiniz. Ne yazık ki on bir yıllık AKP iktidarında öğretmenlerimizin sorunları çözülmemiş, hatta öğretmen şikâyet hatları kurularak bizleri, hepimizi yetiştiren değerli öğretmenlerimiz insanlarımız tarafından aşağılanmıştır.

Öğretmenlerimizin yeterli ve saygınlığına yakışır bir maaşa kavuşma imkânı da sağlanamamıştır. Açlık sınırının 1.065 lira, yoksulluk sınırının 3.470 lira olduğu ülkemizde yirmi beş yıllık hizmeti bulunan bir öğretmen 2.400 lira maaşa reva görülmüştür. Öğretmenlerimizin düşünmesi gereken sadece "eğitim ve öğretimi en iyi şekilde nasıl yapmak" olmalıyken ancak öğretmenlerimiz ay sonlarını nasıl getirebileceklerini düşünmektedir.

Bugün görüştüğümüz kanun tasarısı millî eğitim sistemimizin sorunlarına da, öğretmenlerimizin sorunlarına da bir çözüm getirmemektedir. Öğretmenlerin saygınlığına bu iktidar döneminde gölge düşmüştür.

Ülkemizde bugün 300 bine yakın atanamayan öğretmenimiz bulunmaktadır. Bu gençlerimiz okudukları üniversitelerden öğretmen olabilmek için mezun olmuşlardır fakat başka işlerde çalışmak durumunda kalmışlardır. Bir bakanımız çıkıp "Mezun olan herkesin öğretmenlik yapma hakkı ve imkânı yoktur." demektedir.

Hâlen atama bekleyen öğretmenlerin çilesi bitmemiş ve bu çerçevede yaklaşık 300 bin öğretmenimizin sesi işitilmemiştir. 6 Şubat günü yapılan 10 bin öğretmen ataması ise sadece bir pansuman vazifesi görmüştür. Türkiye'nin muazzam bir öğretmen açığı varken, devletimizin imkânları kadrolu öğretmen istihdam etmeye yetecekken, atamayanlara ek olarak, herhangi bir güvencesi olmayan öğretmenleri ücretli çalıştırmak da ahlaken ve hukuken sakıncalıdır. Millî Eğitim Bakanlığındaki dört yıldan fazla hizmeti olan bütün müdürleri görevden alıp kadrolaşmak millî eğitimin sorunlarını çözmeyecektir.

Vermiş olduğumuz değişiklik önergemize desteklerinizi bekliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)