GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:70
Tarih:28.02.2014

D. ALİ TORLAK (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 20'nci maddesi üzerine verdiğimiz önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi bu devleti on iki yıldır yönetiyor, bunu saygıyla karşılıyoruz çünkü milletimizin verdiği bir karardır. Dün bu kadar büyük oyu almasına sebep olan cemaatle diyaloglarının bugünlerde bozulmasından kaynaklı bize göre bir kavganın söz konusu olduğu hepimizin malumu ve bu anlamda bu kızgınlıkta da millî eğitimde yeniden bir düzenleme yapılmak suretiyle dershanelerin kapatılması söz konusu. Dershanelerin bu anlamdaki kapatılmasını bizler anlayabiliyoruz da bir denizci olarak soruyorum: Acaba tersaneleri niye kapatıyoruz değerli milletvekilleri? Yani, dershaneleri kapattık... Adalet ve Kalkınma Partisinin böyle bir çabası mı var acaba? (CHP sıralarından alkışlar) Tersaneler noktasında böyle bir anlayış mı var, böyle bir şey mi söz konusu?

Bakın, sizin Hükûmetiniz döneminde çok ciddi işler yaptı tersaneler. Bu atağı siz başlattınız, bunu kabul ediyorum, önümüzü sizler açtınız, Adalet ve Kalkınma Partisi açtı ama o süreçten sonra, açıldıktan sonra da insanlar oralarda dünyaya hizmet edebilmek için, kendi milletlerine hizmet edebilmek için büyük yatırımlar yaptılar. Bu yatırımlarda tek başına kaldılar değerli dostlar. Evet, 2007-2008'de bir büyük krize yakalandı Türkiye. Bu, Türkiye'nin krizi olmayabilir. Varsayın ki öyle olsun. Ama dünyaya baktığınızda, dünyada bütün ülkeler tersanecileri ve denizcileri desteklerken, maalesef, bizim iktidarımız, Adalet ve Kalkınma Partisi, Türk milletini, bu anlamdaki Türk denizcisini desteklememiştir.

Değerli dostlar, bakın, önümüzdeki günlerde denizcilik tekrar ayağa kalkacak. Kalkma mecburiyeti var, dünyada alınan kararlar gereği böyle. Bugün dünyada dolaşan gemiler tek cidarlı diye tabir ettiğimiz gemilerdir. 2015 yılından sonra bu gemilerin hepsinin çift cidarlı olma mecburiyeti vardır ve dolayısıyla, dünyada büyük bir gemi açığı söz konusu olacak ama bizim, Türk milleti olarak, Türk denizcileri olarak ve Adalet ve Kalkınma Partisi olarak, maalesef, bu konuyla ilgili bir hazırlığımız yok.

Geçtiğimiz dönemde, bu konudaki Sayın Bakan Binali Yıldırım Bey, aslında, bir büyük hata yapmıştır bize göre. En önemli hatası da Denizcilik Müsteşarlığını kapatmış olmasıdır. Yani bu, şudur: Biz bu konudaki ideallerimizi, isteklerimizi, varlığımızı artık dünyadan çekiyoruz ve bundan sonra iddia sahibi değiliz anlamına gelir.

Bugün Adalet ve Kalkınma Partisinin bize göre yapması gereken, denizciliğimizi her anlamda, her ortamda kullanabilmemiz için -yani insan taşımacılığı olsun, yük taşımacılığı, daha farklı taşımacılıklar dahi olsa- denizciliğin daha fazla ön plana çıkartılması için mutlaka denizcilik bakanlığını kurması lazım.

Bakın, balıkçılarımız için de aynı şey geçerli. Balıkçılarımız bugün Tarım Bakanlığına bağlı. Oradaki üç tane beş tane arkadaşımız tarafından, masada oturmak suretiyle yönetilmeye çalışılıyor. Ama bu daha geniş kapsamlı yapılabilir.

Bugün dünyada, gemi üretenlere baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bizim onlardan hiçbir eksiğimiz yok. Çok ciddi gemiler yapıyoruz. Bakın, savaş gemileri yapıyoruz. Geçenlerde bir büyük ihale yaptınız Adalet ve Kalkınma Partisi olarak. İlk defa Türkiye helikopter gemisi yapacak, Türkiye'de yapılacak bu gemi. Ama bir yanlışlık var: Bu gemiyi bir tersaneye vermek bir büyük yanlışlık. Bugün tersanelerin hepsi boştur. Aşağı yukarı 70'e, 80'e yakın da tersane sayısı vardır. Gönlüm şunu arzu eder: Bir tersaneye bunu vermektense bunu parça parça, montaj sonra yapılmak kaydıyla 40 tane tersaneye dağıtmak, bu devletin tersanecilerini de, denizcilerini de ayağa kaldırır, o geminin yapım süresi iki seneyse belki bir seneye indirilebilir. O anlamda şunu söylemek istiyorum değerli dostlar:

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak denizciliğin ön plana çıkmasının bir zaruret olduğunu düşünüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisinin de bu yönde çalışma yapacağını umut ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)